Bir kanepeye uzanıyorsunuz, gözlerinizi kapatıyorsunuz rahatlayıp iç benliğinizi buluyorsunuz... | Open Subtitles | يمكنكَ الإستلقاء على الأريكة َوتغلقَ عينيك.. مسترخياً، وتجد نفسكَ الداخلية. |
Onun ofisindeyken bir keresinde kanepeye oturdum, iki büklüm oldum ve homurdanmaya başladım. | TED | فقد جلست مرة على الأريكة في مكتبه منطوية و بدأت بالتمتمة |
Ben de bir tür kafayı bulmuşluk hali içinde kanepeye yayılmış onu izliyorum. | Open Subtitles | و أنا على الأريكة أنظر .. إليها متمددا في حالة من الذهول و السكر |
Tamam, şimdi arkanızdaki kanepeye gerileyin, lütfen. | Open Subtitles | حسناً، الآن فقط ارْجعُ على الأريكةِ لاجلي من فضلك. |
kanepeye geri koy. Onu hiç görmedin. | Open Subtitles | أعيديه للأريكة أنتِ لم تريه أبدا |
Sana kanepeye otur dedim bayan. | Open Subtitles | لقد طلبت منكِ الجلوس على الأريكة يا سيدتي |
Sana kanepeye otur dedim bayan. | Open Subtitles | لقد طلبت منكِ الجلوس على الأريكة يا سيدتي |
Beni yerden havaya kaldırdı ve kanepeye fırlattı. | Open Subtitles | رفعني من على الأرض، و رماني على الأريكة. |
Sonra Larry 'yi yakaldı ve onu da kaldırıp kanepeye fırlattı. | Open Subtitles | و أمسك "لاري" بعدها، و يرفعه عالياً و يرميه على الأريكة. |
Ve Bernie oradaydı, kanepeye uzanmış, bira içip sakız çiğniyordu. | Open Subtitles | وبيرني كان هناك ، مضطجعا على الأريكة يحتسي البيرة ويمضغ اللبان |
Kısacası, Fry'ın kanepeye bıraktığı çeşitli sıvılar arı sütünden tekrar üretilmesini sağladı! | Open Subtitles | بإختصار, إن مختلف السوائل التي تركها فراي على الأريكة تسببت في جعل الهلام الملكي يعيد إنشاؤه من جديد |
Salonda, kapinin karsisindaki kanepeye. | Open Subtitles | على الأريكة في الغرفة الأمامية في مواجهة الباب |
kanepeye kıvrılmak isteyen? Bir klasik seyretmek isteyen? | Open Subtitles | يجلس على الأريكة يشاهد الأفلام الكلاسيكية |
Bunları kızağın altına koyup pislik herifi yukarı kaldırırsak... ve biraz ileri itersek kanepeye yatırabiliriz. | Open Subtitles | سنضع هذه تحت المزلجة ونرفع الوغد ونميله إلى الأمام ونقلبه على الأريكة |
Çünkü bu ayın kirasını kanepeye, halılara ve diğer eşyalara harcadım. | Open Subtitles | لأنى نوعا ما قد أنفقت إيجار هذا الشهر على الأريكة و البُسُط و الأشياء الأخرى |
Evet, ama benim bilim türüm iki türlü bilimdir sandalyeye oturarak hatta kanepeye uzanarak yapabileceğin türdedir. | Open Subtitles | تخصصي العِلمي هو من النوع الجيد إنه التخصص الذي يمكنكِ فيه الجلوس على الكرسي أو التمدد على الأريكة |
Gelin de kanepeye uzanın. Hayır. | Open Subtitles | الذي لا نحن فقط نَحْصلُ عليك في الأريكةِ. |
Hey, kanepeye dikkat, bebek. | Open Subtitles | انتبه للأريكة |
Birini bir kanepeye yatırarak ve çocukluğu üzerine konuşarak körlüğüne çare bulmak. | Open Subtitles | لعلاج شخص أعمى من خلال وضعها على الاريكة وجعلها تتحدث عن طفولتها |
İlk seansta Alex, ofise üzerinde kot pantolon ve bol salaş bir bluzla gelmişti, kendini kanepeye bırakıp ayakkabılarını çıkarmıştı ve bana, erkekler hakkındaki problemlerini konuşmak için geldiğini söylemişti. | TED | دخلت ألكس لجلستها الأولى و هي تلبس الجينز و قميصاً كبيراً فضفاضاً، و ارتمت على أريكة مكتبي و خلعت نعليها ثم قالت لي إنها أتت لتتحدث عن مشاكلها مع الرجال. |
kanepeye oturun. Piedone, yeni mallar mı? | Open Subtitles | اجلس على الأريكه احضرت دفعة جديدة يا بيدون ؟ |
Şu an yapmak istediğim şey kanepeye uzanıp, nane aromalı dondurma yemek. | Open Subtitles | فالجلوس على الكنبة لأكل كومة من الآيس كريم بالنعناع هو ما أريد فعلهُ حقاً |
Üzerine atladı, kıracağı sapladı ve kanepeye soktu. | Open Subtitles | قفز عليها ، وطعنها ومن ثمّ حشرها في الأريكة |
Sanırım kanepeye uzanıp, biraz yiyeceğim. | Open Subtitles | أظنّني سأتناول القليل منه بينما أجلس على هذه الأريكة. |
Haydi, o koca sarı kıçını kanepeye koy. | Open Subtitles | هيا, ضع مؤخرتك الصفراء على الكنبه |
En son böyle bir kanepeye babam bizi terk ettiğinde uzandım. | Open Subtitles | اخر مرة كنت على اريكة مثل تلك كانت عندما غادر والدى |
Tuvalete gidemeyecek kadar acı çektiği için oğlumuzun gözü önünde kanepeye bıraktı. | Open Subtitles | وكان يتألم بشده لدرجة انه لم يستطع الدخول الى الحمام لذا فقد بلل نفسه على الاريكه امام اعين ابننا الصغير |
Kocaman bir kase patlamış mısırla kanepeye uzanıp arabaların korna çalmasını dinleyeceğim. | Open Subtitles | سأتكور علي الأريكة مع وعاء كبير من الفشار ,واستمع إلي تزمير السيارات؟ |