Eğer Sam karaciğerini vermemiş olsaydı, 6 ay önce ölebilirdi. | Open Subtitles | كانت لتموت قبلها بستة أشهر إن لم يكن أعطاها كبده |
Ama sıtma karaciğerini bu kadar hızlı mahvetmezdi özellikle ona vermediğime göre. | Open Subtitles | لكنّ الملاريا لن تدّمر كبده بهذه السرعة خصوصاً وأنّنا لم نصبه بها |
karaciğerini muhafaza edip damarları sıkıştırmak için mükemmel bir şekli var. | Open Subtitles | ما الكبد لمنع حل أفضل إنها الدموية الأوعية على الضغط من |
O tünelde onu beklemiş, 17 defa bıçaklamış ve sonra karaciğerini yemeye çalışmış. | Open Subtitles | لقد كان ينتظرها في النفق وقام بطعنها 17 مرة وحاول أن يلتهم الكبد |
Sklerozan kolanjiti olan birinin karaciğerini iyileştirmenin en iyi yolu nedir? | Open Subtitles | ما أفضل طريقة لاستعادة كبد شخص لديه التهاب الأقنية الصفراويّة المصلّب؟ |
Örümcekler ve karaciğerini yiyen yaratıklar var. | Open Subtitles | أنها العناكب أيضاً والفيروسات التى تأكل كبدك |
Kendi karaciğerini yemeye zorlandı, yavaş yavaş kıyma makinesine sokuldu, | Open Subtitles | أُجبرت علي تناول كبدها قطعوها ببطء بواسطة منشار قطع أشجار |
Bir kayaya bağlanmıştı ve her gün bir kartal gelerek karaciğerini yiyordu. | TED | بأن يُقيَّد إلى صخرة، ويأتي نسر كل يوم ليأكل كبده. |
karaciğerini zehirlemeye başladığında interferonu durdurduk. Bu konuda bir şarkı mı bestelesem? | Open Subtitles | لم نعالجه حتى أوقفنا هرمون منع الفيرسوات عندما بدأ يسمم كبده |
karaciğerini istilâ edip dolaşıma ölü hücreler karışmasına neden oldular. | Open Subtitles | هاجموا كبده و أرسلوا خلايا كبد ميته إلى جسمه |
Kocanızın tedavi edilebilir bir hastalığı var ama size karaciğerini verebilmek için ölmek istiyor. | Open Subtitles | زوجُكَ مصابٌ بداءٍ بسيط لكنّهُ يريدُ الموتَ كي تحصلي على كبده |
Biz donör karaciğerini alıyoruz, ılımlı deterjan ajanlarla bütün hücrelerini üstünden alıyoruz tüm hücreleri oradan alıyoruz. | TED | نحن نأخذ كبد المتبرع, و نستخدم محللات خفيفة, ثم, بإستخدام تلك المحللات, نأخذ كل الخلايا خارج الكبد |
Bunlar apse. karaciğerini istila eden bakteri kesecikleri. | Open Subtitles | هذه هي الخراجات، وجيوب من البكتيريا الغازية الكبد. |
Eğer sen ve ben iyi anlaşamıyoruz diye adamın karaciğerini elinden almaya niyetliysen o zaman adama kendin söylersin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أخذ الكبد منه بسبب بعض الخلافات بيننا فاذهب واخبر الرجل بنفسك |
Aynı nadir kan grubu. Babamın karaciğerini aldı. | Open Subtitles | له نفس فصيلة الدم النادره لقد أخذ كبد أبي |
karaciğerini tartmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطيق صبـرا لكي أقوم بوزن كبدك بمعنى انه لا يطيق الانتظار حتى يقتل |
100 adım yürüyebileceğini sanıyorsun ama karaciğerini çoktan zorladın. | Open Subtitles | ، تحسب أنه على بعد 100 قدم وإذ فجأة تجده يمضغ في كبدك |
karaciğerini ölümüne tüketiyor. Stacy, Edwards ailesinden. | TED | إنها تأكل كبدها حتى الموت. ستايسي، أسرة ادواردز. |
Biliyorum, fakat karaciğerini kaybedecek olursa karaciğer nakli olabilir, değil mi? | Open Subtitles | أعلم، لكن إن فقدت كبدها يمكن زراعة واحداً لها، صحيح؟ |
- Biri bana karaciğerini vermediği sürece, hiçbir şey. | Open Subtitles | ليس بوسعنا شئ إلا اذا كان احدهم سيعطني كبداً |
Hayır ama belli ki karaciğerini incitecek kadar içmişsin. | Open Subtitles | لا، لكن واضح أنّكَ شربت ما يكفي لتؤذي كبدكَ -كبدي بخير |