"kararlarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • القرارات
        
    • قرارات
        
    • بقرارات
        
    • بالقرارات
        
    Yaşamlarımız boyunca önemli sonuçları olan çok önemli kararlarla karşı karşıyayız. Ve bu kararlarla baş etmek için bir takım stratejilerimiz var. TED نحن نواجه قرارات بالغة الأهمية و لها عواقب هامة طوال حياتنا. و لنا استراتيجيات للتعامل مع هذه القرارات.
    Ciddi tıbbi kararlarla başa çıkmayı doğrudan deneyimleyerek öğrendik. TED وتعلمنا مباشرة كيف نعاني مع القرارات الطبية الصعبة.
    Siyaset, zor konuşmaları da içeren ve kararlarla sonuçlanan sohbetler etmekle ilgilidir. TED السياسة معناها أن نتحاور، بما في ذلك المحاورات الصعبة التي تؤدي إلى أخذ القرارات.
    Tek doğru ya da yanlış kararlarla tanımlanamayan tecrübelerimiz bir spektrumda var olabilirler. TED أبعد من تعريفها على أنها قرارات صائبة أو خاطئة ببساطة، تجاربنا يمكن أن توضع على طيف واسع.
    Hayatımın, günbegün yanlış kararlarla ilerlediğini bilerek. Open Subtitles ومع معرفة أن حياتي عبارة عن تجربة يوميـّة ! بقرارات كثيرة خاطئة
    Büyük liderler aldıkları zor kararlarla tanımlanırlar. Open Subtitles يتميز الزعماء العظماء بالقرارات الصعبة التي يتخذونها
    "Sonraki kararlarla AIDS'in bir engel olduğu vurgulanmıştır sebep olduğu fiziksel kısıtlamalar nedeniyle ve onu çepeçevre saran, onun sosyal bir ölüm olma mecburiyeti, önyargısı... ilerleyerek onun gerçekten fiziksel bir engel olduğu". Open Subtitles القرارات اللاحقة صدّت بسبب عائق الإيدز لأن الطبيعة تفرض القيود والإجحاف الذي يحيط بالإيدز يؤدي إلى الموت الجماعي
    Geleceğimiz ve almamız gereken kararlarla. Open Subtitles مستقبلنا و كل القرارات التى يجب أن نتخذها فيه
    Verdiğin kararlarla, yaptıklarınla. Open Subtitles القرارات التي تصنعها الأفعال التي تأخذها
    Aldığın harika kararlarla dolu bir geçmişin olduğu pek söylenemez. Open Subtitles الأمر ليس كأن لديك تاريخا من إتخاذ القرارات الجيدة
    En büyük insanlardan bazıları vermek zorunda kaldıkları zor kararlarla şekillenmiştir. Open Subtitles بعض من الرجال العظماء تشكلوا من قبل القرارات الصعبة التي إضطروا لـ أخذها
    Verdiğimiz kararlarla açıklanırız, değil mi? Open Subtitles نحن نعرّف عن طريق القرارات التي نتخذها، صحيح؟
    Sadece onun verdiği kararlarla aynı fikirde olmadığınızda. Open Subtitles إلا إذا كُنتِ لا توافقي على القرارات التي أتخذتها
    Tanrı kompleksinden dolayı keyfi kararlar veriyor ve bu kararlarla yaşamamız gerek. Open Subtitles إنه يقوم بإصدار قرارات مستبدة بسبب عقدة العظمة التي عنده ويجب علينا ان نتعايش معها
    İleride acıyla, güçlüklerle ve zor kararlarla karşılacaksın, biliyorum ama bunların seni boğmasına, mutluluğunu çalmasına izin veremezsin. Open Subtitles أعلم انك ستواجه ألماً, معاناة, قرارات صعبة لكن لا يمكنك ان تسمح لثقلها أن يقتل السعادة في حياتك
    arıların uçuş şekilleri bireysel kararlarla oluşuturuluyor Open Subtitles أنماط الطيران للنحل تحدد بواسطة قرارات فردية
    Alınan kötü kararlarla yaşamayı öğrenmek, karar almanın önemli bir kısmını oluşturur. Open Subtitles جزء من تعلم كيفية اتخاذ القرارات هو تعلم كيفية العيش مع قرارات سيئة.
    5 yıl önce Savoy'da verdiğimiz kararlarla aramızda bağ olduğunu hatırlatmalı mıyım? Open Subtitles هل علي تذكيرك بأننا مقيدون معاً بقرارات أخذناها في " سافوي " قبل خمسة أعوام ؟
    Müvekkilimin kötü kararlarla kirletilmiş, olaylı bir geçmişi var ama bu davanın konusu bu değil. Open Subtitles ،لدى موكلي ماضِ متسم بتبدلات متكررة ،مملوء بقرارات سيئة لكن...
    Babamın da söylediği gibi, karakterin ancak her şeyi kaybedebileceğin anlarda verdiğin kararlarla anlaşılır. Open Subtitles كما كان أبي مولعًا بالقول أن الشخصيات يمكن تعريفها بالقرارات التي تتخذها حين يكوزن كل شيء على المحك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more