"karşılaştım" - Translation from Turkish to Arabic

    • التقيت
        
    • قابلته
        
    • واجهت
        
    • إلتقيت
        
    • قابلتها
        
    • قابلتُ
        
    • لقد قابلت
        
    • صادفتُ
        
    • تقابلت
        
    • إلتقيتُ
        
    • ألتقيت
        
    • صادفته
        
    • تعاملت
        
    • لقد صادفت
        
    • ركضت
        
    Ben... biraz hava almak için yürüyeyim dedim ve bir dostumla karşılaştım... Open Subtitles خرجت فحسب لأستنشاق الهواء ومن ثم التقيت برجل لم اراه منذو سنين
    O sabah çalıştığım yerde karısıyla karşılaştım ve oğulları hastaydı. Open Subtitles ذلك الصباح التقيت زوجته حيث أعمل وكان ابنها الصغير مريضاً
    Onunla ilk ve son kez 24 saat önce karşılaştım. Open Subtitles لقد قابلته للمرة الأولى والأخيرة منذ 24 ساعة
    Bilmenizi isterim ki kolay olmayacak ve benim için de kolay değildi, çünkü pek çok zorlukla karşılaştım. TED أريد أن أخبركم بأنه لن يكون من السهل، ولم يكن الأمر سهلاً بالنسبة لي، لأني واجهت الكثير من العقبات.
    İşine giderken annenle karşılaştım, evet mi? Bana anahtarı verdi. Open Subtitles إلتقيت بوالدتك وهي في طريقها للعمل هي من أعطاني المفتاح
    Bu doğru. Onunla Miami otobüsünde karşılaştım. Open Subtitles انها حقا كذلك لقد قابلتها فى حافلة من ميامى
    Tamam, arabadan çıktım, binaya girdim, yeni güvenlik görevlisiyle karşılaştım, kapıdan geçebilmek için ona kimliğimi gösterdim, asansöre bindim, kalbim hızlı hızlı atmaya başladı, boğazım tıkanıyordu, asansör kapıları açıIdı, ben de ofisime gittim. Open Subtitles نزلت من السيارة، دخلت مبنى الشركة قابلتُ رجل الأمن الجديد أظهرت له جواز سفري، دخلتُ عبر البوابات
    Dünyayı gezerken, sıcak bölgelerde birçok doktorla karşılaştım ama kendisini kaybolmuş ya da geride bir şeyleri kalmış gibi hissedenini hiç tanımamıştım. Open Subtitles لقد قابلت العديد من الاطباء في اماكن خطره لكني لم اقابل احد يحاول ايضيع او ان يترك شيئاً خلفه اعتقد انكِ اولهم
    Sonra, TED'e ilk geldiğimde, Peter ile de burada karşılaştım zaten, bunu gösterdim. TED وعندما حضرت إلى تيد للمرة الأولى، حيث التقيت ببيتر، وأريته هذا.
    Yakın zamanda bir düğüne katıldım, genç ve güzel bir kadınla karşılaştım bana hemen seçimi ile kaygısını anlatmaya başladı. TED مؤخرًا حضرت حفل زفاف حيث التقيت بامرأة شابة وجميلة التي بدأت على الفور بالحديث عن قلقها حيال اختياراتها
    İlk defa bir cıvık mantarla beş yıl önce karşılaştım. TED التقيت لأول مرة بالوحل العفن قبل حوالي خمس سنوات.
    Biliyor musunuz, ben kendisiyle bir kez karşılaştım, sizi temin ederim, kendisi gerçek bir centilmendi. Open Subtitles لقد قابلته مرة و يمكن أن أطمأنك انه رجل محترم حقا
    Bir kez karşılaştım. Susie'nin bir arkadaşı. Open Subtitles أعني, لقد قابلته مرة واحدة إنه صديق سوزي
    Ve orada, ilk defa, diğer dini geleneklerle karşılaştım: Yahudilik ve İslam, Hristiyanlığın kardeş dinleri. TED وهناك وللمرة الأولى واجهت التقاليد الدينية الأخرى: اليهودية والإسلام وهما ديانتان شقيقتان للمسيحية.
    Dünyada yerleşim olan bütün kıtalara devasa şiddetlerle karşılaşmış, toparlanmış ve toparlanamamış yerleri karşılaştırmak için seyahat ettim ve hep aynı şeyle karşılaştım. TED لقد جبت أرجاء المعمورة، وقارنت بين المناطق التي واجهت عنفًا شاملًا وتعافت منه، والأخرى التي ما زالت تواجهه، وما زلت أرى ذات النموذج.
    Bir gün o okullardan gün boyu dolaşıp Bogota'ya gelen 3 tane çocukla karşılaştım ve birisi annesini beraber getirmişti. TED وعليه إلتقيت مع ثلاثة أطفال من المدارس، الذين ينتقلوا طوال اليوم ليصلوا الى بوجوتا، أحدى الاطفال الثلاث جلبت والدتها.
    Hayır. Kadın çok hoş. Onunla süpermarkette karşılaştım. Open Subtitles كلا انها لطيفة للغاية ، قابلتها في السوبرماركت
    Birkaç gün önce tesadüfen bir NIS ajanıyla karşılaştım. Open Subtitles لقد قابلتُ عميلاً من المخابرات الوطنية بالصدفة منذ بضعة أيَّام
    Bu yaratıklarla daha önce karşılaştım, türün farklı bir kolu ama aynı... Open Subtitles لقد قابلت هاته المخلوقات من قبل فرع مختلف منها, لكنها فصيلة واحدة
    Hayalarla değil. Senin tarafından Macauley'in eleman şefine gönderilmiş bir maille karşılaştım. Open Subtitles لَيسَ بالخصياتِ. صادفتُ بريد إلكتروني صَغير
    17 yaşındaydım, -Eric Lensherr adında birisi ile karşılaştım. Open Subtitles ,وعندما كنت في السابعة عشر تقابلت مع شاب يدهي ايريك لينشر
    Saldırı falan değildi. Ama eskiden alem yaptığım bir adamla karşılaştım ve artık bu işleri bıraktığımı söyleyince çıldırdı. Open Subtitles إلتقيتُ مُصادفة برجل اعتدتُ الإحتفال معه، وغضب بعدما أخبرته أنّي لا أريد أن أفعل ذلك بعد الآن.
    Geçen gün yolda, eski kocanla karşılaştım. Hala çatlağın teki olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles ألتقيت زوجكِ السابق في الشارع قبل أيام ، هو ما زال مجنوناً
    Katılıyorum. İlk defa böyle bu kadar aldatıcı bir nişanlıyla karşılaştım. Open Subtitles أنا أوافق ، إنه أكثر خطيب . غير مقنع صادفته قط
    - Yani bundan çok daha zor olaylarla karşılaştım ama... Open Subtitles أعني. تعاملت مع حالات أسوء .. من حالتها بكثير. لكن
    Gizli Dosyalarda, düzinelerce, bu tip şifa verenlerle karşılaştım ama böylesini görmedim. Open Subtitles لقد صادفت العشرات من المعالجين الروحانيين فى الملفات الخفية ، لكن لم أرى أحدا مثل هذا
    Eski bir tanıdık. Ben şimdi Cotton Club'deyim. Onunla burada karşılaştım. Open Subtitles أحد المعارف القدامى ، إننى فى نادى القطن و ركضت إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more