| Bunlarında ötesinde, Kasabanın dışında olmak toparlanmana da yardımcı olacak. | Open Subtitles | و بالإضافة الخروج خارج البلدة قد يساعدك على تجاوز الإنفصال |
| İnşaat işçileri Kasabanın dışında bulmuş. Ne olduğuna dair hiçbir fikrimiz yok. | Open Subtitles | عمال البناء أخرجوه من خارج البلدة ليس لدينا فكرة ما هذا |
| Kasabanın dışında bir donanma pilotu belirlenemeyen, uçan bir cisme çarptı. | Open Subtitles | أي طيّار بحري ضرب غير معروف طائرة خارج البلدة. |
| Hallie, bir süreliğine Kasabanın dışında olacağım. | Open Subtitles | هالى، سأكون خارج المدينة لفترة من الوقت، |
| Eskiden sadece Kasabanın dışında buluşurduk. Artık yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | .كنا نلتقي خارج المدينة فقط .والآن أنتِ تختلقين أي كذبة |
| Kasabanın dışında. Orada güvende olacağını söyledim. | Open Subtitles | إنه خارج المدينة أخبرته أنه سيكون بأمان هناك |
| Kasabanın dışında boş bir çiftlikte yapardık. | Open Subtitles | لقد كنا في تلك الحظيرة الفارغة خارج البلدة |
| - Bir şeyler biliyor olmalısın. Kasabanın dışında bir köprüden geçtik ama peşlerinden gitmemeliyiz. | Open Subtitles | لقد ذهبنا من فوق الجسر خارج البلدة ، لكن علينا ألا نتبعهم |
| Kasabanın dışında. 15. yolda Güneye doğru giderken. | Open Subtitles | خارج البلدة ، متجهاً للجنوب على الطريق 15 |
| Kasabanın dışında. 15. yolda Güneye doğru giderken. | Open Subtitles | خارج البلدة ، متجهاً للجنوب على الطريق 15 |
| 1985 yılında Kasabanın dışında boş bir arazi varmış. | Open Subtitles | في عام 85، كان هناك حقل فارغ خارج البلدة |
| Evet, kardeşimle konuştum. Çocuklarla beraber Kasabanın dışında beni bekliyor. | Open Subtitles | نعم، لقد تحدّثتُ إلى شقيقتي إنّها تنتظرني خارج البلدة مع أطفالي |
| Kasabanın dışında, galonunu 5 dolardan tüm stokunu alacak bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف شخصًا من خارج البلدة يريد شراء مخزونك كله مقابل خمسة دولارات للغالون |
| Uzun zaman önce Kasabanın dışında yaşardı. | Open Subtitles | عاشت خارج البلدة قبل زمنٍ بعيد |
| Kasabanın dışında, anayolun aşağısında bulundu. | Open Subtitles | وجدت أسفل الطريق السريع خارج البلدة |
| Fazla yüksek sesle konuşmamalıyız, çünkü bu atları Kasabanın dışında buldum ve aramızda kalsın, ama biraz ürkek görünüyorlar. | Open Subtitles | علينا ان نخفض اصواتنا لانني وجدت الخيول من سهول خارج المدينة وبيني وبينك يبدون متقلّبين قليلاً |
| Kasabanın dışında, karargahtanmış gibi davranan biri var. | Open Subtitles | . لديهم شخصا ما خارج المدينة يتظاهر بالاتصال من مركز القيادة |
| Kasabanın dışında bütün bir aileyi öldürdüler. | Open Subtitles | لقد قتلوا العائلة بالكامل خارج المدينة , اغتصبوا الزوجة و تركوها لتموت |
| Şerif Kasabanın dışında bir yerde oturduğunu söyledi. | Open Subtitles | رئيس الشرطة قال إنك تعيشين على التلة خارج المدينة |
| Kasabanın dışında aileme ait eski bir ev var. | Open Subtitles | حسنًا ، لدي كوخ عائلة قديم خارج المدينة. |
| Burada olduğumuzu sadece Caprice biliyor ve o da Kasabanın dışında. | Open Subtitles | فقط كابريس يعرف نحن إلى هنا وأنها خارج المدينة. |