| Ülkem neden sonunda bizi kırıp geçirecek bir saldırıyı kasten kışkırtsın? | Open Subtitles | لماذا تقوم بلادي باستفزاز بلادك عمداً للقيام بشن حرب تقضي علينا |
| -Belki kasten çarpıldı... ... yanında gerçekten önemli birşey vardı. | Open Subtitles | ربما صدمته السيارة عمداً ربما كان لديه شئ هام حقاً |
| kasten dört sene diyip seni de konusmanin içine sürükledi. | Open Subtitles | لقد قالت أربعة سنوات قبلاً، عمداً لتجرّكِ إلى هذهِ المُحادثة. |
| Dur biraz, birinin bunu bize kasten yaptığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إنتظر لحظة.. أتقول لي بأن شخص فعل هذا عن عمد |
| Yakın Afrika'da kaçak avcılar, kuşların yetkililere yerlerini belli etmemesi için kasten leşleri zehirliyor. | TED | في أفريقيا المجاورة، يُسمّم الصيّادون الجُثّث عمدًا لمنع تواجد الطيور التي تُنبه السلطات على مواقع صيدهم. |
| Merdivenlerin, orijinal amaçlarını gizlemek için kasten mühürlendiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | تصورت ان السلالم كانت مغلقة بشكل متعمد لإخْفاء غرضهم الأصلي |
| kasten dört sene diyip seni de konuşmanın içine sürükledi. | Open Subtitles | لقد قالت أربعة سنوات قبلاً، عمداً لتجرّكِ إلى هذهِ المُحادثة. |
| Adli tıp uzmanı o boğulmadan önce kasten kapatıldığını söylemişti. | Open Subtitles | الطبيب الشرعى قال انه كان مغلق عمداً, قبل ان تخنق |
| Bazı karakter ve sahneler ritmik netlik yaratmak için senkronize hareket ederken diğerleri kasten orkestradan ayrılır. | TED | تتزامن حركة بعض الشخصيات والمشاهد لجعل الإيقاع أكثر وضوحاً، بينما يتباعد الآخرون عمداً عن الأوركسترا. |
| Şef Kang, Tae Yang'a kasten yaklaşmış sanırım. | Open Subtitles | اعتقد بأن قائد الفريق كانغ يتقرّب من تاي يانغ عمداً |
| Beni dinleyin lütfen. Bunu kasten yaptığıma inanıyor olamazsınız. | Open Subtitles | أصغ لى رجاءً لا تعتقد أننى فعلت ذلك عمداً |
| Balım, engelli olmak için kasten 25 kilo aldım. | Open Subtitles | أنا أكتسبت 61 باوند عمداً لأكون عاجزاً عن العمل |
| Amaçları teknolojik gelişimleri kasten erteleyerek var olan üretim hattının devamını sağlamaktı. | Open Subtitles | لإطالة عمر خطوط الإنتاج عن طريق إبطاء تطور الأطراف الصناعية عن عمد. |
| Diğer bölümde, yandaki odadaki kişinin şokları kasten ve bilerek verdiği söylenir. | TED | في الحالة الثانية من التجربة اخبر الذين يتم صعقهم ان الشخص في الغرفة المجاورة يعلم شخصيتهم ويصعقهم عن عمد |
| 7 Kasım tarihinde, kamyondan tüyleri kasten mi attın? | Open Subtitles | في السابع من ديسمبر قمت برمي الريش من على متن شاحنه؛ أكان هذا عمدًا ؟ |
| İyi misin, Abe? Görgü tanıklarının ifadesinden, minibüsün kasten otobüs durağında bekleyenler arasına daldığı... | Open Subtitles | الشهود يقولون ان الباص انقلب بشكل متعمد على الناس |
| Ateş eden kişi Collins'i tanıyor olabilirdi. Onu yoldan kasten çıkarmış olabilir. | Open Subtitles | مطلق النار قد يكون يعرف كولينز قام بالقائه من على الطريق متعمدا |
| Kız bizi kasten Londra'dan uzaklaştırmış olabilir mi? | Open Subtitles | هل من المحتمل بأَنْ البنتَ كَانتْ بتعمد تبعدنا عنْ لندن؟ |
| Hayatım boyunca kimseyi kasten dövmedim. | Open Subtitles | لم ألكم أحدا بطريقة متعمدة فى حياتى وأنا فخور بهذا |
| Ve... bunun için özür dileyemem çünkü kasten yaptığım birşey değildi bu | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أعتذر عن ذلك لأنني لم أفعل ذلك عن قصد |
| Bu limonu bu kadar mesafeden gözüne kasten fışkırtmama imkân yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي مجال أنني قد عصرت هذه الليمونة على عينيك بقصد من هذه المسافة |
| Anlasaydı, adam canıma okurdu, sonra bir de kasten kalbimi kırdın. | Open Subtitles | الرجل الذى يستطيع هرس رأسى الآن انت تتعمد جرح شعورى |
| Seni ihbar etmek zorundayım, Hagrid. Kimseyi kasten öldürdüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | علي الأبلاغ عنك هاجريد لا أعتقد أنك تعمدت قتل أحدهم |
| Şüphe çekmemek için kasten mi evinizden o kadar uzakta yürüyordunuz? | Open Subtitles | هل تتنزه متعمداً في منطقة بعيداً عن منزلك حتى تتحاشى الإشتباه؟ |
| Komşuları, kasten State ormanında yürüyüş yaptıklarını söyledi. | Open Subtitles | أخبرنا جيرانهما بأنهما كان يتنزهان في غابة ولاية "كاستن" |
| Senin durumundaki bir adamın kasten ona borç verenleri kızdıracağını sanmam. | Open Subtitles | أنا واثق أن رجلاً فى مركزك لا يتعمد ان يعادى دائنيه |
| Onu sevdiğimi söylerdim ve beni kasten terk etmediğini bildiğimi söylemek isterdim. | Open Subtitles | كنت لأقول له فقط اني احبه واني اعرف انه لم يتركني عمدا |