"kasesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • وعاء
        
    • صحن
        
    • سينجرال
        
    • زبدية
        
    Bir bıçak, bir rulo koli bandı bir barınak ya da bir çeşit su kasesi yapmam gerekirse diye. Open Subtitles سكين وشريط لاصق في حالة ما إذا أردت تشييد ملجأ أو صنع وعاء للمياه
    Hoş bir meyve kasesi, poker oynayan köpekler. Open Subtitles نعم, الفن, وعاء جميل من الفاكهة الكلاب يلعبون البوكر
    Hım, bu çorba kasesi en iyi masalarda servis ediliyor olmalı. Open Subtitles وعاء الشوربة هذا يمكن التعامل معه على طاولات أكثر نقاء وصفاء متكرّرة بإنتظام
    - "Gitar, papyon ve meyve kasesi". Open Subtitles بماذا تسمى ؟ غيتار ، ربطَة عُنق ، صحن فواكه
    Burada bir papyon var ama meyve kasesi nerede? Open Subtitles ها هي ربطة العنق حسنا ولكن أين هو صحن الفواكه ؟
    Haritaya göre, Kan kasesi tek duran bir dağın altındaki mağarada gizli. Open Subtitles طبقاً للخريطه الـ " سينجرال " مُخبأه فى كهف تحت الجبل الوحيد
    Kan kasesi'nin sihirli yaratıklar arasındaki en güçlüsü tarafından korunduğunu söylerler. Open Subtitles يقولون أن الـ " سينجرال " محميه بواسطه أقوى وحش سحرى
    Paketin ağırlığı bir adet su kasesi, bir paket köpek maması ve bir adet kuyruk takipçisinin ağırlığının toplamı ediyor. Open Subtitles وزن الطرد هو جمع أوزان زبدية ماء، طعام كلاب و متعقب الذيل
    Eğer ben telefondayken sakin olursan sana bir et kasesi daha yapacağım, tamam mı? Open Subtitles حسناً انظر إذا ظللت هاديء بينما اتحدث على الهاتف سوف أعطيك وعاء من اللحم ، حسناً؟
    Bunun bir punç kasesi ve büyük bir kadeh olmadığını bildiğinden emin olmadığım için ben götüreyim. Open Subtitles لا، سآخذخها انا، لأننى لست متأكدة إذا كنتِ تعلمين أن هذا وعاء وليس كأس كبير
    "Punch" kasesi köşede duracak. Open Subtitles و سوف أضع وعاء النبيذ فى الزاوية
    Bir panço kasesi güzel tat diye bağırıyor. Open Subtitles وعاء مشاريب كهذا ينمّ عن ذوق رفيق.
    Koridorda bozuk para kasesi var. Open Subtitles في الحجرة الرئيسية هناك وعاء من النقود
    Firavun'un bakır kasesi ile, hasta insanları kendine bağladı daha sonra taşı kullanarak onların yaşam gücünü emdi. Open Subtitles قام وعاء الفرعون النحاسي بربطه مع أولئك المرضى... ثم سحب منهم قوة حياتهم بإستعمال الحجر.
    Bu erişte kasesi olayı midemi bulandırdı. Open Subtitles وعاء الشعرية هذا أثقلني بالهموم
    Çok naziksin, ama zaten annemin kasesi bende. Open Subtitles حسناً هذا لطيف جداً و لكنني أملك صحن أمي بالفعل
    Eğer yanlış hatırlamıyorsam beni pet mağazasına götürdü biraz yemek, birkaç köpek kasesi ve oyuncak bir tane de o çiğneme iplerinden aldı. Open Subtitles علي ما اتذكر لقد اخذتني من محل الحيوانات و اشترت لي الطعام و صحن للكلاب و العاب و تلك الحبال الشديدة
    Sadece meyve istiyorsanız meyve kasesi sipariş etmeniz gerek. Open Subtitles إن كنت تريدين الفواكة عليك بأن تطلبي, صحن الفواكة.
    - Kan kasesi'ne ait elde ettiğim bilgiler arasında bekçinin ismi de vardı. Open Subtitles من بين المعلوماتِ التى حَصلتُ عليها " بخصوص الـ " سينجرال إسم الحامى
    - Kan kasesi tek duran bir dağın altındaki mağarada gizli. Open Subtitles الـ " سينجرال " مخفيه في كهف تحت هذا الجبل الوحيد
    Bunlar Arthur ve şövalyelerinin Kan kasesi'ne yolculuklarında uğradıkları gezegenlerin yerleri, Castiana, Sahal ve Vagonbrei. Open Subtitles هذه مواقعَ الكواكبِ التي بَدأَ * آرثر * وفرسانه ضبطها في مسعاهم الى " سينجرال " , " كاستيانا , ساهال " و ريجون برى
    Salata kasesi alabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني الحصول على زبدية السلطة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more