Bu Kapsüller besin açısından zengin bir jölenin içine gömülmüşlerdir. Bir çeşit ikinci ten. Çabucak yokolup büyüyen mantarlar için bebek besini oluştururlar. | TED | هذه الكبسولات مضمنة في هلام غني بالغذاء، نوع من الجلد الثاني، الذي يذوب بسرعة ويصير طعام مبدئي للفطريات المتنامية. |
Joe Salerno'yu öldürmek için yaptığın şu Kapsüller? | Open Subtitles | تلك الكبسولات التي عملتها لكي تقتل المحقق ساليرنو |
Evet. Kırmızı kutudaki mavi Kapsüller. | Open Subtitles | الكبسولات الزرقاء في العلبة الحمراء |
Jelatin Kapsüller, cam şişe, hastane yatakları, ve arasındaki her şeyi. | Open Subtitles | كبسولات جيلاتين، قوارير زجاجية أسرّة مستشفى وكلّ شيء في الوسط |
Kapsüller! | Open Subtitles | كبسولات |
Yani hayatını kurtaran bu Kapsüller miydi? | Open Subtitles | إذن تعتقد أن هذه المحفظات قد أنقذت حياتها. |
Kendi başına zararsız ama tedavi ettiklerinde bütün Kapsüller bir seferde patlıyor. | Open Subtitles | إنه غير مؤذ في حد ذاته، لكن بالنظر إلى علاجاتهما... سبب انفجار المحفظات في آن واحد. |
Ona verdiğiniz Kapsüller. Nedir onlar? | Open Subtitles | ما هى الكبسولات التى اعطيتها له ؟ |
Kapsüller birazdan orada olur. | Open Subtitles | يجب أن تصل الكبسولات قريباً |
Kapsüller, çocuklar. | Open Subtitles | الكبسولات يا رفاق |
- Javi, bunlar patlayıcı Kapsüller. | Open Subtitles | -خافي)، هذه كبسولات تفجير) . |
Kapsüller! | Open Subtitles | ! كبسولات! |