"kapıdaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • عند الباب
        
    • على الباب
        
    • بالباب
        
    • عند البوابة
        
    • البواب
        
    • البوّاب
        
    • في الباب
        
    • مقبض الباب
        
    • في البوابة
        
    • على البوابة
        
    Para verdiğin çocuk, Kapıdaki yer göstericiye kartını gösterir kartı geri aldıktan sonra da senin adına imza atar. Open Subtitles حسنا الشاب المستأجر سيأخذ البطاقة من يدين المرشد عند الباب وعندما تعود يديه للوراء في النهاية سيوقع أسمك عليها
    Sadece arka Kapıdaki şu insanların kim olduklarını merak etmiştim. Open Subtitles كنت فقط أتساءل حول هؤلاء الناس عند الباب الخلفي
    Kapıdaki bayan, ilk geldiğinde iyi görünüyordu. Open Subtitles السيدة عند الباب بدت لطيفة عندما جاءت أولا
    Francesca bekçiden arka Kapıdaki alarmı iptal etmesini isteyecek. Open Subtitles الآن، في الداخل فرانشيسكا ستطلب من الحارس فصل جرس الإنذار على الباب الخلفي
    Kapıdaki adamlar değil. Tilt masasının yanındaki adamlar. Open Subtitles كان هناك شبان بالباب احدهم احجب رؤيتي بواسطة ماكنة البنبول.
    Burası Zion Kule. 3. Kapıdaki silahları hareketsizleştirin. Open Subtitles هنا مركز التحكم يطلب بانسحاب الجميع عند البوابة الثالثة
    Kapıdaki eleman benim arkadaşım ve çok kaliteli biridir. Open Subtitles البواب صديقي كما أنه من نوع الناس الطيبين تماماً
    Kapıdaki polisi çağırmamı istemiyorsan hemen git. Open Subtitles مالم تريدنني أن أجلب الشرطي عند الباب الأمامي ستخرجين من هنا حالاً
    Kapıdaki SWAT ekibi, geri çekilin. Kapıdan geri çekilin. Open Subtitles فريق الاقتحام عند الباب ، تراجعوا ابتعدوا عن الباب
    - Kapıdaki adamla konuştum. Open Subtitles لا بأس لقد تحدثت مع الرجل الواقف عند الباب و قال أنه لا بأس بدخولي علي أن ألتقي بشخص ما
    Örümcekler ve dışkılar için Kapıdaki sopayı kullanmayı unutma, tatlım. Open Subtitles عزيزى تأكد من تأخذ عصا من عند الباب لكى تتأكد من عدم وجود العناكب فى المِقعد
    Kapıdaki ısı düzensizdir, bu da Kapıdaki raf ömrünü kısaltır. Open Subtitles الحرارة عند الباب متقلبة مما يقلل من العمر التخزينيّ
    Hayır dostum, Kapıdaki adama 100 dolar bıraktın zaten. Open Subtitles لا يا صاح لا بد أنك دفعت مئات للحارس عند الباب
    Böyle olduğunda Kapıdaki kilitler otomatik olarak devreye girer. Open Subtitles عندما حدث هذا , نُشط برنامج الحماية ألياً على الباب
    Bu Kapıdaki izler. Termitlerden mi olduğunu söylüyorsun? Open Subtitles العلامات على الباب هنا أتقول إنها من النمل الأبيض؟
    Neyi sevdiğimi söyleyeyim, Kapıdaki güvenlik görevlisini sevdim. Open Subtitles حسناً ، سوف اقول لك ماذا احب بالفعل احب رجل الامن على الباب
    Bebeğim, Kapıdaki kimmiş? Open Subtitles يا عزيزي ، من كان ذلك الطارق بالباب ؟
    Kapıdaki kimmiş devam para işte bu kadar şimdi sıra sende devam Open Subtitles لترى من بالباب هيا الأن دورك
    Burası Zion Kule. 3. Kapıdaki silahları hareketsizleştirin. Open Subtitles هنا مركز التحكم يطلب بانسحاب الجميع عند البوابة الثالثة
    Kapıdaki listede adın yoktu. Open Subtitles تعلمين لقد تفقدت عند البوابة وأسمك لم يكن في القائمة
    Görünüşe göre, Kapıdaki adamım başka bir geyiği içeri almış. Open Subtitles يبدو أن البواب سمح لـ غزال آخر هنا
    Taksici, kızların hangi binadan bindiklerini söyledi ve Kapıdaki adam kimliklerini teşhiş etti. Open Subtitles لكنّه أعطانا رقم المبنى الذي إلتقط الفتاتين منه، ولقد تعرّف عليهما البوّاب هُناك.
    Kapıdaki hareket algılayıcısı elektronik bir tuzak teli. Open Subtitles كاشف الحركة في الباب هو خيط مفخخ إلكتروني
    Kapıdaki tek iz kurbana aittir, demek ki kapıdan tek giren kişi kendisiydi. Open Subtitles على مقبض الباب أي أنه لم يكن هنا شخص آخر بالغرفة
    İkinci kimyasal bomba, Kapıdaki basınç sensörüyle patladı. Open Subtitles القنبلة الكيميائية الثانية فُعّلت بواسطة مجس للضغط في البوابة.
    Sadece sen, ben ve Kapıdaki 5.000 kişi. Open Subtitles فقط أنا وأنت وخمسة آلاف شخصاً على البوابة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more