"karşı tarafın" - Translation from Turkish to Arabic

• الطرف الآخر
• المعارض
• المُحامي

Zor çünkü çoğu zaman karşı tarafın o pozisyona nasıl geldiğini anlayamıyoruz.
الأمر صعب لأنه غالباً لا يمكننا الفهم بعمق كيف وصل الطرف الآخر إلى هذه المواقف.

karşı tarafın şüphesini çekecek yanlış bir hareket yapmaktan korktuk.
لم نكن نريد فعل أي تحركات خاطئة لزيادة شكوك الطرف الآخر

Bizim yaptığımız şey tam olarak orada ne olduğunu, karşı tarafın ne yapacağını bulmak.
كل ما فعلناه هو أننا وجدنا ما هو موجود فعلاً وهذا ما سيفعله الطرف الآخر بالضبط

Ama şimdi karşı tarafın avukatı onu yalanlamak için kürsüye başka bir şahit çıkaracaktır.
لكن الآن المُحامي المعارض يَنْوى استجواب شاهد آخر على منصة الشهود ليناقضة

Eğer karşı tarafın avukatı, ...müvekkilini tekrar kürsüye çağırırsa elin kolun bağlanır.
هي إذا أراد المُحامي المعارض استجواب موكلك مجدداًً يداك مكبّلتان

Sayın yargıç, karşı tarafın avukatı tekrar kaybedeceği için tutunacak dal arıyor.
سيادتك , محامي الطرف الآخر يتعلق بقشة لأنه يخسر مجدداً

Genellikle karşı tarafın temsilcisiyle bu şekilde muhabbetlere girmem ama parmağınızda yüzük olmadığı gözüme çarptı.
وليس من عادتي أن أداعب محامي الطرف الآخر لكن لم يسعني عدم ملاحظة عدم ارتدائك لخاتم

Ama gerçek bir hükümdar... karşı tarafın blöf yaptığını anlar.
لكنْ يفترض أنْ يعرف الحاكم الحقيقيّ متى يكون الطرف الآخر مخادعاً

Bu önemli çünkü karşı tarafın aslında nereden geldiğini anlamazsak etkili argümanlar sunamayız ve önemli çünkü onlara da bizim pozisyonumuzdaki sorunlara işaret etme fırsatı veriyor.
هذا مهمٌ لأنه لا يمكننا تقديم حججٍ قوية إن لم نفهم دوافع ومصادر الطرف الآخر ولأنها ستمنحهم فرصة تحديد العيوب في مواقفنا.

- Bu karşı tarafın başına geldi.
لقد كان هذا الطرف الآخر. حسناً.

Bu tam olarak karşı tarafın istediği bir şey.
.هذا تماماً , ما يريده الطرف الآخر

karşı tarafın avukatı... açıkça kendisiyle dalga geçiyor eğer--
المستشار المعارض يَربّي نفسه بشكل واضح إذا كانت تَعتقدُ...

Hanımlar önce karşı tarafın avukatını dinleyelim.
سيداتي, دعونا نسمع المحامي المعارض

karşı tarafın avukatıyla eskiden çıkmıştım.
المحامي المعارض, هو شخص ما كنت أواعده

Lafınızı kestiğim için bağışlayın fakat karşı tarafın avukatıyla konuştum ve uzun lafın kısası, sizi temsil etmekten memnuniyet duyarım.
إعذرني لكوني فظًّا ولكن لقد تحدّثت مع المُحامي المُعارض، وخُلاصة القول هي، أنّني سأكون سعيدًا لأُمثّلكم.