"kara'nın" - Translation from Turkish to Arabic

• كارا

Düşündüğüm, Kara'nın şu an onu dinleyecek birilerine ihtiyacı olduğu.
ما اعتقد ان كارا تحتاجه الآن هو شخص يستمع إليها

Astra harp meydanında Kara'nın düşmanı olabilir ama yine de akrabasıydı.
أسترا قد تكون عدو كارا في ساحة المعركة لكنها كانت عائلتها

Kara'nın kahvesi için özür dilemem gerek. Bunu kavgaya dönüştürdüğüm için de.
علي الاعتذار عن قهوة كارا اشعر بالأسف عليها

Kara'nın hepimizin üzerindeki tehdidini anlayamadın galiba.
اعتقد أنك لا تستوعب التهديدات التي توجهها كارا لنا جميعا

Merak ediyorsanız diye söylüyorum onlar Kara'nın anneleri, Sarah ve Daniella.
إذاً ، إذا كان لمجرد التدقيق هاتان أمهات كارا ، ساره و دانيال

Kara'nın durumuyla ilgili farkındalık kampanyamızı duydun mu?
هل سمعتي عن المخيم الذي سنقيمه لأجل حالة كارا ؟

Dün Kara'nın getirdiği insansız uçakta da aynı teknoloji vardı.
لقد وجدت نفس التكنولوجيا بداخلها تماثل الطائره التي احضرتها كارا امس

Onları benim kadar tanımıyorsunuz efendim. Kara'nın ailesi gibiler.
أنت لا تعرفهم كما أفعل يا سيدي وهم عائلة كارا

Sanal gerçeklik teknolojimizi Kara'nın zihnine girip halisülasyonları reddetmesini sağlamak için kullanabiliriz.
يمكننا تعديل تكنولوجيا الواقع الافتراضي حتى أستطيع أن أدخل في عقل كارا وإقناعها برفض الهلوسة

- Kara'nın süper duyu denen hünerli bir...
كارا لديها القدرة المفيده اسمها السمع الخارق

Peki. Gerçekten de Kara'nın bütün bunlarda beni yalnız bıraktığını öğrenmesini istiyor musun?
حسنا هل تريد ان تكتشف كارا انك جعلتني اقوم بذلك بمفردي؟

Eski DEO ajanı, Alex ve Kara'nın uzun süredir kayıp babası Jeremiah Danvers'ın Cadmus gözetiminden, düşmanımızın Kara'nın dünya ötesi ısı görüşünü kullanarak bir nükleer füzyon patlaması geliştirdiği haberiyle döndüğünü... ve onu National City'e atıp hepimizi öldüreceğini mi demeye çalışıyorsun?
لذا، ماذا كنت تقول لي هو أن إرميا دانفرس، وكيل ديو السابق وأليكس والد كارا طويلة فقدت عاد من السجن قدموس مع الأخبار

Kara'nın ısı görüşü radyasyonunun izini sürebilirsin.
هو هذا المكان قنبلة برهان؟ هل يمكن تشغيل تتبع على نار توقيع الإشعاع رؤية كارا.

Bunu Kara'nın odasında gizli bir şekilde buldum.
حسنا, عثرت على هذا في غرفة كارا

Bit kadar bir şey. Kara'nın bitleri gibi.
القليل منها مثل القمل كارا لديها قمل

Kara'nın annesinin onu affedeceğinden emin olamazsınız.
إن كانت أم "كارا" ستسامح إبنتها ليس عندكِ فكرة

- Kara'nın senden niye bu kadar çok hoşlandığını anladım.
أستطيع أن أرى لماذا "كارا" تحبك بطريقة مماثلة

Kara'nın kahvesinin lezzeti zayıftı.
طعم قهوة كارا ضعيف

Kara'nın evinin önüne ve ev arkadaşının iki saniye gitmiş olmasına bakarsak yalnız olması olası değil.
لن يستطيع أخذ (جيني) بمفرده عمدما تلقي نظرة على (كارا ياسيو) وبعد عودة زميلتها الى الغرفة لثانيتين