| Kapının yanında dur, ben çığlık atacağım, o da içeri gelecek, ona vurup kaçacaksın. | Open Subtitles | . قف بجانب الباب ، أنا سأصرخ ، عندما يأتى , تضربه و تهرب |
| Tamam, yapacağımız şey şu. Sen burada ön Kapının yanında dur. | Open Subtitles | حسنا اليك ما سنفعل ابق هنا بجانب الباب الامامي |
| Masaj masası önce Kapının yanında, sonra yatak odasında. | Open Subtitles | مرة تكون طاولة المساج بجانب الباب ومرة في غرفة النوم |
| Ön Kapının yanında fayansların üzerinde yatıyor. | Open Subtitles | كانت ترقد على أرض الرخام عند الباب الرئيسي |
| Carrie ile Kapının yanında Ben'i bekledik ama döndüklerinde Ben onlarla değildi. | Open Subtitles | كارى " و انا انتظرنا " " بجوار الباب لأجل " بين لكن عندما عادوا, لم يكن بصحبتهم |
| Eşyalarını Kapının yanında bavullarda bulduk. | Open Subtitles | وجدنا حقائبه جاهزة قرب الباب |
| Şimdiyse ana Kapının yanında az miktarda ağaç ve birkaç Huskarla duruyor. | Open Subtitles | الآن هناك عدد قليل من الابراج والحرس عند البوابة الرئيسية |
| "Ve Kapının yanında bir şey için bekleyen kulaksız adamlar. | Open Subtitles | والرجال دون آذان الذي سيقفون" "بجانب الباب من أجل سعر |
| - Kapanması için çivilemelisin! - Kapının yanında çekiç ve çivi var! | Open Subtitles | يجب أن تدق المسامير يوجد مطرقة و مسامير بجانب الباب |
| Önünde tam sağ tarafta Kapının yanında kırmızı bir tutamak var. | Open Subtitles | امامك في اليمين ستجد مقبض احمر بجانب الباب |
| Buraya gel. Şurada dur. Kapının yanında dur. | Open Subtitles | تعال إلى هنا , انزل قف بجانب الباب |
| "Soyunma odasına" girdiklerinde ben arka Kapının yanında duruyordum. | Open Subtitles | وعندما دخلوا غرفة الثياب... كنت واقفا بجانب الباب الخلفي |
| Uh, duvarda orta hızda kan sıçraması Kapının yanında, Sean Peterson ile uyumlu. | Open Subtitles | اه, أنتشار دم متوسط السرعة على الحائط بجانب الباب يطابق دم (شون بيترسن). |
| Kapının yanında durmana gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن تقف بجانب الباب. |
| Elçilik görevini elime yüzüme bulaştırdığımı biliyorum ama bunu Kapının yanında buldum bir kez daha deneyeyim dedim. | Open Subtitles | اذا أنا أعلم اني تقيدت بدور الرسول لكنِّي وَجدتُ هذة عند الباب لذا إعتقدتُ بأنّني أُحاولُ ثانيةً. |
| Pekâlâ, zanlı tam olarak 26 saniye Kapının yanında durdu. | Open Subtitles | حسناً، نعلم أن مطلق النار وقف مكانه عند الباب لمدة 26 ثانية كيف عرفنا ذلك؟ |
| Tamam, ama çantalarımız Kapının yanında duracak. | Open Subtitles | حسناً، لكن علينا أن نبقي حقائبنا محزومة عند الباب. |
| Kapının yanında diz çökmüş bir şekilde beni bekleyeceksin. | Open Subtitles | ستنتظرين قدومي قابعة بجوار الباب |
| - Onu Kapının yanında öylece bırakamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أترك ذلك بجوار الباب |
| Kapının yanında dur. Gelecek Amy, sen de. | Open Subtitles | قفي قرب الباب (ايمي المستقبلية)، أنتِ كذلك |
| - Arka Kapının yanında. | Open Subtitles | قرب الباب الخلفي |
| Fenerimi kaldırdım ışıldayan Kapının yanında" | Open Subtitles | "فأنا أرفع مصباحي عند البوابة اللامعة" |