"kapatıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تغلق
        
    • ستغلق
        
    • بإغلاق
        
    • يغلقون
        
    • تغطي
        
    • تُغلق
        
    • يقفل
        
    • يعيق
        
    • خارج الأتصال
        
    • تسدّ
        
    • تعيق
        
    • تحجب
        
    • يسد
        
    • يغلقهم
        
    • ويغلق
        
    Ortada, bir karınca diğer bir türle etkileşimlere cevap olarak yuva girişini kafasıyla kapatıyor. TED في المنتصف، هناك نملة تغلق مدخل العش برأسها كحماية من التصادم مع فصيلة أخرى.
    Sadece 23 devlet kamu hizmetlerini kapatıyor ve çoğu devlet bunu tamamen geride bırakıyor." TED 23 ولاية فقط تغلق الخدمات العمومية، ويتزايد عدد الولايات التي تتخلّى عنه.
    Ama Ojai gıda bu hafta kapılarını temelli olarak kapatıyor. Open Subtitles ولكن ستغلق الشركه الي الابد هذا الاسبوع.
    FBI şu andan itibaren burayı kapatıyor. Open Subtitles المباحث الفيدراليّة تقوم بإغلاق مُنظمتكم بدءاً من هذه اللحظة.
    Polis bizi kapatıyor. Open Subtitles و عراك فى كل ليلة و رجال الشرطة يغلقون الحان لنا
    Evler özellikle park yerini kapatıyor. TED وبالضرورة فإن الشقق تغطي مواقف السيارات
    Hayır! kapatıyor olamazsınız. Azıcık kar yağıyor. Open Subtitles لا ، لا ، لا يمكنك أن تغلق إنه مجرد ثلج بسيط
    Kendini kapatıyor ne demek? Open Subtitles مالذي تقصده بأنها تغلق نفسها؟ كيف تستطيع بناية بفعل اي شي؟
    Bu zihin otonomisini kapatıyor ve Savage'in kişiye isteklerini yerine getirmesi için programlanmasını sağlıyor. Open Subtitles , انها تغلق العقل ذاتيا تسمح لسافج إلى أعادة برمجة الفرد ليناسب أحتياجاته
    Şehir Polis Teşkilatı rakiplerinizin dükkanlarını kapatıyor. Open Subtitles شرطة المدينة تغلق منافسيك , أتمنى أن تثار
    Geri dönen sular kıyı restoranını bir başka güne kadar kapatıyor. Open Subtitles المياه العائدة تغلق المطعم الشاطئي ليوم آخر.
    Şef, bununla davayı kapatıyor muyuz? Open Subtitles ايها الرئيس . بهذه الحاله ستغلق القضية . اليس كذلك
    Silahlı çatışma son olaydı. Hükümet hapishaneyi kapatıyor. Open Subtitles إطلاق النار كان القشه الأخيره الحكومه ستغلق السجن
    Hükümet orayı kapatıyor. Bu gece oraya baskın yapacaklar. Open Subtitles الحكومه ستغلق السجن سيهاجمونه الليله
    FBI şu andan itibaren burayı kapatıyor. Open Subtitles المباحث الفيدراليّة تقوم بإغلاق مُنظمتكم بدءاً من هذه اللحظة.
    Şimdi de en ufak sorunda kapıları suratımıza kapatıyor. Open Subtitles ومع ذلك يغلقون أبوابهم أمامنا مع ظهور أصغر علامة للمتاعب.
    - Bu, mayomdan daha fazla yer kapatıyor. Open Subtitles بربك, هذا اللباس يغطي أكثر ممّا تغطي ملابس سباحتي.
    Bu tatbikatlar havalandırma ve ısıtma sistemini kapatıyor mu? Open Subtitles مهلاً ، هل تلك التدريبات تُغلق أنظمة التكييف ؟
    Beyin kendini kapatıyor, yavaş yavaş kelimeleri unutuyorsunuz, hafızanız siliniyor ve bu da bir yazar için epey zor bir şey. Open Subtitles دماغك يقفل تدريجياً، تفقد الكلمات، تفقد ذاكرتك، وذلك أهم ما لدى الكاتب
    Seviye çok düşük, ve dinleyiciyi kapatıyor. Open Subtitles الصوت منخفض جدا و هو يعيق الاستماع اليه الان
    Baker 6 kapatıyor. Open Subtitles (بيكر 6) خارج الأتصال.
    Polis yolu kapatıyor! Open Subtitles الشّرطة تسدّ الطّريق
    Salak monitörlerinden biri paneli kapatıyor. Open Subtitles واحده من شاشات الكمبيوتر تعيق لوحه التحكم
    Okul otobüsleri kamerayı kapatıyor dolayısıyla Daniel'in çıkışını göremedik. Open Subtitles الحافلات المدرسية تحجب الكاميرا لذى لم نلاحظ رحيل دانيال
    Baba bak, yolu kapatıyor. Open Subtitles بابا انظر إنه يسد الطريق
    kapatıyor işte, gördün mü? Open Subtitles أترين، أنه يغلقهم.
    Saldırı altında olduğunu algılayınca kapıları kapatıyor. Open Subtitles ومجسات حرارية ويغلق تماما اذا استشعر بوجود هجوم وشيك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more