On saniye içinde aziz mi yoksa şeytan mı olacağımıza karar vereceksin. | Open Subtitles | عليك أن تقرر إنْ كنت ترغب فى تحوّلنا قديسين أو شياطين. فى عشر ثوان. أفهمت ؟ |
Sence tekrarlarımı nasıl geçireceğime sen mi karar vereceksin? | Open Subtitles | كنت تعتقد ان من تقرر كيف تقضى يومك التكرارى ؟ |
Belki bundan bir hafta sonra, belki bir yıl sonra yanında uyuyan adamın, anneni öldüren kişi olduğuna karar vereceksin. | Open Subtitles | ربّما بعد أسبوع من الآن، أو سنة من الآن ستقررين أنّ الرجل الذي ينام بجانبكِ قد قتل أمكِ |
Ben onun babasıyım. Onu istediğim yere veririm. Nasıl karar vereceksin? | Open Subtitles | كيف ستقرر أخبرنا ــ سأقرر اليوم وفى الحال |
Dediğim gibi bunların ikisine ne olacağına sen karar vereceksin. | Open Subtitles | كما أسلفتُ، أنتَ ستقرّر مصير هاتين الاثنتين. |
Ne zaman karar vereceksin... penis mi vajina mı? | Open Subtitles | -متى سوف تقومين بالإختيار ما بين القضيب أو الفرج؟ |
Bununla beraber konuyla ilgimi ne şekilde ve nasıl açıklayacağına sen karar vereceksin. | Open Subtitles | "{\cH2BCCDF\3cH451C00}مع أنه سيكون قراركِ ما إذا كنت أو كيف ستعلنين عن تورطي،" |
Keşmir ya da soykırım, hangisinin yaşayacağına... sen karar vereceksin Altaf. | Open Subtitles | كشمير أم محرقة من سيبقى على قيد الحياة أنت من سيقرر يا ألطاف |
Bu kez sen karar vereceksin. | Open Subtitles | هذه المرة أنت مسئول من نفسك |
Oğullarımızdan hangisinin kızınla evleneceğine sen karar vereceksin. | Open Subtitles | عليك ان تقرر أي من ابنائنا سوف يتزوج ابنتك |
Geçmişin nasıl değişeceğine sen mi karar vereceksin? | Open Subtitles | لأنكَ تعتقد أنكَ من تقرر كيف تغيّر الماضي؟ |
Yani kimin ilaç alacağına veya almayacağına sen karar vereceksin? | Open Subtitles | اذا انت تقرر من يجب ان يصرف له الدواء ومن لا يجب ان يصرف له ؟ |
Aynı şeyi yapmalımıyım diye karar vereceksin... yoksa başka bir yolmu seçeceğim diye. ve hükümlerimi sorgulayacakmıyım diye. | Open Subtitles | أما تقرر أن وأصل فعل نفس الشيء أو أختار مسار آخر وتشكك في قناعاتي؟ |
Her neyse sen karar vereceksin yoksa insanlar ondan yararlanamayacaklar. | Open Subtitles | عليك أن تقرر ما إذا كانت الإنسانية سوف يكون لديها فرصة للاستفادة منه |
Başkalarının ölümünden sorumlu olmaya daha ne kadar katlanabileceğine sen karar vereceksin tabii. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن عليك أن تقرر كم كميت الدم التي يمكنك أن تعيش بها على يديك |
Bu yüzden, bu gecenin nasıl sonuçlanacağına sen karar vereceksin. | Open Subtitles | لهذا ستقررين كيف سينتهي الأمر ، الليلة |
Kaderine kendin karar vereceksin. | Open Subtitles | ستقررين مصيركِ بنفسكِ. |
Boş zamanlarında dans eden bir inşaatçı olmaya karar vereceksin. | Open Subtitles | ستقرر أن تكون نجّارًا يعمل في وقت فراغه. |
Ayrıca bugün mezuniyet balosuna kiminle gideceğine ve, eğer evlenebilirse, kiminle evleneceğine yoksa çirkin ve sevilmemiş biri olarak yalnız mı öleceğine sen karar vereceksin. | Open Subtitles | واليوم ستقرر.. مع من سيذهب إلى حفل التخرج، ومن سيتزوج |
Dediğim gibi bunların ikisine ne olacağına sen karar vereceksin. | Open Subtitles | كما أسلفتُ، أنتَ ستقرّر مصير هاتين الاثنتين. |
Ne zaman bizimle beraber yaşamaya karar vereceksin? | Open Subtitles | إذاً ، متى ستقرّر الإنتقال للعيش معنا ؟ |
Ne zaman karar vereceksin... penis mi vajina mı? | Open Subtitles | -متى سوف تقومين بالإختيار ما بين القضيب أو الفرج؟ |
Hadi, İki. Ne karar vereceksin? | Open Subtitles | ماذا سيكون قراركِ ؟ |
Belki de yanlış okudun Clark, ama doğru okumuş olsan bile ne tür bir hayat süreceğine sen karar vereceksin. | Open Subtitles | ربما أخطأت بقرائتها كلارك ولكن حتى لو لم تفعل فأنت من سيقرر الحياة التي أمامك |
Bu kez sen karar vereceksin. | Open Subtitles | هذه المرة أنت مسئول من نفسك |