Kardeşin için üzgünüm ama sen de biraz sonra bize katılacaksın. | Open Subtitles | آسف بشأن أخيك ولكن الامور تجري على هذا النحو في بضع لحظات ستنضم اليه. |
Beni dinlemelisin, dostum. Kardeşin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | يجب أن تستمع إلي ، يا رجل أنا آسف جدا بشأن أخيك |
Ve eğer Kardeşin için merhamet isteyen ben olursam, kardeşin asla onu alamayacaktır. | Open Subtitles | و إن كنت أنا من أطلب الرحمة لأخيك لن يحصل عليها أخيك |
Kardeşin için çabalamana sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد من أجل إصرارك لمعرفة ماحدث لأخيك |
O yaptığın gördüğüm en cesurca şeylerden biriydi. - Kardeşin için yani. | Open Subtitles | هذا كان أشجع شيء رأيته في حياتي, ما فعلتيه لأجل أختك |
Ailen adına üzgünüm, Kardeşin için de üzgünüm | Open Subtitles | وأشعر بألم أسرتك إنه أمر فظيع ومحزن لا مجال للشك في حبك لأختك |
Kardeşin için üzgünüm, Fakat başka yolu yok. | Open Subtitles | أنا آسفة بشأن أخيك , لكن ليس هناك سبيل آخر |
Baban için üzgünüm. Evet, ben de Kardeşin için üzgünüm. | Open Subtitles | ـ آسف بشأن والدك ـ أجل، آسف بشأن أخيك |
Kardeşin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأسف بشأن أخيك |
Kardeşin için gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً بشأن أخيك |
Kardeşin için hepimiz savunma yazdık. | Open Subtitles | فلقد أرسل الفريق رسالة للمسؤولين حتى يلتمسوا فيها عذرًا لأخيك ليخففوا الحكم عليه وذلك مراعاة للظروف التي يمر بها |
Kardeşin için gerçekten üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن اقول أنا حقاً آسف لما حدث لأخيك |
...Kardeşin için bir tedavinin olmadığı da muhakkak. | Open Subtitles | وبالتأكيد لا يوجد هناك أي علاج لأخيك |
Kız Kardeşin için ağaç ev inşa ettiğini söylemişti sanırım. | Open Subtitles | أظنها كانت تحاول بناء منزل شجرة لأجل أختك |
Annen, sen ve Kardeşin için. | Open Subtitles | من أجل أمك ولأجلك و لأجل أختك الصغيرة |
Çünkü bu Kardeşin için önemli ve her saat için bir minder geri kazanacaksın. | Open Subtitles | عشان دي حاجة مهمة لأختك وكل ساعة هتحضرها هتاخد مسند من بتوعك |
Şey Kardeşin için o genellikle gel ve üçüncü kez al buluşması oluyor. | Open Subtitles | حسناً ، بالنسبه لأختك موعد تعال وأحصل عليه للمره الثالثه |
Kesinlikle Kardeşin için de bir tane bulacağını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّه سيجد واحد بالتأكيد لأخّيك أيضا. |
- Kardeşin için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن اختك |
Kardeşin için her zaman gelirsin. Hey! | Open Subtitles | انت دائماً تأتى من اجل اخيك |
Sürekli böyle konuşursun ama Kardeşin için her şeyi yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أيّما تتحدث، فإنّي موقن أنّكَ ستفعل أيّ شيء من أجل أخيك |
- Kardeşin için endişeleniyorsan... | Open Subtitles | وان كنت قلقله على اخيك... |
Görüyorsun ya, Stefan Kardeşin için neden her şeyi yapabileceğini anlıyorum. | Open Subtitles | فكما ترى يا (ستيفان)، أتفهم أنك ستفعل أيّ شيء لأجل أخيك. |
Kız Kardeşin için çalışmaya başladığımda arabada midesinin bulandığını fark etmiştim. | Open Subtitles | أترين، عندما بدأتُ العمل لأختكِ أوّل مرّة، لاحظتُ أنّها عانت من داء الترحال بالسيّارات. |
Kız Kardeşin için seni affediyorum. Bu son olsun. | Open Subtitles | سأغفر لك من أجل أختك من الأفضل لك أن تكون آخر مرّة |
İşte, bu kız Kardeşin için. | Open Subtitles | هذه، من أجل أختكِ. |
Bak Mustafa, bu altınları senin gelecek Kardeşin için atıyoruz. | Open Subtitles | انظر "مصطفى"، نحن نرمي الذهب من أجل شقيقك المستقبلي |
Kardeşin için çok üzüldüm. | Open Subtitles | أنا جدُ أسفِ بشأنِ شقيقكِ. |