"karışımını" - Translation from Turkish to Arabic

    • مزيج
        
    • خليط
        
    • بخليط
        
    • مزيجك
        
    Mavi midyeler kemiğe zarar vermiş, ama kafatası siyahi ve kafkasyalı özelliklerinin karışımını gösteriyor bu nedenle de melez listesinde olmalı. Open Subtitles الرخويات أتلفت العظم ولكن الجمجمة تبين مزيج من خصائص الزنوج والقوقازين أقترح بأنه أدرج كأسمر ضارب إلى الصفرة
    Sarımsak sirkesi ve acı sos karışımını dene. Open Subtitles استخدم مزيج من الثوم و الخل وصلصة الفلفل الحار
    Seni şeffaf rüya durumuna sokmak için hipnoterapi ve tıbbi ilaçların karışımını kullanacağım. Open Subtitles سأقوم بإستخدام مزيج من العلاج بالتنويم المغناطيسي والمستحضرات الصيدلانية لأضعك في حالة حلم جلي أثناء يقظتك
    Aslında burada gerçekleşen şey alevin alkol ve hava moleküllerinin karışımını yakarak cam kabın içinde baştan sona kadar ilerlemesiydi.. TED ما حدث هو أن الشعلة انتقلت عبر الوعاء الزجاجي من الأعلى إلى الأسفل، و حرقت خليط الجزيئات في الهواء والكحول.
    Veya kahve dükkanındaki herkese George'un bir kız ile en iyi arkadaşının sapıkça cinsiyet karışımını oluşturduğunu mu anlatayım? Open Subtitles أو لأخبر الجميع بالمقهى كيف أن جورج مرتبك في خليط جنسي منحرف بين فتاة ما وأعز أصدقائه؟
    Bupivacaine karışımını vereceğiz içeriye daha sonra bu bölgelere lidokain ve epi vereceğiz. Open Subtitles بأنّنا تحدّثنا عنه، لكن. سنبدأ بخليط من المخدر ثمّ نمرره بالمؤشر لهذه المناطق هنا.
    Sonra eve gidip, en sevdiğin Hawaii tişörtünü giyecek arkana yaslanıp, romdan yaptığın o çok sevdiğin, portakal dilimli ve kirazlı zımbırtı karışımını içindeki minik şemsiye ile karıştıracak bir yandan da Texas'ın, Oklahoma'nın kıçında yeni bir delik açtığını izleyeceksin. Open Subtitles و من ثم ستعود إلى المنزل و ترتدي قميصك المفضل من هاواي و ستجلس هناك بعد أن تفتح مظلتك بعد أن تحضر مزيجك المفضل الذي تحب و بعد أن تضع فيه الكثير من الـ شيري و ستشاهد أولئك التكساس يمزقون أوكلاهوما
    Zarafet ve gücün karışımını. Vücudunu kırılma noktasına kadar zorlamak. Open Subtitles مزيج بين الرحمة والقوة، دفع الجسد لنقطة انهياره
    Eğer birçoğu başarılı olursa, bu en iyi, çünkü onların karışımını kullanabilirsiniz. TED والأفضل إذا نجح أكثر من واحدة ، لأنه حينها يمكننا إستخدام مزيج من هذه الأشياء .
    Jet pack'teki yakıt karışımını ayarla. Open Subtitles قم بتعديل مزيج الوقود في الصاروخ النفاث
    Hava-yakıt karışımını sıkı tutarım. Open Subtitles و سأجعل مزيج الهواء والوقود لدى محكما
    Çünkü normal bir soğuk algınlığı, Dang Humması ve Japon Beyin İltihabı hastalıklarının bir karışımını yaşıyorsun. Open Subtitles ... هذا لأنكِ تعانين من مزيج من نزلة برد عادية ... حمّى الضنك و حالة سيئة للغاية من إلتهاب الدماغ الياباني
    Şimdi su ve jelatin karışımını sana verdiğim oranlarda varile doldur. Open Subtitles جيد ، الآن إملإي مزيج الماء و الجيلاتين
    Salakça şeylerle -- bir antibiyotiğin doğru zaman diliminde verildiğinden emin olmak, çünkü bu enfeksiyon hızını yarıya indirir -- ve de enteresan şeylerin karışımını yaptık, çünkü ameliyat kadar komplike birşey için bir tarif yazamazsınız. TED وكان لدينا مزيج أشياء غبية هناك اليوم التأكد من المضادات الحيوية ويرد في الإطار الزمني الصحيح لأن أن خفض معدل الإصابة بمقدار النصف- وبعد ذلك للاهتمام الأشياء، لأنه لا يمكنك إجراء وصفه لشيء تعقيد كعملية جراحية.
    Maggie zarafet ve atletikliğin inanılmaz bir karışımını getirmiştir. Open Subtitles ماغي لطالما تجلب خليط رائع من الجمال و الرشاقة.
    Kimyasal olarak bu, tepkime kapının hacmini düşürmeye ya da tepkime karışımını azaltmaya eşdeğerdir. TED تقليل كمية السائل الكيميائي المحيط في مخروط التجارب أو خليط مواد التفاعل وعبر تلك العملية تكون الجزيئات أقرب من بعضها البعض
    İlk olarak vişneleri şekere bulayıp ardından rom ve sos karışımını üzerlerine sıkacaksın. Open Subtitles الآن , أولاً غطي الكرز بالسكر (ورشيهم بخليط من الـ (رم) و بيرة (بيتر
    Sonra eve gidip, en sevdiğin Hawaii tişörtünü giyecek arkana yaslanıp, romdan yaptığın o çok sevdiğin, portakal dilimli ve kirazlı zımbırtı karışımını içindeki minik şemsiye ile karıştıracak bir yandan da Texas'ın, Oklahoma'nın kıçında yeni bir delik açtığını izleyeceksin. Open Subtitles و من ثم ستعود إلى المنزل و ترتدي قميصك المفضل من هاواي و ستجلس هناك بعد أن تفتح مظلتك بعد أن تحضر مزيجك المفضل الذي تحب و بعد أن تضع فيه الكثير من الـ شيري و ستشاهد أولئك التكساس يمزقون أوكلاهوما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more