"kanserli" - Translation from Turkish to Arabic

    • السرطان
        
    • سرطان
        
    • السرطانية
        
    • مصابة بالسرطان
        
    • المصابين بالسرطان
        
    • سرطانية
        
    • سرطاني
        
    • بسرطان
        
    • المصابة بالسرطان
        
    • المسرطنة
        
    • السرطاني
        
    • مصابين بالسرطان
        
    • مصاب بالسرطان
        
    • مسرطناً
        
    • كليًا
        
    Çevresindeki tek samimi ve konuşkan kişi senin kanserli fıstık. Open Subtitles المرأة الوحيدة التي اندمج و تحدث معها هي فتاة السرطان
    Sonra bir gürleme duyarsınız ufukta kanserli bir sis ve kara bulutlar toplanır. Open Subtitles وبعدها يتهدم كل شيء ثم تأتي السحب السوداء وكأنه السرطان , يأتي إلينا
    Ama Warburg Etkisi, kanserli aktivitenin tek potansiyel göstergesidir ve belirli bir kanser türü hakkında hiçbir şey ortaya çıkarmaz. TED لكن تأثير واربراغ ليس إلا مؤشراً محتملاً لنشاط سرطاني، ولا يكشف شيئاً عن نوع معين من السرطان.
    Mesela 37 yaşındaki bir kadını ele alalım. Evre 2, östrojen reseptörü pozitif meme kanserli olan bir hasta. TED حسنا، امرأة في ال37 من عمرها. تم تشخيصها بالمرحلة الثانية من سرطان مستقبلات هرمون الاستروجين الإيجابية للثدي.
    Bu örnek mikroskop altındaki insan dokusunun kanserli bölgelerini tanımlamak üzerine. TED هذا مثال للتعرف على المناطق السرطانية من أنسجة إنسان تحت الميكرسكوب
    9 yaşında kanserli bir hastam var. Alveolar Rabdomiyosarkom. Open Subtitles هناك طفلة بالتاسعة مصابة بالسرطان السرقوم السنخي
    Onların iflaslarını açıklama ihtimali kanserli olmayanlardan en az 2,5 kat daha fazla. TED ومن المحتمل أن يشهروا إفلاسهم بمعدل مرتين على الأقل أكثر من غير المصابين بالسرطان.
    Şimdi o büyük akyuvarlar kanserli hücrelere saldırıyor. Open Subtitles الآن تلك الخلايا البيضاء الكبيرة تهاجم خلايا السرطان
    Şimdi o büyük akyuvarlar kanserli hücrelere saldırıyor. Open Subtitles الآن تلك الخلايا البيضاء الكبيرة تهاجم خلايا السرطان
    Dün gece kanserli bir ihtiyar kadını iyileştirdiğini duydum. Open Subtitles سمعت أنه عالج سيدة عجوز من السرطان ليلة البارحة.
    kanserli birine bunu belki de söylememeliyim ama niye ben? Open Subtitles وأنا اعلم انه لا يجدر بي ان اقول هذا إلى شخص لديه السرطان ولكن لم أنا؟
    kanserli çocukların, hepsinin heykelini dikemezsin. Open Subtitles فتية السرطان هؤلاء ليسوا كلهم يستحقون تماثيل
    Bu arada bebeğim, o kanserli çocuktan basket topumu geri alıyorsun. Open Subtitles بالمناسبة عزيزتي, سوف تستعيدين كرتي من طفل السرطان ذاك
    Adi, hiç bana bir kız kardeşimiz olduğunu ve onun kanserli olduğunu söylemedi. Open Subtitles لم يخبرنى "ادى"ان لى اختا. و انها تعانى من مرض السرطان ايضا. ماذا؟
    Son zamanlarda ise kanserli böbrek alınma ameliyatında cerraha destek amacıyla kullanıldı. TED والأمر المثير أنه في الآونة الأخيرة، تم استخدامها في دعم أحد الجراحين أثناء عملية إزالة سرطان في الكلية.
    Öyleyse, sağlıklı bir karaciğer hücresine, sağlıklı bir saç hücresine ve kanserli bir hücreye bakalım TED لننظر إلى خلايا كبد سليمة و خلايا الشعر السليمة و تلك الخلايا السرطانية
    Çaylak'ın kendisine kanserli bir akkan hücresi şeklinde pasta aldığını bilerek. Open Subtitles حسب معرفتي به ربما يكون الآن يحضر لها كعكة على شكل كريات دم بيضاء مصابة بالسرطان
    Alzheimer'lı yaşlı biri için, 50 yaşındaki kanserli biri için arkadaşı olmayan bir genç için aniden bir seçenek olur. Open Subtitles لذوي عمر الـ 55 عاماً المصابين بالسرطان للمراهق الذي ليس لديه أصدقاء من قرر أن الإنتحار هو طريق الخلاص؟
    Kenarların düzgün olduğundan ve kanserli hücre olmadığından emin ol. Open Subtitles تأكد من أن أطرافة نظيفة وليس بها أي خلايا سرطانية
    Burada yaptıkları şey kanserli bir tümörü yok etmek. TED في الحقيقة، فإن ما تقوم به هنا هو تدمير ورم سرطاني.
    Üç yıl sonra 42 yaşında daha ilerlemiş yumurtalık kanserli olarak tekrar geliyor ve kendisine biraz daha kemoterapi uygulanıyor. TED وعادت بعد ثلاث سنوات في عمر 42 بسرطان مبيض أكثر وعلاج كيماوي أكثر.
    Yeniden kanserli kız olmak istemedim. Open Subtitles أنا , أنا . . أنا لم أرد أن أكون الفتاة المصابة بالسرطان مجدداً
    Sinirleri birleştirirdim kanserli dokuları alırdım ama bu asla manevi bir şey olmadı benim için. Open Subtitles أعيد توصيل الأعصاب، أستأصل الأنسجة المسرطنة ولكن لم يكن الأمر روحانيًا أبدًا ليس بالنسبة لي
    Belki de kanserli şantaj ağından, pazarları manipüle etmesinden ve devam eden cinayetlerden bıkmıştır. Open Subtitles ربما انها تعبت من المشاركة في شبكة السرطاني للابتزاز، التلاعب في السوق والقتل أنه يحافظ على.
    kanserli 150 kişiye paylaştırdığında düşündüğün kadar çok değil. Open Subtitles -إنه الكثير من الأموال . -ليس عندما يكون عليك تقسيمه بين 150 رجل مصابين بالسرطان.
    Tüm sistem kanserli ve ben buna direndiğim için cezalandırılıyorum. Open Subtitles ألنظام بأكمله مصاب بالسرطان ، ولقد تلقيت العقوبة لأنني أصريت
    kanserli bir uzvun ne zaman kesileceğini bilmek... Open Subtitles معرفة متى نبتر عضواً مسرطناً للحفاظ على بقيّة الجسد...
    Evet ama ya kanserli dokuyu çıkarıp kalça replasmanı yaparız ya da kanser yayılmaya devam eder ve ölür. Open Subtitles أجل، لكن إما أن يُبتر ويُستبدل الورك كليًا الآن أو سينتشر السرطان ويمت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more