"katlanmak zorunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليكِ تحمل
        
    • من الضروري أن
        
    • يجب على أن أنتى
        
    • نتحمل
        
    • علي أن أتحمل
        
    • ان اتحمل
        
    - Bu pisliğe katlanmak zorunda değilsin. Open Subtitles - ليس عليكِ تحمل هذا الهراء ! -أنتَ لا تفهم
    Buna katlanmak zorunda değilsin, Tess. Open Subtitles (لايجب عليكِ تحمل هذا ( تيس
    Bu saçmalığa katlanmak zorunda değilim, dostum. Open Subtitles ليس من الضروري أن أتحمل هذا الهراء يا رجل
    Artık onun saçmalıklarına katlanmak zorunda değilsin. Open Subtitles أنت ليس من الضروري أن تَرْفعُ بتغوّطِها أكثر.
    O da hiç şüphesiz bir sürü yalana ve yalancıya... katlanmak zorunda kaldığım için olmuştur. Open Subtitles لقد جعلوه القولون العصبى كذب و كاذبون يجب على أن أنتى من كل شئ هنا
    Gönderdiği sorunlara sadece katlanmak zorunda değilizdir onları birer lütuf olarak görmeliyiz. Open Subtitles إننا ليس فقط نتحمل صبراً العواقب التي يرسلها، بل أن نعتبرها كهدايا.
    O zaman bu berbat sıcaklığa daha fazla katlanmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس علي أن أتحمل هذه الحرارة الرهيبة أكتر من ذلك
    Bu saçmalga katlanmak zorunda degilim. Open Subtitles لا استطيع ان اتحمل هذا الهراء.
    Bak bütün bu deliliğe katlanmak zorunda değilsin. Open Subtitles حسناً، أنظر ليس من الضروري أن تمرّ بعملية كامل الجسد المجنونة
    Buna katlanmak zorunda değilim... Open Subtitles أنا ليس من الضروري أن آخذُ هذا...
    Buna katlanmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس من الضروري أن آخذُ هذا.
    O da hiç şüphesiz bir sürü yalana ve yalancıya... katlanmak zorunda kaldığım için olmuştur. Open Subtitles لقد جعلوه القولون العصبى كذب و كاذبون يجب على أن أنتى من كل شئ هنا
    Babanın bitmek bilmez sızlanmalarına ve yakınmalarına katlanmak zorunda kalıyoruz. Open Subtitles جميعنا علينا أن نتحمل توجع و تذمر والدك المستمر
    Bizleri tanımadığımız dertlere koşup gitmektense başımızdakilere katlanmak zorunda bırakmasaydı eğer? Open Subtitles وتجعل منا نتحمل الالعاب التي لدينا ونطير الى اماكن اخرى لا نعرفها
    Buna daha fazla katlanmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس علي أن أتحمل ذلك بعد الآن
    Yeter. Buraya kadar. Buna daha fazla katlanmak zorunda değilim. Open Subtitles لقد طفح الكيل، لست مُضطر ان اتحمل ذلك
    Buna katlanmak zorunda değilim. Open Subtitles لا داعِ ان اتحمل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more