"kanunudur" - Translation from Turkish to Arabic

    • قانون
        
    • شريعة
        
    - Doğanın kanunudur. Open Subtitles حتى القرود , انه قانون الطبيعة معرف عند الامهات
    Hatırlaman gereken tek şey Millen Kanunudur: Open Subtitles الشئ الوحيد الذى عليك فعله هو ان تتذكر قانون ميلان
    Doğanın kanunudur. Sen bunu reddettin. Bu yüzden seni işe aldım. Open Subtitles هذا قانون الطبيعة، و أنتِ تحديته لهذا عينتك
    Doğanın kanunudur. Sen bunu reddettin. Bu yüzden seni işe aldım. Open Subtitles هذا قانون الطبيعة وأنتِ تحديته لهذا عينتك
    Artık kendi başınızasınız. Bu orman kanunudur. Open Subtitles أنت لوحدك إنها شريعة الغابة
    Bu bir arı kanunudur. Arıların kanunu çiğneyemezsin. Open Subtitles هذا قانون النحل، لا يمكنك مخالفة القانون
    Fizik kanunudur mesela eğer birine zarar verecek bir şey yaparsan ta ki sen de zarar görene kadar evren kanunu da sana karşı işler. Open Subtitles أنه قانون الفيزياء وفقا له على سبيل المثال اذا فعلت شيئا لتؤذي شخصا
    İyi görünümlü kişilerin birbirinden etkilenmesi insan doğasının asli bir kanunudur. Open Subtitles بل هو قانون أساسي في طبيعة الأنسان أن الأناس الجميلون منجذبون نحو بعضهم
    Ve ideal şartlarda hipotez yalnızca bir fikir değildir: bir doğa kanunudur. TED و في الحالة المثالية فان الفرضية ليست فقط فكرة و لكنها مثاليا "هي قانون الطبيعة"
    Bu bir arı kanunudur. Arıların kanunu çiğneyemezsin. Open Subtitles هذا قانون النحل لن تخرق قانون النحل
    Güçlü olanın hayatta kalması doğanın bir kanunudur. Open Subtitles البقاء للأصلح هو قانون الطبيعة
    Bu orman kanunudur, gökyüzü kadar eski ve güvenilir. Open Subtitles هذا قانون الغابة قديم وحقيقي مثل السماء
    İşte bu orman kanunudur, gökyüzü kadar eski ve güvenilir. Open Subtitles هذا قانون الغابة قديم وحقيقي مثل السماء
    İşte bu orman kanunudur, gökyüzü kadar eski ve güvenilir. Open Subtitles هذا قانون الغابة قديم وحقيقي مثل السماء
    - İşte bu orman kanunudur. - Gökyüzü kadar eski ve gerçek. Open Subtitles هذا قانون الغابة - قديم وحقيقي مثل السماء -
    Bu orman kanunudur, gökyüzü kadar eski ve güvenilir. Open Subtitles "هذا هو قانون الغابة". "أنه قديم وحقيقي مثل السماء".
    Fedakarlık çağımızın kanunudur. Open Subtitles التضحية بالنفس هى قانون عصرنا
    Bu doğanın kanunudur. Open Subtitles إنه قانون الطبيعة
    Arz ve talep ticaret kanunudur. Open Subtitles العرض والطلب قانون التجارة
    Bu hayatın kanunudur. Open Subtitles إنهُ قانون الحياة
    Bu orman kanunudur, Holloway. Sürüyü tehlikeye atıyor! Open Subtitles (إنها شريعة الغاب يا(هولواي إنه يعرض القطيع للخطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more