O günlerde Karaçi'de tek odalı çok küçük bir evde yaşıyorduk | TED | في تلك الأيام، كنا نعيش في منزل صغير جداً من غرفة واحدة في كراتشي |
ve faaliyetlerimiz durdu. Karaçi'de, 18 yaşımdayken bunun hayatımın en büyük başarısızlığı olduğunu düşündüm. | TED | في كراتشي و كفتاة في عمر ال١٨ سنة ظننت أن هذا أكبر اخفاق في كل حياتي |
Dinle, Karaçi'de Mariane Pearl'le beraberim ve Danny bir söyleşiye gitti ama daha dönmedi. | Open Subtitles | جون، يَستمعُ، أَنا مَع ماريان بيرل في كراتشي وإختارَ داني مقابلةً في وقت سابق على اليوم وهو مَا رَجعَ لحد الآن. |
Onların köye gelmeleri gerekiyordu ama sonunda ben Karaçi'ye gittim. | Open Subtitles | كان يفترض بهم الحضور إلى القرية ولكن على النقيض فقد إنتهى بى الحال بالذهاب إليهم فى كراتشى |
CIA'in gözleri Karaçi'deki kız kardeşi Hayat'ın üzerinde. | Open Subtitles | الإستخبارات الأمريكيه تراقب أخته حياه فى كراتشى. |
Onu yaklaşık bir yıl önce Karaçi'de gördüm bir kere. | Open Subtitles | أنا رأيته ذات مرة بالفعل قبل سنة في (كاراتشي) |
Fatima Khan. Karaçi'de doğdu, terzi annesi ve taksici bir babası varmış. | Open Subtitles | (فاطمة خان) وُلدت في كاراتشي من أم تخيط الثياب ومن أب يعمل كسائق تاكسي |
Bir şeyler getirdik, Karaçi'de bulabildiğimizin en iyisi. | Open Subtitles | جَلبنَاك شيءَ. هو كَانَ أفضل نحن يُمْكِنُ أَنْ نَجِدَ في كراتشي. |
Karaçi'deki İmtiaz Sıddık'ı ve Gilani'yi bulmalılar, her neredeyse. | Open Subtitles | باشر في راوالبيندي، ليما صديقه هنا في كراتشي وجيلينا، حيثما هو. |
Karaçi'de kaçırılmış olması hala burada olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنه أُخِذَ في كراتشي لا يَعْني بأنّه ما زالَ هنا. |
Satıcı da düzenli olarak Karaçi'de bir başkasını arıyormuş. | Open Subtitles | وتاجر تلفزيونِ سوني كَانَ كثيراً دَعوة الرجلِ الآخرِ في كراتشي. |
Pakistan, Karaçi'deki bir bombalı araç eylemi için iadeni istedi bile. | Open Subtitles | لقد طلبنا نقلك بصورة استثنائية من باكستان بتهمة تفجير سيارة في كراتشي |
Pakistan, Karaçi'deki bir bombalı araç eylemi için iadeni istedi bile. | Open Subtitles | لقد طلبنا نقلك بصورة استثنائية من باكستان بتهمة تفجير سيارة في كراتشي |
Ben Karaçi ve Haydarabad'da okula giderken kuzenlerim ve arkadaşlarımın bazıları yaşça büyük erkeklerle, bazıları bir çeşit takas karşılığında, hatta bazıları da kuma olarak evlendiriliyorlardı. | TED | بينما تسنى لي الذهاب الى المدرسة في كراتشي و حيدر أباد العديد من أقاربي وصديقات الطفولة كان قد تم تزويجهن البعض لرجال أكبر في السن والبعض على سبيل التبادل و البعض حتى كزوجات ضرائر. |
"Salı veya Çarşamba Karaçi'de | Open Subtitles | "أنا سَأُرتّبُ تعيينَ مَع الشيخِ في كراتشي لَك |
Karaçi'de inecek yolcular, Pan Am ile uçtuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | نشكر جميع النّازلين في "كراتشي" على سفرهم على متن طيران "بان آم" |
Karaçi'de değil. Ebeveynlerinin gömüldüğü yere gider. | Open Subtitles | إنه ليس فى كراتشى سيذهب إلى مكان دفن والديه. |
Karaçi'ye indik. | Open Subtitles | هبطنا فى كراتشى |
Çocukken babam Karaçi'ye tayin olmuştu. | Open Subtitles | أبي كان متمركز في كاراتشي) عندما كنت طفلة) |
Seni Karaçi'de öldürebileceğimi ama öldürmediğimi bilmeni istiyorum. Yaşamana izin verdim ki ikimiz konuşabilelim. | Open Subtitles | كان يُمكنني أن أقتلكَ في (كاراتشي)، ولكنني لم أفعل، تركتُكَ تعيش، لكي نتمكن من... |