"kaplumbağaların" - Translation from Turkish to Arabic

    • السلاحف
        
    • سلاحف
        
    • السلحفاة
        
    • والسلاحف
        
    • للسلاحف
        
    kaplumbağaların yumurtalarını korumak için yapabilecekleri çok az şey var. Open Subtitles ليس هناك شيء يمكن القيام به السلاحف للدفاع عن موقعهم
    kaplumbağaların zayıf görme duyuları olduğu bilinir, bu yüzden de tanıyamadıkları bitkileri yemekten kaçınırlar. TED وتعرف السلاحف بضعف بصرها، وبالتالي، فإنها تميل لتجنب النباتات التي لا تتعرف عليها.
    Hey, İsveçli. Bu kaplumbağaların Profesör'le ne ilgisi var? Open Subtitles يا, سويدي, ماذا تفعل هذه السلاحف مع الأستاذ؟
    Bugün ilk konumuz kaplumbağaların muhteşem dünyası. Open Subtitles حسنا، أول شيء سنفعله اليوم هو التحقق من عالم السلاحف الرائع.
    Tüm Ninja kaplumbağaların kaynağını yok etmek için harekete geçti. Open Subtitles وهو بطريقة لتدمير مصدر حياة كل سلاحف النينجا ماذا ؟
    kaplumbağaların cinsiyetinin belirlenebileceğini bile bilmezdim. Open Subtitles حتى الأن لم أكن أعرف بأنك تستطيع معرفة جنس السلحفاة
    Yuvalamalarını aynı zamanda yapan dişiler, altı hafta sonra yırtıcı hayvanların başını döndürecek kadar fazla sayıda yavrunun çıkacağından ve yavru kaplumbağaların önemli bir bölümünün suya ulaşacağından emin oluyorlar. Open Subtitles توقيت وضع البيض لدي السلاحف بهذه الطريقة تضمن للسلاحف أنه بعد ستة أسابع سوف تفقس صغارها بعدد مذهل
    Bu yüzden dişi kaplumbağaların su üzerinde ilerlemesi daha kolay ve yumurtaların kumdan çıkıp akbabalar tarafından alınması daha zordur. Open Subtitles فالظاهر أنه في هذه الأوقات يكون من الأسهل لدي إناث السلاحف أن تجتاز الأمواج المتكسرة وبذلك تكون الفرص أقل لتعرض بيوضها
    - kaplumbağaların canı cehenneme! - Kimse kaplumbağalara hakaret edemez! Open Subtitles الى الجحيم مع السلاحف - لا أحد يهين السلاحف -
    Sandy Plankton, kaplumbağaların 100 yıl yaşadığını söyledi. Open Subtitles ساندى فلانكتون الذى يعيش فى المنزل المجاور يقول ان السلاحف ممكن ان تعيش حتى يصل عمرها 100 عام
    Mutasyona uğramış kaplumbağaların kurtlanmış insan eti çiğnediğini görüyorum. Open Subtitles أرى قضم السلاحف التي تقيح اللحم الانساني
    Bu yaratıklar, yani sürüngenler yılan, kertenkele, timsah ve kaplumbağaların atalarıydılar. Open Subtitles كانت هذه الكائنات، أي الزواحف،‏ أسلاف السلاحف والثعابين والسحالي والتماسيح الموجودة الآن. ‏
    kaplumbağaların kahramanlığı hepimizin hayatını kurtardı fakat su olmadan hepimizi mutlak bir son bekliyor. Open Subtitles صدفتا السلاحف أنقذتنا جميعا ولكن بدون المياه مصيرنا الموت لا محال
    Yosun. Deniz yaşamını etkiledi. Balıkların, kaplumbağaların ve diğer ikiyaşayışlıların derilerinde bir virüse yol açtı. Open Subtitles فهي تؤثر على الحياة البحرية و سببت فيروساً على جلد الأسماك و السلاحف
    O kaplumbağaların Grateful Dead'e özgü olduğunu burada kimse bilmez. Open Subtitles لاأحد هنا يعلم فعلا أن تلك هي السلاحف ممنونه للأشياء الميته
    Yine de, kaplumbağaların 100 milyon yıllık hikayesi bizi sonsuz kozmik zamana daha yeni bağlamaya başlıyor. Open Subtitles لكن حتى الـ 100 مليون سنة من عمر قصة السلاحف لا تمثل غير بداية اتصالنا بهذا التجوال الواسع للزمن في الكون
    kaplumbağaların toplu halde karaya çıktığı bu meşhur olayın adı Arribada. Open Subtitles هذا هو اريبادا الشهير, تجمع الحشود من السلاحف.
    Bu yıkıntıdan kaplumbağaların kaçma şansı yok. Open Subtitles لن أسمح لهذه السلاحف المتمردة بأن تفسد فرصنا في الهروب
    Afrika ekibi, bebek kaplumbağaların... ilk birkaç çarpıcı dakikalarını yakalamaya geldi. Open Subtitles فريق أفريقيا أتى هنا لتصوير الدقائق الدرامية الأولى في حياة هاته السلاحف الصغيرة
    Ayrıca, bana Ninja kaplumbağaların arkadaşı olduğunu söylemişti ve o zamanlar çok tutulurlardı. Open Subtitles وأيضًا أخبرني أنّه صديق سلاحف النّينجا، وكانوا مشاهيرًا حينها.
    Sebastian kaplumbağaların yumurtadan çıkacakları zamanı tam olarak biliyordu bunun için tam zamanında döndük. Open Subtitles لقد كان " سيباستيان " يعرف بالتحديد متى يفقس بيض السلحفاة البحرية لقد عدنا فى هذا التوقيت - هل عدتم إلى هناك ؟
    "Iguanaların, deniz aslanlarının ve dev kaplumbağaların ebedi bir uyum içinde yaşadığı yer." İyi anlaşmaları önemli mi? Open Subtitles حيث السحالي الضخمة، وأسود البحر، والسلاحف العملاقة تعيش في انسجام أبدي هل بالضرورة استمرارهم بعلاقتهم هكذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more