"karısından" - Translation from Turkish to Arabic

• زوجته
• زوجتة
• زوجتِه
• بزوجته

Eğer karısından bir şey saklıyorsa, neden ofisinde saklamıyor ki?
إن أراد إخفاء شئ عن زوجته لماذا لا يخفيه بمكتبه؟

Ayrıca karısından, kanser derneğine yardım için 10 km koşmasını, ben istemedim.
انا لا اطلب من زوجته ان تنزل 10 كيلو من اجل السرطان

Sevmiyoruz, bunu yapıyoruz çünkü karısından tekmeyi yedi ve yalnız kaldı.
لا، نحن نقوم بذلك فقط لأن زوجته طردته، وهو يشعر بالوحدة

Bunu kimse bilmiyor ama iş arkadaşları karısından aldığı özel bir belgeden sonra son birkaç gündür çok gizli kapaklı olduğunu söyledi.
لا يبدو أن أحداً يعلم ذلك، لكن زملائه يقولون أنه كان يتصرف بسرية اليومين الماضيين، منذ أن تلقى بلاغاً سرياً من زوجته

O zamana kadar meclis başkanımı, o yaratığa kimin öldürttüğünü yalnızca karısından öğrenebiliriz.
حتى يحين الوقت, زوجته هي وسيلتنا للمعرفة من طلب من الكائن لقتل قائدي

karısından dün mektup aldı. Çiftliğine dönmek istiyor.
جـائته رسـالة أمس من زوجته إنـه يريد العودة إلـى مزرعته

karısından ayrılmak için cesaret toplamak konusunda sıkıntı yaşıyor.
ولكن كان يواجه مشاكل على إجبار نفسه لترك زوجته.

İlk olarak, hastalarımdan birisi, sana bahsettiğim pilot karısından ayrılıyor.
..أولاً, أحد مرضاي ..الطيار الذي أخبرتك عنه سيهجر زوجته

Bir erkeğin kalbine giden yol işinde başarı için geniş, davetkar cadde, karısından geçer bunu unutma.
نعم إن الطريق لقلب الرجل إن الدعوة إلى طريق عمله الواسع ، يكون من خلال زوجته

Uyandığında, çok içen, hırslı, çocuklarından ve karısından saklanan, Peter Banning olacaksın.
عندما تنهض ستصبح بيتر باننج الانانى الذى يشرب كثيرا الذى يعشق نجاحه و يهرب و يختبئ من زوجته و اطفاله

Ve onunla Plaza'ya gittiniz karısından ayrıldığı gün.
وذهبت إلى البلازا معه في نفس اليوم الذي ترك فيه زوجته

karısından al ya da kendi cebinden öde. Hiç s*kimde değil. Ama sakın bana eksik bir defterle gelme.
أما تجلب ليّ المال من زوجته أو تسدده أنت، لا يهمنيّ، لكن لا تعطيني سجل يعج بالفوضى.

Yıllar önce emekli olması gerekirdi, ama karısından nefret ettiğinden evde kalamıyor.
كان يجب أن يخرج من العمل منذ سنين ويجلس بمنزلة ولكنه لا يستطيع لأنه يكرة زوجته

Asla senin için karısından ayrılmaz. Bunu asla yapmazlar.
إنه لن يترك زوجته من أجلك إنهم لا يفعلون ذلك

Beni seven bir erkek vardı, ve benim için karısından ayrılmak isteyen bir erkek vardı.
كان لي الرجل الذي أحبني، ورجل الذين يريدون ترك زوجته بالنسبة لي.

Eski karısından bunu duymama gerek yoktu.
ويصدّقني , ما إحتجت زوجته السابقة لقول لي تلك.

Bunun hiç kuşkusuz hayat boyu sürecek bir aşk olduğu inancıyla doğal olarak karısından ayrılacağını düşünüyordu.
أفترضت وبدون سؤال أنه لها للأبد لذا وبالطبع سيترك زوجته

karısından gizlediği iki küçük sırrı var.
ولديه سران صغيران قذران يخفيهما عن زوجته.

O kadar süre bir adamı izleyince adamı karısından iyi tanımaya başlıyorsun.
تراقب رجل لمدة طويلة يمكن أن يتعرف عليه أفضل من زوجتة

Detroit'deki karısından mı?
ربما تعرف موقعه. مِنْ زوجتِه في ديترويت؟

Maliheh benim kızım değildi. Arkadaşın, onun ilk karısından kalan tek hatırayı aldı.
إنها الشيء الوحيد الذي يذكره بزوجته الأولى