"karısı ile" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع زوجته
        
    • مع زوجة
        
    Babamın arkadaşı. karısı ile hep bize gelirler. Open Subtitles هذا صديق والدي إنه يأتي أغلب الوقت مع زوجته
    Babamın arkadaşı. karısı ile hep bize gelirler. Open Subtitles هذا صديق والدي إنه يأتي أغلب الوقت مع زوجته
    karısı ile ilgili mesele yüzünden tamamen zıvanadan çıktı. Open Subtitles لقد تمادى في افعالة حيال ذاك الأمر مع زوجته
    Teşekkürler. Onu Neech'in karısı ile birlikte gördüğünü mü söylüyorsun ? Open Subtitles الآن، تقول بأنّك رأيته مع زوجة نيتش؟
    Kardeşimin karısı ile olan o acayip iğnelemeli ilişkime ne demeli? Open Subtitles أحدهم يغرس علاقة ظريفة مع زوجة الاخ
    Nasıl karısı ile yatabiliyor ve sonra diğer gün baldızı ile yatabiliyor? Open Subtitles وكيف أمكنه النوم مع زوجته وبعدها نام مع أخت زوجته في اليوم التالي ؟
    Senden değil ama, söyle söyleyeyim, eski karısı ile çok zaman geçiren birisinden bahsetti ve başka biri de buna gayet sinirlenmiş. Open Subtitles ليس أنت لكن فلنقل أن هناك أحدٌ ما يقضي الكثير من الوقت مع زوجته السابقة وبالتالي فإنه هناك من هو مستاءٌ من الأمر
    Evet, ona bunun yerine karısı ile deneyim etmesini söyledim. Open Subtitles أجل، أخبرتُه بالتجربة مع زوجته بدلاً من ذلك
    Benimle tanıştığında ikinci karısı ile çıkıyordu. Open Subtitles وقد قابلني حينما كان لا يزال مع زوجته الثانية
    Hayır, EMT karısı ile birlikteydi dedi. Open Subtitles كلّا، قال فني الطواري أنّه كان مع زوجته في مكان الانفجار.
    karısı ile ilgili mesele yüzünden tamamen zıvanadan çıktı. Open Subtitles خرج عن المسار، بعد مشكلته مع زوجته
    karısı ile birlikte Bethesda mahallesinde yaşıyormuş. Open Subtitles انه يعيش فى ضاحية فى بيثيسدا مع زوجته
    Savaşa geri döndü ve 1945'te Okinawa'da yaralandı. Savaştan sonra 2005 yılında hayatını kaybedene kadar karısı ile birlikte Ithaca, New York'ta yaşadı. Open Subtitles عاد للحرب وجُرح في (أوكيناوا) عام 1945 بعد الحرب، عاش مع زوجته في (إيثاكا)، (نيويورك) حتى توفي عام 2005
    Ölen karısı ile birlikte olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه مع زوجته المتوفاه
    Benim dördüncü kocam, ikinci karısı ile yan yana. Open Subtitles زوجي الرابع مع زوجته الثانية
    Evlilik sözleşmesi. Richard Bartlett'in karısı ile olan anlaşması. Open Subtitles .إتفاق لما قبل الزواج - .إتفاق (ريتشارد بارتليت) الخاص مع زوجته -
    Babam, beni yeni doğan bir bebek gibi, yeni karısı ile olan ailesinden sayabileceğini söyledi. Open Subtitles قال آنه علي اعتبار مولوده الجديد الذي أنجبه مع زوجته الجديدة (مرجريت) كفرد من العائلة أيضا إضافة لـ (ريكارد) ـإبن (مرجريت)ـ
    Torbin Salvi, abisinin karısı ile mi yatıyormuş? Bunu nasıl gözden kaçırdık? Open Subtitles "توربين سالفي" كان ينام مع زوجة أخيه كيف فاتنا هذا ؟
    Bir subayın karısı ile yatması zaten yeterince ciddi bir şey. Open Subtitles النوم مع زوجة ضابط، هذا أمر جاد للغاية
    TJ'in karısı ile ikinci kez görüşmemiz gerekecek. Open Subtitles نحن بحاجة الجولة الثانية مع زوجة تي.
    Yöneticinin karısı ile görüşmek için geç kaldınız, Sallis ve o birbirini tanır. Open Subtitles تأخرنا عن الأوراق مع زوجة الكاهن -هي و(ساليس) مقربتان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more