Bir insan bedeni ile, aslan kafasını birleştiren hayret verici bir karışım. | Open Subtitles | ما هو مدهش، أن المجسم مزيج من جسم الإنسان و رأس الأسد |
Hastanede çok etnik, kültürel bir karışım vardır. | Open Subtitles | دائماً هناك مزيج عرقي ثقافي في موظفي المستشفى |
Amfetamin ve video oyunları... Oldukça güçlü bir karışım olabilir. | Open Subtitles | أمفيتامين ، ألعاب فيدو عنيفة يمكن أن يكون خليط فعال |
Daha ziyade hayatlarında grilik görüyorum bir karışım, siyah ve... | Open Subtitles | أرى حياتهم ، و كأنها، دراسة للون الرمادي الباكر، خليط من السواد و. |
Tuhaf bir karışım ama işe yarıyor. | Open Subtitles | أقصد، إنّها تركيبة غريبة لكنّها ناجحة بشكل ما. |
Ne kaçırdığını bilmiyorsun, Mükemmel karışım! | Open Subtitles | لقمة؟ يخخ انت تضيع عليك يا صاح انها افضل خلطة |
Eğer zemin suyu kirliyse veya arsenikliyse, ya da arsenik gazı bir çeşit yanıcı karışım yarattıysa. | Open Subtitles | ولو أن المياه الجوفية ملوثة, فإن الزرنيخ أو غازاته يمكن أن تكون مزيج قابل للاشتعال. |
Büyüme hormonu, akne tedavisi için kullanılan geniş kapsamlı antibiyotik ve terlemeyi kontrol eden kimyevi bir karışım. | Open Subtitles | هرمون نمو المضادات الحيوية واسعة الطيف المستخدمة لعلاج حب الشباب و مزيج كيميائي للتحكم بعملية التعرق |
Hayır. Sosyal acayiplik, narsislik, fantezilerden oluşan, bir karışım gösteriyorlar. | Open Subtitles | كلا, كلا, كلا, هم يشيرون الى مزيج من الإبتذال العادي للإرتباك الإجتماعي |
Düğününde kullanılacak karışım parçanı beğenmediğim için alındın. | Open Subtitles | كنت مستاء لأني لم أحب أغنيتك لديك مزيج زفاف المتابعة. |
Bu, bana özel bir karışım. | Open Subtitles | .. هذا مزيج امتلاكي , قمتُ بمزجه في صحن زرع العينات |
Bu sayede doğal bir kokusu olan güzel ve temiz bir karışım elde edilir. | Open Subtitles | هذا يفترض ان يخلق مزيج رائع ، نظيف برائحة طبيعية |
Güzel bir sosyal karışım, gerçek bir sanat eseri. | Open Subtitles | خليط اجتماعى جيد, يعملون بجد فى مجال الفن |
Depoda bulduğum bitkilerden ve yağlardan oluşan bir karışım. | Open Subtitles | إنه خليط من بعض الاعشاب والزيوت وجتها مخزنة في صندوق |
Süper karışım, fındıklı ve şekerli, müthiş. | Open Subtitles | إنه خليط صاروخي من الشيكولاتة و المقرمشات و هو عبقري |
"10 litrelik bir karışım, 1 'i meyve suyu, 9'u su. | Open Subtitles | حسناً، حسنا، دعونا نرى عشرة أرباع خليط فيها جزء واحد عصير وتسعة أجزاء ماء |
Büyücülüğe cinsel tercihlerini de ekleyince ortaya ölümcül bir karışım çıkıyor. | Open Subtitles | لذلك قمت بإضافة لها الجنسي التوجه إلى اه، السحر، أنا أفكر نحن قد حصلت لنا تركيبة قاتلة. |
Eve götürmen için karışım hazırladım. Bu akşam daha kolay uykuya dalarsın. | Open Subtitles | خلطة لكِ هذا الدواء لتاخذيه معكِ البيت ، سوف يجعلكِ تنامين بسهوله الليلة |
Arzu edersen, memnuniyetle bir uyarıcı karışım hazırlarım. | Open Subtitles | إن أردت، أحب أن أخلط بعض المنشطات |
At etiyle karışınca ilginç bir karışım olmalı. | Open Subtitles | لكن إضافة لحم الخيل ينتج خليطا مثيرا للاهتمام |
Antonio, yeni bir karışım hazırla. | Open Subtitles | أنطونيو اصنع مزيجاً جديداً على نفس المنوال السابق ماذا؟ |
Kimyasal karışım, titreşirken temiz ve renksiz hemen önünde labaratuar sehpasında kuruluydu. | Open Subtitles | كان الخليط الكيميائى أمامه على الطاولة نقياً وبلا لون يبنما كان يهتز |
Şöyle bir uğrayıp içmek isteyip istemediğinize bakmak istedim Çok tatlı bir karışım. | Open Subtitles | لقد فكرت في أنكي تريدين مشروبا يا سيدتي. مشروب مهدئ و جميل. |
O karışım parmak izi kadar eşsiz. | Open Subtitles | المزيج فريد مثل البصمة الماء مخلوط |
Thalaron karışım seviyesi yüzde 30. | Open Subtitles | % مستوى تمازج الثيلرون: 30 . |
Eğer bu karışım işe yarar da soğutmayı hızlandırabilirsek günde 10 atış yapabilir hale geleceğiz. | Open Subtitles | إذا ما نجح نظام الرغوة وبرده بصورة أسرع فيمكننا إطلاق عشر دانات فى اليوم |
Bu maddeleri tanımladığımızda bir karışım yarattık; sentetik maddelerden oluşan bir karışım ve vücudunuzdan salgılanan maddelere benzerlik gösteriyor. | TED | وبمجرد تحديد هذه المواد، قمنا بتطوير توليفة نوع من الخليط، مزيح من المواد الاصطناعية مماثلة لما ينتجه الجسم البشري. |
karışım, daha zengin bir müzikal anlatım için, iki şarkıyı karıştırmaktır. | Open Subtitles | المزج يعني ان تاخذ اغنيتين وتخبصهم مع بعضهم لاجراء حدث |
En iyi karışım, yarı dürüst takım... | Open Subtitles | حَصلنا على المزيج الأمثل رجال صادقين تقريباً |