| Çalıntı olmayan bir kredi kartına sahip olacağım için heyecanlıydım. | Open Subtitles | لقد كنت متحمسا لأني أخيرا سأخد بطاقة إئتمان ليست مسروقة |
| Birimizin bu cihazı güvenlik görevlisinin erişim kartına yaklaştırması gerekiyor. | Open Subtitles | على أحدنا أنْ يقرّب هذا الجهاز إلى بطاقة دخول الحارس |
| Yine de aileden aksi bir karar çıkmadıkça, hastane bağış kartına sadık kalır. | Open Subtitles | من دون شخص من العائلة يتخذ القرار المستشفى سيتصرف على أساس بطاقة التبرع |
| Ben hala şu doğum günü kartına ne olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لازلت أريد أن أعلم ما الذي حدث لبطاقة عيد الميلاد تلك؟ |
| Kollu makine kartına baktım. Şurada beyefendi. | Open Subtitles | لقد أستبدلت بطاقات اللعب لك هذا هو الجالس هناك |
| Yani, sen bize hesap numaralarını vereceksin ve biz de yeni bir ATM kartına bir PIN numarası atayacağız. | Open Subtitles | لذا أعطنا أرقام حساباتك ونحن سنعرف رقم البطاقة الجديدة |
| Morgun dış kapısı açık olacağı için bir güvenlik kartına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | البوابة الخارجية للمشرحة سوف تكون مفتوحة, لذلك أنت لا تحتاج بطاقة أمنية |
| Bugün standart bilgisayara takılabilen PCI kartına uyacak şekilde küçültülmüştür. | TED | اليوم، أصبح بحجم بطاقة منفذ الملحقات المتواجدة بالحواسيب، |
| diyor. Harika. Peki kredi kartına niçin ihtiyacınız var ki? | TED | رائع. لماذا تحتاج فعلا إلى بطاقة الائتمان؟ |
| Çalışma kartın olacak. Her gün kartına basılacak. | Open Subtitles | لديك بطاقة وقت ، لتسجيل وقت الدخول والخروج يوميا |
| Tanrı aşkına, kimlik kartına benim resmimi bile koyabilirsin. | Open Subtitles | بحق الله، يمكنكَ أن تضع إسمي على بطاقة هويتكَ |
| Birkaç hafta sonraki 40. doğumgününde, tebrik kartına bunu yazacağım kesin. | Open Subtitles | أنا ساتاكد من وضع ذلك على بطاقة عيدِ ميلادك الأربعونِ في خلال إسبوعين. |
| Orada, ATM kartına uyan dört sayı göreceksiniz. | Open Subtitles | سترى أمامك أربعة أرقام مثل أرقام بطاقة الصراف الآلي |
| O PIN numarası benim sahibi olmadığım bir ATM kartına o kartta sahibi olmadığım bir hesaba ait. | Open Subtitles | هذا الرقم لبطاقة صراف لا أملكها والتي تخص حساباً لا أعرفه لذا لن يجده غيرك |
| Güvenlik Kameralarına sızabilmek için, giriş kartına ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | للدخول لمركز المراقبة نحتاج لبطاقة الدخول |
| Bak, belirli bir Hakidu kartına ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً أنا بحاجة لنوع خاص من بطاقات الهاكيدو |
| Kredi kartına göre piyanodaki adam Hamilton Bartholomew. | Open Subtitles | البطاقة الائتمانية تقول ان ذلك الرجل عند البيانو هو هاميلتون بارثلوميو هذا ما اعرفه |
| kartına ihtiyacım var. Erişimleri sınırlandırmak gerek. | Open Subtitles | سأحتاج بطاقتك يجب علينا تقييد تصاريح الدخول |
| Ve kredi kartına göre dün aynı benzinliğe iki kere gitmiş. | Open Subtitles | وفقاً لبطاقته الائتمانية ذهب إلى نفس محطة الغاز المحلية مرتين يوم أمس |
| Makas kartını sildim ve kağıt kartına ihtiyarın kanını sürdüm. | Open Subtitles | لقد أزلت كارت المقص ووضعت دماً على كارت الورقه |
| Kredi kartına göre, hesap özetleri yalan söylemez günlük kafein ihtiyacını karşılamak üzere yolda olmalı. | Open Subtitles | بافتراضِ أنّ بياناتِ بطاقته الاعتماديّة صحيحة، فيجب أن يتناول جرعته اليوميّة من الكافيين. |
| Kimliğinize ve nakit ya da kredi kartına ihtiyacım var. | Open Subtitles | اريد رخصتك والتكلفة نقداً أو ببطاقة الائتمان |
| Ve bu sene daha doğum günü kartına ne yazayım ondan emin değilim. | Open Subtitles | وهذا العام ، لستٌ متأكدةٌ حتّي من كيفية توقيع كروت عيد الميلاد. |
| Kredi kartına bakalım. | Open Subtitles | وفقًا لبطاقتها الإئتمانية... |
| Öğrenci kredisinden ötürü 50 bin dolar borçlu. Kredi kartına da yirmi bin dolar borcu var. | Open Subtitles | تُدين 50 ألفاً دولاراً، في قروض الطلاب عشرين ألف آخرى، على بطاقتها الإئتمانية |
| Unuttuğum falan yok, yaka kartına ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | أنا لم أنسى الشارات، ليس لدينا شارات ليس إلا. |