Diğer kısmı ise her iki cephede verilen kayıpların yerine konuldu. | Open Subtitles | وجزء أخر استخدم فى تعويض الخسائر المروعة التى منيت بها قوات جيشه فى الشرق والغرب |
Komuta kayıpların listesini yapmayı denedi ama ellerinde yeterince bilgi yok. | Open Subtitles | الصحراء العراقية السلطة تحاول جمع المعلومات عن الخسائر لكنها خيالية |
IRAK ÇÖLÜ Merkez, yaralı ve kayıpların bir listesini hazırlamaya çalışmış, ama bu bilgilere güven olmaz. | Open Subtitles | الصحراء العراقية السلطة تحاول جمع المعلومات عن الخسائر لكنها خيالية |
kayıpların artması üzerine, Kaminolu Halle Burtoni'nin başında olduğu bir grup senatör,. bir askeri üretim artışı teklif etmekte. | Open Subtitles | خسائر ثقيله اضيفت مجموعة من السيناتور يتقدمهم هالى بيرتوني من كومينوا يقترحواتصعيد انتاج القوات |
Versay Antlaşmasının acı sonuçları ve korkunç kayıpların anlamını arayış. | Open Subtitles | "التراث المُرّ لـ "فيرساي والبحث عن معنى للخسائر الفظيعة |
Hayati kayıpların yanında, bu tip bir patlamanın yıllar sürecek küresel etkileri olacaktır. | Open Subtitles | وبغض النظر عن الخسائر بالارواح وهذا النوع سيكون له نتائج عالمية والذى سيدوم لسنوات |
Korkunç kayıpların listesine baktığımda bazen keşke bu kadar çok zafer kazanmak için gerekli olmasaydı diyorum. | Open Subtitles | عندما أنظر إلى قوائم الخسائر المروّعة أتمنّى أحيانا بأنّه ما كان ضرورياً ربح العديد من الإنتصارات العظيمة |
Yeni hükümet bana, yaşanan ciddi kayıpların acısı nedeniyle barış görüşmelerini başlatma izni verdi. | Open Subtitles | الحكومة الجديدة خوّلتني لبدء محادثات السلام بين بلدينا، اللذان عانيا كليهما من الخسائر الكبيرة |
Yeni hükümet bana, yaşanan ciddi kayıpların acısını çekmekte olduğumuz her iki ülke arasında barış görüşmelerini başlatma izni verdi. | Open Subtitles | الحكومة الجديدة خوّلتني لبدء محادثات السلام بين بلدينا، اللذان عانيا كليهما من الخسائر الكبيرة |
Rakibin ne kadar güçlü olursa olsun, kayıpların ne olursa olsun. | Open Subtitles | مهما كانت قوة خصمك، ومهما كانت الخسائر التي تعاني منها |
Bütün kayıpların arasında, en geri alınamaz olanı zamandır, çünkü telafisi mümkün değildir. | Open Subtitles | من بين كل الخسائر الوقت هو أكثر ما لايمكن إسترداده لأنه لا يمكن أبدا إستبداله |
"kayıpların listesi henüz hiçbir şekilde açıklanmadı ve araştırma komitesi görevini tamamlayana kadar öğrenemeyeceğiz." | Open Subtitles | قائمة الخسائر' لم يتم تأكيدها حتى الآن، وعلينا أن نتركها بالكامل' إلى لجنة التحقيق. |
Sahada verdiğimiz kayıpların sayısı hızla düşebilir. | Open Subtitles | الخسائر الميدانية في الأرواح سوف تنخفض بشكل كبير. |
Kimse ne yönde ilerleyeceğini, ne gibi bedellerin veya kayıpların olacağını kesin olarak tahmin edemez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع التنبؤ بدقة بالمسار الذي ستتخذه أو ما الثمن أو الخسائر التي ستكبدنا أياها. |
Haiti'deki depremde çok sayıda can kaybı olduğunu hepimiz duyduk, ancak bütün bu kayıpların sebeplerinin neler olduğunu yeterince öğrenemedik. | TED | لقد سمعنا جميعاً عن الخسائر البشرية الهائلة الناتجة عن زلزال هاييتي، و لكن لم يصلنا ما يكفي عن السبب الذي أودى بحياة كل هؤلاء. |
kayıpların artması üzerine savaş kabinesi, eldeki kuvveti korumak adına, bombalama operasyonlarının kısıtlanmasını emretti. | Open Subtitles | ...أمام الخسائر المتناميه أمـر مجلس الحرب هيئة قيـادة... ...القاذفات بأيقاف عمليات القصف |
Sayın Başkan, önemli kayıpların verileceğinin farkında mısınız? | Open Subtitles | سيدي الرئيس، هل تدرك أنه سيكون هناك خسائر كبيرة ومتواصلة |
Büyük ihtimalle sivil kayıpların sayısı. | Open Subtitles | وثائق لما فعلتوه في مدينة (تكريت) ربما خسائر من المدنيين |
Hayal kırıklığınız dünki kayıpların garanti olması. | Open Subtitles | -خذلانك الناجم عن خسائر الأمس مبرر . |
Ya kayıpların katalizörü oysa? | Open Subtitles | ماذا لو انه الحافز للخسائر. ؟ |
- Ama sürmemelisin, bilinç kayıpların var. | Open Subtitles | ولكن لا يجب عليك ذلك. أنت تروادك الكثير من الإغمائات |