"kayıp olan" - Translation from Turkish to Arabic

    • المفقود
        
    • المفقودة
        
    • التي فُقدت
        
    • الضائعة
        
    • مفقوداً
        
    • مفقودة من
        
    • كانت مفقودة
        
    • فُقِد
        
    • البائعين المُسجّلة
        
    • المفقودين منذ
        
    Ama gerçekten istediği şey geçmişi düzeltmekti kayıp olan şeyin yerini doldurmaktı. Open Subtitles لكن الشيئ اللذي أرادته بجد هو أن تصلح الماضي لتعوض عن المفقود
    Hayır, dikkate almadığımız şey kayıp olan dişin diş olmaması. Open Subtitles كلا، لم نحسب حساب لحقيقة أن الضرس المفقود ليس بضرس.
    Ünlü atam yüzünden yeterince acı çektiğimi düşünüyorum ve ve kayıp olan portreyi sana gönderiyorum onu Stapleton'ın çiftliğinde bulduk ve böylece koleksiyonuna katabilirsin. Open Subtitles أعتقد أننى قد عانيت بما فيه الكفاية من جدى سيئ السمعة و لذلك و لذلك ، سأبعث لكما بالصورة المفقودة
    Üç haftadır kayıp olan muhabir sen misin? Open Subtitles أأنت الصحفية المفقودة منذ ثلاثة أسابيع ؟
    Ve bu sarı çubuk, aslında, kayıp olan enerji oranını temsil ediyor. Open Subtitles بالواقع يُمثّل جزءاً من الطاقة التي فُقدت.
    Kızın teki sana gelip ve uzun süredir kayıp olan kızı olduğunu söylüyor. Open Subtitles وتأتي إليك فتاة لتخبرك أنّها ابنتك الضائعة منذ زمن
    50 yıldır hayatımızda kayıp olan bir tek şey var, uh, senden bana bir oral sex yapmanı istiyorum. Open Subtitles الآن و بعد 50 عاماً كان هناك شىء واحد مفقوداً أريدك أن تُعطينى جنس فموى
    Anlıyormusun, Vincent... sen hayatımın kayıp olan parçasısın. Open Subtitles أترى يا فنسنت أنت الجزء المفقود من حياتي
    Ancak uzun zamandır kayıp olan Ajan Mulder ile yarışamazsınız. Open Subtitles لكنّك لا تستطيع التنافس مع الوكيل المفقود منذ زمن طويل مولدر.
    Bugün neşeyle doluyum: Uzun zamandır kayıp olan oğlumla hazine arıyoruz. Open Subtitles اليوم أنا سعيد بشدة ، البحث عن كنز مع ابني المفقود منذ وقت طويل
    kayıp olan tek şey bir 9 mm'lik. Open Subtitles الشيء الوحيد المفقود هو المسدس التسعة ميلليمتر
    Uzun zamandır kayıp olan kerdeşin gibi mi? Open Subtitles وجود شخص ما هناك ذو صلة قرابة لك مثل اخيك المفقود ؟
    Büyük Patlamanın öncesinde ve sonrasındaki kayıp olan anahtarı buldu. Open Subtitles تعتبر هذه اللحظة المفقودة في حياة كوننا هي مفتاح كل ما جاء قبل الانفجار الكوني وبعده
    Az önce duydum, kayıp olan üniversite öğrencisi kızı biliyor musun? Open Subtitles أنا سَمعتُ، أتعرف الفتاة المفقودة طالبة الكلية؟
    Bu büyük komplo, kayıp olan uyuşturucular onu ve ailesini öldürmeye çalışan insanlar... Open Subtitles هذه المؤامرة الشاسعة هذه المخدرات المفقودة هؤلاء الناس الذي يحاولون قتلهُ و قتل عائلتهِ
    Dostum, uzun süredir kayıp olan ikizini buldun. Open Subtitles لقد عثرتِ على توأمكِ التي فُقدت منذ أمد بعيد فهذا بأمر جلل
    Evlat edinildiği ile ilgili makaleyi okudunuz, biraz araştırma yaptınız sonra da "yıllardır kayıp olan anne" olarak ortaya çıkıverdiniz. Open Subtitles سمعتِ في مقابلة أنّها ذكرت أنّها تمّ تنبّيها، أجريتِ بحث صغيراً، وبعدها ظهرتِ كالأمّ الضائعة منذ زمن طويل
    Hala kayıp olan, oralarda bir yerlerdeki adama. Open Subtitles رجل ما زال مفقوداً ما زال هناك في مكان ما.
    Neredeyse bir haftadır kayıp olan Jessica Kim'in kız kardeşinden. Open Subtitles من شقيقةجيسيكا كيم التي للان مفقودة من اسبوع
    Şu kayıp olan sırt çantası... Open Subtitles انت تعلم, حقيبة ظهره التي كانت مفقودة حينذاك
    Uzun zamandır kayıp olan klon çocukları bulmak zaman alır, bilirsin. Open Subtitles تعرفين، تعقُب طفل مستنسخ فُقِد منذ مدة يستغرق وقتاً
    kayıp olan taşları satıcınınkilerinin üzerine kaydettim sonra taşları karaborsada sattım. Open Subtitles واسبتدلتُ مُجوهرات البائعين المُسجّلة بالمُجوهرات المسروقة، ومن ثمّ بعتُ مُجوهرات البائعين في السوق السوداء.
    Sonunda uzun zamandır kayıp olan torunlarımla tanışabilmek ne harika. Open Subtitles أنه رائع جدا لمقابلة وأخيرا أحفادي المفقودين منذ زمن طويل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more