| Birkaç yıl önce erteleme hastalığı ile ilgili yazmaya karar vermiştim. | TED | قبل سنتين قررت أن أدون عن التسويف والتأجيل |
| Uçaktan indiğimde, bu knuda birşey yapmaya karar vermiştim. | TED | و بحلول وقت نزولي من الطائرة، كنت قد قررت أن أفعل شيئا حيال ذلك. |
| O günlerde bikini izlerini dert ederdim. Bu yüzden bikinimin üstünü çıkarmaya karar vermiştim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ قلق بشأن الخطوطِ السمراءِ لذا قرّرتُ حَلّ قمةِ بيكينيي. |
| Çocuğum ve kendim için hiç bir şey istememeye karar vermiştim. | Open Subtitles | أنا قررت انى لن اطلب منك اى شئ لى او لطفلى |
| Ve karar vermiştim gerçek yaşamı görecektim sadece üniversite yaşamını değil. | Open Subtitles | وقررت أنه حان الوقت لرؤية العالم الحقيقي وليس مجرد الحياة الجامعيه |
| Araştırmam gerektiğine karar vermiştim. Diğer erkek hakkında edinmek istemiştim. | Open Subtitles | قرّرت أن عليَّ البحث فيه, معرفة هذا الشاب الآخر. |
| ve daha kariyerimin başındayken bilgisayar endüstrisine girmemeye karar vermiştim. | TED | ومبكرا جدا في حياتي قررت أنني لن أكون في مجال الكمبيوتر. |
| Sana demiş miydim? Sana söyleyecektim, karar vermiştim. | Open Subtitles | هل أخبرتك بذلك كنتُ أنوي أن أخبرك ، لقد قررتُ ذلك |
| O gün var olanı koruyabilmek için bazı şeylere göğüs germem gerektiğine karar vermiştim. | Open Subtitles | ... عقدت عزمي في ذلك الوقت أن أتحمل كي أحمي الحاضر |
| Bunu fark etmemiş gibi yapmaya karar vermiştim. | Open Subtitles | لكنني قررت أن لا أولي الأمر اهتماما كبيرا |
| Bu karşılaştırma sisteminin yerine biraz daha zorunu uygulamaya karar vermiştim. | Open Subtitles | قررت أن أعقد هذا النظام من المقارنة بمزيد من الصعوبة |
| Uyuşturucuyu son bıraktığımda, kendi portremi yapmaya karar vermiştim. | Open Subtitles | آخر مرة قمت فيها بإسقاط بعض الحموض قررت أن أقوم بتصوير شخصي |
| İşte bu yüzden daha zor bir parçayı söylemeye karar vermiştim. Verdi'nin Rigelotto'sundan bir aryayı. | Open Subtitles | و لهذا قررت أن أغني أغنيه تحدي و هي لـ فيرديس ريفولتو |
| Her neyse, kitabını okumaya başladığımda orjinalini izlemeyeceğime karar vermiştim. | Open Subtitles | عندما قررت أن أقرأ لأجل الإعادة قررت بأنه لا يمكنني أن أرى الأصل |
| Önümüzdeki üç hafta boyunca yaşlı insanlara bakmak zorunda olmamızın asıl sebebinin Daisy olduğunu söylememeye karar vermiştim. | Open Subtitles | قررت أن لا أذكر أن دايزي كانت السبب الحقيقي فعلينا أن نقضي الأسابيع القادمة بخدمة المسنين |
| Çok zeki bir rakipti, ben de sonunda bu yüzden onunla ortak olmaya karar vermiştim. | Open Subtitles | كَانتْ خصم ذكي جداً لهذا السبب قرّرتُ في النهاية أَنْ أُشاركَ مَعها |
| Zira ben de o anda, o geceki yemeğimi Le Jardin des Cygnes denen bu restaurant'da yemeğe karar vermiştim. | Open Subtitles | لذا هو كَانَ ثمّ بأنّني قرّرتُ الذي أيضاً أنا سَيكونُ عِنْدي للعشاءِ في المطعمِ يَقْرأُ النداءُ Jardin des Cygnes. |
| Ben çocukken Artık Günde Harlem Nehri donmuştu... ve ben tuğla koleksiyonumla birlikte oradan geçmeye karar vermiştim. | Open Subtitles | أحد أيام 29 فبراير عندما كنت صغيرا. تجمد نهر هارلم و أنا قررت أن أعبره حاملا مجموعتي من القرميد |
| Tabii o zamanlar yaklaşık 5 yaşındaydım. Ve o zamandan bir fosilbilimci olmaya karar vermiştim. | TED | كنت حينها في حوالي الخامسة من عمري، وقررت في تلك اللحظة أنني سأُصبح عالم مستحاثات. |
| Kat danışmanı olmaya birkaç sebepten karar vermiştim. | Open Subtitles | قرّرت أن أصبح مستشار مقيم لبضعة أسباب, |
| Hayatımdaki diğer sorunlarımla ilgilenmeye karar vermiştim çünkü. | Open Subtitles | لأني قررت أنني سوف اهتم بأشياء اخرى في حياتي، حسناً ؟ |
| Ben de New York'a taşınmaya karar vermiştim ve şehre âşık olmuştum. | Open Subtitles | لذا قررتُ الإنتقال إلى نيويورك و احببتها في المدينة |
| Böylece Cassie'yi kabullenmeye karar vermiştim. | Open Subtitles | وهنا عقدت عزمي (على الرضا بـ(كاسي |
| Soru sormamaya karar vermiştim, bu yüzden Simms benim durumuma başka yönden bakabilirdi. | Open Subtitles | لقد قررت بأن لا أسأل شيئاً كي يغض النظر " سيمس " عني |