"karşı karşıyasın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تواجه
        
    • تواجهين
        
    Söylemem gerekir ki, Komiser, sen bir çıkmazla karşı karşıyasın. Open Subtitles أخشى أنك تواجه طريقاَ مسدوداَ حضرة الملازم
    Ölüm cezasıyla karşı karşıyasın. Open Subtitles أنت تواجه حكما بالإعدام أفضل ما يمكننى هو إصدار توصية جيدة
    Ve eğer bir İslam devletiyiz diyorsak, sen de idamla karşı karşıyasın. Open Subtitles و نحن نقول إذا كنا دولة إسلامية فإنه من المفروض أن تواجه عقوبة كبيرة
    O Ranger'ların ölümleri için idam cezasıyla karşı karşıyasın. Open Subtitles تواجهين عقوبة الإعدام لقتل هؤلاء الحراس
    Korkunç bir ikilemle karşı karşıyasın, Lizzy. Open Subtitles إنك تواجهين معضلة صعبة, (ليزي).
    Eski bir büyüyle karşı karşıyasın. Open Subtitles وحتي إذا فعلناها, فأنا أشك بنجاحها أنت تواجه تعويذة قديمة
    Pekala, bir katille karşı karşıyasın. Ne yaparsın? Open Subtitles حسناً ، حسناً ، أنت تواجه قاتلاً ماذا تفعل؟
    Yedi yıl içinde tek kuruş bile kazandıysan ağır bir vergi kaçırma suçlamasıyla karşı karşıyasın demektir. Open Subtitles إلاّ في حالة لم تكسب قرشاً واحداً كدخل خلال 7 أعوام أنتَ تواجه تهماً خطيرة بشأن التهرّب من دفع الضرائب
    Her şey bir yana, sana söylemek istediğim tek şey şu anda hayatının en büyük fırsatı ile karşı karşıyasın. Open Subtitles ثمة شيء واحد أريد قوله لك أنت الآن تواجه أكبر فرصة في حياتك
    Kredi kartı meselesi yüzünden bir soruşturmayla karşı karşıyasın. Open Subtitles قد تواجه التحقيق بسبب شراءك الاغراض الشخصية
    Hapiste geçireceğin on yılla karşı karşıyasın, dostum. Open Subtitles أنت تواجه عقوبة بالسجن لعشر أعوام يا صديقي
    Tanrım, bir suç iddiasıyla karşı karşıyasın. Open Subtitles القسم الجنائيّ. يا إلهي، أنت تواجه تهمة هنا.
    ama eğer osteomiyelit ise tüm o berbat mikroplar kafatasını geçerek beynine girer ve böyle bir durumda menenjit, beyin apseleri ve muhtemel ölümle karşı karşıyasın. Open Subtitles كل الجراثيم الخبيثة ستأكل جمجمتك ثم دماغك, و إذا حدث ذلك قد تواجه السحايا و اصابات أخرى بالدماغ أو الموت
    Bana kalırsa senden daha deli biriyle karşı karşıyasın. Open Subtitles حسبما ارى اجدك تواجه وغدا اكثر منك جنوناَ
    İnsanın hayal bile edemeyeceği şeylerle karşı karşıyasın. Open Subtitles أنت تواجه شيئاً عقلنا البشري لا يستطيع تخيله
    Çünkü o hapiste, sen de iddianameyle karşı karşıyasın bu da en zayıf noktamızı o yapıyor. Open Subtitles لأنه بالسجن, وأنت تواجه لائحة من الإتهمامات الذي يجعله أكبر مشاكلك
    Meth pişirmekten 20 yıl ceza ile karşı karşıyasın değil mi? Open Subtitles إذا أنت كنت تواجه عقوبة 20 سنة سجن لطبخك الميث, هل هذا صحيح؟
    Yanlış bir itirafta mı bulunuyorsun ya da idam riskiyle mi karşı karşıyasın? TED هل سوف تعترف اعترافًا خاطئًا... أم تواجه عقوبة إعدام علنية؟
    Sierra, bir cinayet suçlamasıyla karşı karşıyasın. Open Subtitles (سييرا)، أنتِ تواجهين تهماً بالقتل.
    Swan farkındayım kesinliği olmayan bir gelecekle karşı karşıyasın ama kesin olmasını istediğim bir şey var ben hep senin yanında olmak istiyorum. Open Subtitles (سوان)... مع علمي بأنّك تواجهين مستقبلاً غامضاً... لكنْ هناك أمر أريدك أنْ تكوني على يقين منه...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more