"kapsamlı" - Translation from Turkish to Arabic

    • شامل
        
    • الشامل
        
    • واسع
        
    • واسعة
        
    • شاملة
        
    • الشاملة
        
    • شاملا
        
    • كاملا
        
    • موسع
        
    • موسعة
        
    • الواسعة
        
    • أوسع
        
    • ممتد
        
    • كان شاملاً
        
    • الرواية الكاملة
        
    Bu muhtemelen daha kapsamlı bir topluma atılan bir adım olurdu. TED ويمكن أن تكون خطوة تؤدي للحصول على مجتمع شامل.
    Ve Greko-Romen dünyada, insanlar stoisizmi birçok şey yapmak için kapsamlı bir sistem olarak kullanmışlar. TED وفي العالم اليوناني الروماني، كان الناس يستخدمون الرواقية كنظام شامل لفعل الكثير والكثير من الأشياء
    Şehirler nasıl kapsamlı ve sağlam inşa edileceğini bilmeliler. TED على المدن تعلم كيفية البناء المرن، ولكن أيضًا بشكل شامل.
    Üzgünüm, kapsamlı bir değerlendirmeye kadar ilişki kurulmasına izin veremem. Open Subtitles ـ اسف , انا قيدت الزيارة اثناء التقييم النفسي الشامل
    Ağustos 2007'de Claron Amsterdam Sanat Ödülü'ne layık görüldü, onun fevkalade mükemmeliği, şaşırtıcı ve çok kapsamlı repertuvarları ve canlı sahne kişiliğine bir övgü olarak. TED في أغسطس 2007 ، منحت كلارون جائزة أمستردام للفنون ، الفوز ثناء لعبقريتها لها مراجع واسعة و مدهشة على نطاق واسع وشخصيتها الحية على المسرح
    ! Geniş kapsamlı bir madde o, özel bir kural değil. Open Subtitles أنها قائمة شاملة لكل شيء . ليست محصورة على شيء معين
    Bu kısıtlamalarla bile kapsamlı araştırmaları dikkate değer kesinlikte sonuçlara ulaşmasını sağladı. TED حتى مع هذا التقييد، أسفرت تلك التجارب الشاملة عن بعض الاستنتاجات الدقيقة على نحوٍ رائع.
    Hiç birşeye zarar verme ama son derece kapsamlı olsun. Open Subtitles لا تُخرٍب أي شيء لكن يجب أن تكون شاملا للغاية
    Test çok kapsamlı, ve özellikle, derecelendirmede ki kıstas çok çok katı olduğundan, sana tavsiyem, şu ayakkabılarla olan işini bitirir bitirmez, Open Subtitles بما أن الامتحان شامل لكل شيء .. وتوزيع الدرجات صارم .. أنصحك .. بمجرد انتهائك من هذه الأحذية
    Bilmiyorum, Bay Price. Bu, çok kapsamlı bir soru. Open Subtitles حسنا , انا لا اعرف , سيد برايس هذا سؤال شامل
    Az önce kapsamlı bir Cylon saldırısının başlangıcı olduğu bilgisini verdiler. Open Subtitles ... لقد خمنت أن هذه مقدمة لهجوم شامل من قبل السيلونز
    Ülkelerimiz arasında kapsamlı bir anti-terörizm ittifakı kurmamızdan başka bir şeyin daha uygun olacağını hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا يمكننى تخيل شيئاً مناسباً أكثر من دولتينا ..وهما على وشك تكوين تحالف شامل ضد الإرهاب بينهما
    Oldukça kapsamlı tahliller yaptım ve aslında, oldukça rahatsız edici bir şey buldum. Open Subtitles لقد قمت بعدد شامل من الإختبارات وفي الحقيقة، وجدت شيئا مزعجا جدا
    Ekipler... Tam kapsamlı taktik saldırıya hazırlanın. Open Subtitles أيّتها الفرق، استعدّوا لاقتحام تكتيكيّ شامل
    Nüfuzunuzu, kapsamlı sürdürülebilir değişimleri desteklemek için her yerde kullanın. TED عليكم أن تستخدموا نفوذكم لتدعيم التغيير الشامل المستدام في كل مكان
    Bu teknik ile ilgili kapsamlı bir şekilde çalışılsa da, küresel beton üretimine dâhil edilmeden önce gitmemiz gereken bir yolumuz var. TED رغم أنه تم دراسة هذه التقنية بشكل واسع مازال لدينا مشوار طويل قبل دمجها في الإنتاج العالمي للخرسانة.
    - kapsamlı yabancı yazıtlar var. - Teal'c ve ben tercümeye yardım edebiliriz. - Daniel. Open Subtitles كانت هناك كتابات أجنبية واسعة أنا وتيلك يمكن أن نساعد بالترجمة
    Bize son 7 yıldaki tüm suç ortaklarının bulunduğu kapsamlı bir liste hazırlayıp dinleme cihazı takmayı kabul edecek. Open Subtitles تعاون كامل و تدينا قايمة شاملة بكل اللي شارك في الجرايم في اخر 7 سنين وتوافق تلبس جهاز تجسس
    Ama hala, kapsamlı paket için ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum: Open Subtitles :لَكنِّي ما زِلتُ أَعتقدُ بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نُحرزَ مزيدا من التقدّمِ من اجل تلك الاهداف الشاملة
    Ve zamanında değişim yapmak isteyen bir yöneticinin desteği ile kendi tasarladığımız, kapsamlı bir reform programı hazırladık. TED وبدعم من قائد كان يرغب في إجراء إصلاحات في ذلك الوقت، لقد طرحنا برنامجا إصلاحيا شاملا الذي صغناه بأنفسنا.
    Böyle sorular sorduğum için özür dilerim ama merkezden kapsamlı bir rapor istiyorlar. Open Subtitles اعتذر عن القاء هذه الأسئلة عليك ولكنهم يحتاجون تقريرا كاملا فى القسم
    Ailevi bağları sayesinde teröristlerin izini sürmede kapsamlı bir DNA listesi oluşturmak için planlandı. Open Subtitles تم تصميمه لعمل كاتالوج موسع للحمض النووى لتعقب الارهابيين عبر صلاتهم العائليه
    Böyle kapsamlı bir ameliyat için fazla yaşlı ama... Open Subtitles إنها أيضاً أكبر مما أنصح به لعملية موسعة كهذه ولكن
    Böyle kapsamlı bir çalışmadan, size etmekte olduğum niyetin içinde kristalize olmuş bir ilgi ve uzun zamandır güdülen büyük bir hedef ortaya çıktı. TED خارج دراستنا الواسعة تطور قلق وتخوّف، تبلور في الأمنية التي سأطلبها منكم.
    Pizza, sağlıklı tatminkar cinsel aktiviteyi ve iyi, kapsamlı cinsel eğitimi düşünmenin bir yoludur. TED والبيتزا هي الطريقة المثلى لعلاقة جنسية مُرضية وسليمة, و ثقافة جنسية أوسع.
    Ayrıca bastırılmış anıların su yüzüne çıkarılması için kapsamlı psikoterapi öneriyorum. Open Subtitles أقترح أيضاً علاج نفسي ممتد لانتزاع أي ذكريات مؤلمة
    [Muir] Yıkım düşündüğümüzden çok daha... kapsamlı çıktı. Open Subtitles الدمار كان شاملاً بعض الشئ. أكثر من أن يتخيل اى شخص.
    Bu televizyon programı, onların ilişkisinin kapsamlı bir hikayesi. Open Subtitles هذا المسلسل هو الرواية الكاملة لعلاقتهم من الألِف إلى الياء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more