"kavga etmeye" - Translation from Turkish to Arabic

• للشجار
• في الشجار
• لأتشاجر
• تشاجرتما
• تتشاجر
• يتشاجران
• نتعارك
• هنا للقتال
• تفتعلي شجاراً

Sizinle kavga etmeye gelmedik. Sadece müziği kısmanızı istiyoruz.
سيدي, انا لست هنا للشجار معك نريدك فقط أن تخفض صوت الموسيقى

Haberin olsun, buraya kavga etmeye gelmedim.
للمعلومية, أنا لم أتي الى هنا للشجار معك.

Sue ağlayacak, Axl gıcıklık yapacak Brick bir şeyleri kaybedecek, biz Brick'i kaybedeceğiz ve en sonunda kavga etmeye başlayacağız.
بريك) سوف يضيع شيئا) (ونحن سوف نضيع (بريك ثم نبدأ كلنا في الشجار لكنها جيدة - نعم -

Gerçekten. Buraya seninle kavga etmeye gelmedim.
حقاً، لم آت إلى هنا لأتشاجر معك.

Aptal bir oyun odası yüzünden kavga etmeye başlayacaksınız.
ثم تشاجرتما من أجل غرفة ألعاب سخيفة

Böyle zengin bir centilmenle kavga etmeye nasıl cüret edersin?
ماهو شأنك في أن تتشاجر مع رجل محترم ذو ثروة؟

Kedi yüzünden kavga etmeye başladılar.
وبدئا يتشاجران بسبب قطّة الماريوانا، فولانة ما

Özür dilemek istiyorum. kavga etmeye değecek bir kız değilmiş.
أريد أن أُقدّم إعتذاري . إنّها لا تستحقّ أن نتعارك من أجلها.

indir o biçagi, buraya kavga etmeye gelmedim.
يمكنكِ وضع السكين جانباً، لستُ هنا للقتال.

Benimle kavga etmeye mi çalışıyorsun Bayan Cole?
أتحاولين أن تفتعلي شجاراً معي يا سيّدة "كول"؟

Onu geri getirdiğimizde 4 gün 3 gece kavga etmeye hazırdım.
لقد كنت مستعدآ للشجار معه لمدة أربعة أيام وثلاث ليالي اذا أعدناه إلي هنا

- Bak, kavga etmeye, seni üzmeye ya da kötü bir şey söylemeye gelmedim.
أنظر، أنا لست هنا للشجار أو أزعاجك، أو تقديم أي شيء أسوأ.

- ...enerjim yok şu anda. - kavga etmeye gelmedim. Ne oldu?
لأتشاجر معك الآن لم آت الى هنا للشجار

Cilveleşmeye geldiğini sanmıştım ama kavga etmeye gelmişsin.
ظننتأنكِآتيةللمغازلة، لكنكِ آتية للشجار

Dur tahmin edeyim. Tekrar karınla kavga etmeye mi başladın?
دعني احزر عدتَ للشجار مع زوجتكَ؟

- kavga etmeye devam edemeyiz.
- لا يمكننا الاستمرار في الشجار

Buraya onunla kavga etmeye gelmiştim ve bana onun öldüğünü söylediğinde çok kızdım.
أتيتُ إلى هنا لأتشاجر معها ثمّ قلتَ لي إنّها توفّيت...

Ve eğer bir daha önümde kavga etmeye başlarsanız...
وإذا ما تشاجرتما أمامي مرة أخرى

Sır doluydu her zaman benimle kavga etmeye hazırdı.
أصبحت كتومة... دائما تتشاجر معي

Ama daha sonra benden daha çok Libby'le kavga etmeye başladı.
ثم يظهر أن تتشاجر مع " ليبي " أكثر مني

Trende. kavga etmeye başlayan tuhaf bir çiftin yanında oturuyordu, kalkmak zorunda kaldı.
-لقد كانت تجلس إلى جانب زوجان غريبي الأطوار كانا يتشاجران فاضطرت إلى تغيير مكانها

Sonra birden kavga etmeye başladılar. Hiç öylesini görmemiştim, kavga ettiklerini gördüm.
{\fnAdobe Arabic}لكن، فجأةً، بدئا شجارًا لمْ أرى مثيله من قبلٍ، وكنتُ قد رأيتهما يتشاجران قبلًا.

Değersiz bir mülk için, kavga etmeye değer hiç bir şey yok.
مع وجود ملكيّة لا قيمة لها فليس هنالك ما نتعارك لأجله

kavga etmeye mi, içki içmeye mi geldin?
انت اتيت الى هنا للقتال او اتيت للشرب؟