Hayır, bunu yapamam. Farklı bir karar verene kadar komutanlık kilit altında kalacak. | Open Subtitles | لا لا أستطيع فعل هذا , القياده ستبقى مغلقة حتى أقرر خلاف ذلك |
Ben karar verene kadar burada bir daha doktorluk yapmayacaksın. | Open Subtitles | لن تكوني طبيبة في هذه المستشفى حتى أقرر أنا ذلك |
Onlar, benim için askeri mahkemeye karar verene kadar evet. Devam et. | Open Subtitles | حتى يقرر هل سامتثل للمحكمة العسكرية او لا |
Tabi ya! Biri kahraman olmaya karar verene kadar tembel tembel oturmamız gerektiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، نحن يجب ألا نفعل شيئ هنا ونأمل أن يقرر شخص آخر أن يكون بطلاً |
Ve ne yapacağına karar verene kadar, çalıştığın süre boyunca orada yaşayabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك العيش هناك بينما تقوم بهذا العمل فقط حتى تقرر خطوتك التالية |
Bundan bir sene kadar önce, benden uzaklaşması gerektiğine karar verene dek-- | Open Subtitles | بقي كذلك حتى عام مضى عندما قرر أنه بحاجة إلى راحة لأسابيع |
Ben de ne yapacağımıza karar verene kadar dedikodu yapmayacak kişilerin burada kalmasını istedim. | Open Subtitles | وانا أبقيت على الناس الذين لا ,يثرثرون حتى نقرر ماذا سنفعل |
Tedaviye karar verene kadar sadece cerrahi denetleme yapmasına karar vermiştik. | Open Subtitles | إتّفقنا على إشرافه فحسب أثناء العمليات الجراحيّة حتى يقرّر العلاج الذي يودّ البدء به |
Evet, evet. Ben sadece geçici kalıyorum. Ne yapacağıma karar verene kadar. | Open Subtitles | نعم لكن هذا وضع مؤقت لي ريثما أقرر ماذا سأفعل فيما بعد |
...ve ben karar verene dek başka seçenek yok, güç kullanmayacaksın. | Open Subtitles | وحتى أقرر بأنة لايوجد حلولأ اخرى , لاتستعمل القوة |
Ayrıca ben aksine karar verene kadar bar da yasak. | Open Subtitles | ويحظر أيضا لكم من الأسلحة السكك الحديدية حتى أقرر خلاف ذلك. |
Al tek başına. Başka türlü olmasına... - karar verene dek de öyle kalacak. | Open Subtitles | إنه وحيد هناك، وسيبقى كذلك حتى يقرر العكس |
Tanrı bu oyun hamuruyla canlıları yaratmaya başladığında ölümü ne yapacağına karar verene kadar önlem olsun diye seramik bir kavanoza koymuştu. | Open Subtitles | و عندما كان الله يخلق كل شيء حي و ضع الموت في جرة خزفية حتى يقرر ماذا سيفعل بها |
Kızı kullanmaya karar verene kadar herkes tetikte olsun. | Open Subtitles | هذا يعني أن كل شخص يبقى ساكن ما لم يقرر استخدامها |
Siz karar verene kadar mesaj yollayabilirim sandım. Salağa yatma. | Open Subtitles | تقرر أن إلى أكتب أن يمكنني بأنه قلت بأنك اعتقدت |
Siz yeğenimle tanışıp, ameliyatın ona yardımcı olup olamayacağına karar verene kadar bu konu bekleyemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكن لذلك أن ينتظر حتى تقابل إبنة أختى و تقرر إذا ما كانت عمليتك ستساعدها ؟ |
Ne yapacağına karar verene kadar soruları yanıtlamana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقلق من الإجابه على الآسئلة ليس قبل أن تقرر ما ستفعله |
Adam kararıyor Barnes. Su yüzüne çıkmaya karar verene kadar bulamayız. | Open Subtitles | لقد انقلب الرجل إلى خائن يا بارنز ولن يظهر ثانية إلا إذا قرر هو ذلك |
Doğru, ta ki ucuz, mavi elbiselerin, özgür dünyanın başkanı olmaktan çok daha cazip olduğuna karar verene kadar ve.. | Open Subtitles | صحيح , إلى ان قرر أن هذا بلا معنى و أن هذا . . يقلل من منزلته كقائد للعالم و لا داعي لذكر |
En sonunda insanların zamanını harcamayı bırakıp, hapisten çıkmamaya karar verene kadar. | Open Subtitles | حتى قرر ألا يضيع وقت أحد وأن يبقى في السجن |
O nedenle, gelecek birkaç saatliğine, biz sizi bırakmaya karar verene kadar... | Open Subtitles | إذن، في الساعات القادمة.. حتى نقرر إطلاق سراحكم |
Bu çocuk evlenip aile kurmaya karar verene kadar senden istifade edecek. | Open Subtitles | هذا الفتى، سينتفع منك للتدريب، حتى يقرّر الزواج وإنشاء عائلة. |
Ve siz benim lehime karar verene dek yağmaya devam edecek. | Open Subtitles | و لن يتوقف المطر عن الهطول حتَّى تصدر حكمًا لصالحي |