"karbonun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكربون
        
    Planktonların atalarının bedenleri bugün yaktığımız karbonun çoğunu telafi ediyor. TED الحقيقة أن أجسام أسلاف العوالق تعوض الكثير من الكربون الذي نحرقه اليوم.
    Ve karbonun ve organik biyolojinin olduğu bir evrende, biz bu muhteşem yaşam çeşitliliğine sahip oluruz. TED وفى كون يتوفر فيه الكربون وعلم الأحياء العضوي، سيكون لدينا كل هذا التنوع الرائع من الحياة.
    Ayrıca yüzde 55'ten daha fazla olan depolama kaynağı ile en büyük karbon deposu olan mavi karbonun da eksikliğini görüyoruz. TED مالذي نفتقده هنا هو الكربون الازرق, والذي هو بالمناسبة اكبر مخزن للكربون اكثر من 55 بالمائة
    Okyanuslar, bize soluduğumuz havanın yarısından fazlasını ve yiyecek verip havaya saldığımız karbonun çoğunu emiyor. TED لأن المحيط يعطينا أكثر من نصف الأوكسجين الذي نتنفسه والطعام، إنه يمتص الكثير من الكربون الملوث الذي نطلقه في الجو.
    Eğer karbonun tam olarak nerede olduğunu detaylı olarak bilmiyorsanız, ne kaybettiğinizi nasıl bilebilirsiniz? TED إذا لم تكن تعرف أي يكون الكربون بالفعل، وبالتفصيل، كيف تستطيع ان تعرف ما ستفقده؟
    Aslında atmosfere salınan karbonun ikinci büyük nedeni ormanların yok edilmesidir. TED في الواقع ، السبب الثاني لتسرب الكربون في الجو هو تدمير الغابات.
    İlki şöyle, her iki hidrojenin ve her iki karbonun aynı tarafta olması. TED الأولى هي هكذا حيث كلتا ذرتي الهيدروجين على نفس الجانب وكلتا ذرتي الكربون على نفس الجانب
    Bu da karbonun derin okyanuslardan gelmesini sağladı. TED ما سمح بتسرب ثاني أوكسيد الكربون من المحيط.
    Kısacası vücudumuzda bulunan karbonun neredeyse hepsi havadan geldi. TED وكل الكربون في جسمك تقريبًا مصدره الهواء.
    Zaman içinde, gezegendeki organik karbonun çoğu, deniz tarafından ve çoğunlukla da mikroplarca emilmiş ve saklanmıştır. TED مع مرور الوقت، معظم الكربون العضوي على الكوكب قد تم إستيعابه وتخزينه هناك، معظم الأحيان بواسطة الميكروبات.
    Onu bitkiye getiriyorlar, karbonun kendisini ayırıyorlar ve onu büyümek için kullanıyorlar. TED فهو يحمله إلى النبات، ثم يحلله النبات ليصل إلى الكربون نفسه، ويستغله لينمو،
    Biraz daha sert bas. karbonun altına geçmesi gerek. Open Subtitles إكتبى بقوه بعض الشيىء يجب أن تظهر الكتابه عبر الكربون
    İsteğimiz yere istediğimiz zamanda gidebiliriz ama karbonun bıraktığı etkinin ve arabaların gezegenimize verdiği çevresel zararıın farkına varmalıyız. Open Subtitles لدينا الحق في القيادة كلما، وأينما، وكيفما أردنا ، ولكننا بحاجه أن تعرف إنبعاثات الكربون.
    karbonun normal jeolojik tortu bırakanı 12 karbondan 13 karbona kesin bir oran içerir, fakat bu topaklar içermiyor. Open Subtitles ترسيب الكربون العادي يحتوي على معدل دقيق من كربون 12 إلى كربون 13 لكن ليس في هذه الكتل
    Saf karbonun renksiz kristal formuna niye çığlık atayım? Open Subtitles لماذا أصرخ من كريستال عديم اللون من الكربون المنقى ؟
    Venüs'te karbonun neredeyse tamamı karbon dioksit olarak atmosferde gaz halindedir. Open Subtitles كُل الكربون على الزهرة تقريباً على هيئةِ غاز ثاني أكسيد الكربون في الغلاف الجوي.
    Dünya'daki karbonun ise çoğu, çağlar boyunca karbonlaşmış sağlam kaya mahzenlerinde depolandı. Open Subtitles أغلب الكربون على الأرض قد خُزِّنَ لِععصورٍ في خزائن صلبة من الصخر المُكربن,
    Bu maddenin içerisinde bulunan karbonun atmosferden denize, ordan da bina ürününe girdiği düşünün. TED وسوف تجد الفائدة .. الكبرى عندما تعي ان هذا يعني امتصاص الكربون من الهواء الطلق .. ومنعه من العودة الى البحر وحجزه في مواد بناء
    Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor, besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar, bu karbonun bir kısmı bu derinliklerde atmosferden izole bir hâlde yüzlerce ve hatta binlerce yıl kalabilir. TED تقتات هذه الحيوانات قرب السطح، فتجلب الكربون في طعامها إلى أعماق المياه، حيث يمكن لبعض الكربون أن يظل خلفها ويبقى معزولًا عن الجو لمئات بل لآلاف من السنين.
    Markete 1 libre midye getirmek, markete sığır eti getirmenin gerektirdiği karbonun 30'da 1'i. TED لأحضار رطل من محار البحر الى الأسواق حوالي 1/30 من الكربون كما هو مطلوب لجعل لحوم البقر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more