Aslında, yapmanı istediğimiz şeyin kanserini tedavi etmesini umuyoruz. | Open Subtitles | فى الواقع ، ما نريده منك سيشفى السرطان الذى تعانى منه |
Bu olay kanserini hokey tabiriyle cama yapıştırıp unutturmuştu. | Open Subtitles | ربما يصبح جسمه قادر على تمييز السرطان .و جعله في طي النسيان |
kanserini ona unutturacak bir gece geçirmesi bence ona çok iyi gelecek. | Open Subtitles | لقد كان من الجيد لها أن تذهب الليلة حيثما لا يكون السرطان محور حياتها |
Umuyoruz ki bir gün, acılarını azaltıp yaşamlarını uzatabiliriz. Pankreas kanserini tamamen tedavi edilebilir bir hastalık hâline getirebiliriz. | TED | آملين الوصول لليوم الذي نكون قادرين على تخفيف آلامهم، و تمديد حياتهم وربما جعل سرطان البنكرياس مرضا قابل للشفاء. |
Meme kanserini moleküler düzeyde görebildikleri için göğüslerine dokunmalarına gerek kalmadı. | TED | فهموا سرطان الثدي لديها على المستوى الجزيئي فلم يكن هناك حاجة للمس ثدييها. |
Ve onlar kanserini alırlar ve bedenin iyi olur ama ruhun değil. | Open Subtitles | وهم قد يأخذون سرطانك وجسمك قد يشعر بالتحسّن، لكن ليس روحك. |
kanserini kötüleştirmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أن نتركه يموت وحده؟ رأيي أن نزيد من سوء سرطانه |
İki kat kemoterapi dozu kanserini tedavi etti. | Open Subtitles | قضت الجرعة المضاعفة للعلاج الكيماويّ على السرطان |
kanserini iyileştireceğimi mi düşünüyorsun, Serena? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنني سأقتل السرطان الذي تعانين منه نهائياً؟ |
Neşe denen bu çatlak kadın dans edip meyve suyu hazırlamanın kanserini iyileştirdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | هذه المجنونة جوي تعتقد انه بشرب العصير والغناء قد شفيت من السرطان ومع ذلك .. |
Kolon kanserini görene kadar hiç kanser görmemişim, anlıyor musun? | Open Subtitles | إنني لم أرى مرض السرطان لحين شاهدت سرطان القولون |
kanserini, baştan başa omurgama ektiği küçük fideler yani. | Open Subtitles | نبتة صغيرة زرعها السرطان في بطانة عمودي الفقري |
Bu yürüyen cilt kanserini vakti gelince tedavi edeceğim. | Open Subtitles | سوف اعالج هذا النوع من السرطان الجلد الماشي في وقت لاحق. |
diye düşünebilirsiniz. 50 yaşını aşmış erkekler üzerinde yapılmış prostat kanserini yok etme konulu en geniş çaplı araştırmaya göre tedavi edilmeye ihtiyaç duyulanların sayısı 49'du. | TED | للعمليات الجراحية التي أجريت على قطاع عريض من الرجال الذين تخطى عمرهم 50 عام الذين استئصلوا البروستاتا بسبب السرطان كان الرقم الذى يحتاج للعلاج 49 |
Ben onun kanserini tedavi ettim anlaşma buydu. | Open Subtitles | هو انني قد يشفي السرطان... ... ذلك العلاج. |
Çünkü kalırsan, ablanın kanserini iyileştireceğim. | Open Subtitles | لأنه إن فعلت سأشفي أختك من السرطان |
Göğüs kanseri kampanyasıyla kadınların göğüs kanserini yenmelerini izlediğimiz gibi, kalp konusunda şimdi yapmamız gereken bu. | TED | لقد شاهدنا نساء يتغلبن على سرطان الثدي خلال حملة سرطان الثدي وهذا ما يجب أن نفعله الآن مع القلب |
Bunlardan bir tanesi çoklu sklerozun semptomlarını azaltıyor. Diğeri de T-tipi hücreli lenfoma denilen bir çeşit kan kanserini iyileştiriyor. | TED | واحد من هذا يسكن أعراض تصلب الأنسجة المتعدد؛ والآخر يعالج نوع من سرطان الدم الذي نسميه لمفوما الخلايا التائية. |
Pankreas kanserini tanımlamakta neden bu kadar kötüyüz? | TED | لماذا نحن سيئين جداً في اكتشاف سرطان البنكرياس؟ |
Efektif olarak pankreas kanserini tanımlayabilecek bir sensör için bilimsel kriterler tanımladım. bir sensör için bilimsel kriterler tanımladım. | TED | لذا أعددت المعايير العلمية مثل كيف يجب ان يبدو المستشعر ليمكننا من تشخيص سرطان البنكرياس بشكل فعال. |
kanserini gözünün önünde canlandır ve savaşmak için hazırlan. | Open Subtitles | تصوري سرطانك امامك واستعدي للمعركة |
Yani ne kadar ittirseniz de, kaktırsanız da, kanserini yavaşlatamayacağız. | Open Subtitles | ! إذاً, بالرّغم من كلّ طعوننا وتمزيقنا.. مازلنا غير قادرين على إبطاء سرطانه.. |