"kantinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • المقصف
        
    • الكافتيريا
        
    • الكانتين
        
    • مخزن المؤن
        
    • في الكافيتيريا
        
    • في صالة الطعام
        
    Çocuklar kantinde size yiyecek bir şeyler ayarlıyorlar. Open Subtitles سأقول للأولاد في المقصف ان يحضروا شيئاً لتأكلِ.
    kantinde patates kızartması fırlatacak kimse yok. Open Subtitles فما من أحد لأرمي عليه الرقائق في المقصف.
    Patlayıcılarını kantinde haritayla takas ediyorsun. Open Subtitles تبادل قنابلك المتفجرة مقابل الخريطة في الكافتيريا
    İşte o an, sekreter, "bugün kantinde balık yiyebilirsiniz" dedi. Open Subtitles :عندها السيكرتارية وصلت لتقول كل مايمكنكم أكله هو السمك" "في الكافتيريا
    kantinde bir tuhafiyeci var. Ne istersen ısmarlayabilirsin. Open Subtitles يوجد مخزن عام فى الكانتين ويمكنك طلب أى شئ من سان خوان
    Hatta sanırım bu yüzden kantinde. Open Subtitles ولعل هذا سبب توافره في مخزن المؤن ولكنه شهي جدا
    Onu içeri getirin ve kantinde tutun. Open Subtitles دعونا جلب له في ووضعه في المقصف.
    Sınıfta, kantinde ya da kütüphanede hiçbir erkek onun yanına oturmamalı. Open Subtitles ‎أتريدين أن تقيمي علاقة صداقة معي؟ ‎الصف.. المقصف أو المكتبة...
    - Evet, bana kantinde yardımcı oluyor. Open Subtitles نعم،إنها تساعدني في المقصف
    - kantinde bir kaç bira içtik. Open Subtitles - لقد كان لدينا بعض من البيره في المقصف
    kantinde seninle yemek yemeyi istiyorum. Open Subtitles ‏ ‎آكل معك في المقصف.
    Bugün kantinde Tim bana onunla birlikte Akrep Kral'ı izlemeyi teklif etti. Open Subtitles اليوم، في المقصف (تيم) دعاني لرؤية "ملك العقارب". ( فلم من انتاج ٢٠٠٢ بطولة 'ذا روك').
    Seni kantinde neden hiç görmemişim? Open Subtitles كيف إني لم أشاهدك قط في الكافتيريا
    Umarım bu sabah seni kantinde hayal kırıklığına uğratmamışımdır, Josh. Open Subtitles آمل أنّني لم أُخيّب ظنّك في الكافتيريا هذا الصباح، (جوش)
    Tıpkı bugün bizi kantinde gördüğün gibi. Open Subtitles كما رأيتنا هذا المساء في الكافتيريا..
    Sen yeni çoçuksun. Seni kantinde gördüm. Open Subtitles انتي الفتاه الجديد رأيتك في الكافتيريا
    Ben kantinde olursun sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت بأنه في الكافتيريا
    Ben kantinde yedim. Hayat sana güzel. Open Subtitles آكلت الكانتين, لابُد أن الحياه تُعاملك بلطف
    Evet, kantinde hiçbir şey ile alışveriş yapamam. Open Subtitles أجل... لا أستطيع دفع ثمن شيء في مخزن المؤن.
    Neredeyse kantinde olduğumu unutacağım. Open Subtitles كدت ان انسى كنت في الكافيتيريا
    E-3 personeliyle gidip yemek yersin, saçın uzayana kadar kantinde çalışırsın. Open Subtitles تجعله يأكل مع الطيارين و العمل في صالة الطعام حتى يعود له شعره.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more