| Ayrım yapmadan beslenirler alg ararken hem kayaları hem de mercanları alırlar. | Open Subtitles | تتغذى بشكل عشوائي حيث تتناول الصخور والمرجان في سعيها للحصول على الطحالب |
| Suda yaşayan garip bakteriler var aslında kayaları kazıp taşları yiyorlar bu sayede yiyeceklerini üretiyorlar ve buzun altında yaşıyorlar. | TED | هناك بكتيريا غريبة تعيش في الماء تأكل و تقوم بهضم الصخور لصنع غذائها الخاص للعيش تحت الثّلج. |
| Dünya ve Mars uzun süre bu kayaları fırlatmaya devam ettiler. | TED | وكان كوكبا الأرض والمريخ يتقاذفان الصخور لفترة طويلة من الوقت. |
| Dünya kayaları ise, canlı bir taş kürede olmanın tehlikelerini yaşıyor. | TED | أما صخور الأرض، فتواجه مخاطر قشرة الأرض الخارجية اليابسة والحية. |
| Bunlar midye, kayaları sardıklarını fark edeceksiniz. | TED | هذا بلح البحر، وستلاحظون أنه يغطي الصخور. |
| evrilmedik. Öyle olmuş olsaydı muhtemelen beyinlerimiz kayaları boşluk ile dolu olarak algılardı. Kayalar ellerimiz tarafından sert ve içine girilemez | TED | في عالم الذرات. لو كان كذلك، فيحتمل ان تدرك أدمغتنا الصخور.. على أنها مليئة بالفراغات. |
| İşlerden yırtmak iç in. Gece gündüz elde balyoz, o lanet kayaları kır babam kır. | Open Subtitles | فعلت هذا للهرب من العمل فى تكسير الصخور ليلاً نهاراً |
| Hanging Rock'da gördüğümüz bu kayaları oluşturmuştur. | Open Subtitles | الجبال ذات الانحدار الشديد . نَحن نراها في الصخور المُعلقه |
| Senin bu kayaları aşabileceğine asla inanmazlar. | Open Subtitles | لن يظنوا أنك يمكن أن تهرب خلال مثل هذه الصخور |
| Savaş istasyonları! kayaları iki katına çıkartın! | Open Subtitles | محطات المعركة ، حسناً إرفع الصخور مرتين أيها السيد |
| Savaş istasyonları! kayaları iki katına çıkartın! | Open Subtitles | محطات المعركة ، حسناً إرفع الصخور مرتين أيها السيد |
| kayaları çapalama, olur mu? Bu, işimi kolaylaştırır. | Open Subtitles | حاول أن لا تجرف الصخور هذا يجعل من عملي أسهل |
| Biliyorsun Fred, çakıl beyinli olan herkes... aşağıda kayaları kürekler, fakat burada, yukarıda.. | Open Subtitles | كما تعلم ، فريد ، أي حصى في الدماغ يمكن ان تجرف الصخور للأسفل في مقلع الحجارة ولكن فوق هنا |
| Evet! Al o kayaları! Daha yapılacak çok iş var! | Open Subtitles | نعم ، احمل هذه الصخور ، ارفع هذه الحمولة حمل هذه العربات |
| Eğer acele edersek, onları atlatabiliriz! Bu kayaları aşamazsınız! | Open Subtitles | إذا أسرعنا، يمكننا أن ندور حولهم لا يمكنك عبور هذه الصخور |
| -Burada bekle ve geri dönebilmemiz için kayaları temizle. | Open Subtitles | ـ إنتظر هنا حاول أن تزيح بعضا من هذه الصخور لنتمكن من العبور |
| Demek istediğim, bu kayaları İnternet'ten evime de sipariş edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني طلب هذه الصخور على الإنترنت فيصلوا حتى بيتي |
| Ya da benim gibi dinozor bulmak istiyorsanız, Mesozoik kayaları bulun ve oraya gidin. | TED | إذا كنت تريد أن تجد الديناصورات مثلي، قم بالعثور على صخور الحقبة الوسطى واذهب إلى هناك. |
| Atlayacağınız yer, 33 derecelik, sarp kayaları olan, 200 metrelik bir yer. | Open Subtitles | القفزة لمسافة 67 قدما من حافة الجبل و على بعد 33 قدما توجد صخور حادة و قاع منخفض |
| Kazmayanlar, çıkan kayaları temizleyecek ve çalışanlara su getirecek. | Open Subtitles | من لا يحفر عليه بأخذ الأحجار التى نخرجها بعيدا و يحضر الماء لمن يعمل, حسنا؟ |
| Yavaşça, toz parçaları bir araya gelirler ve kayaları oluştururlar. | Open Subtitles | تجتمع جزيئات الغبار ببطء معًا لتكوّن صخورًا |
| Radarın ana kayaları görüntülemesinin nedeni buzun radarda tamamen transparan olması. | TED | السبب الذي يجعل الرادار قادراً على كشف الصخر الصلب هو أن الجليد يعتبر شفافاً تماماً للرادار |
| Çay bahçesi var, köpükten yapılmış kayaları var, çok düşüyor da. | Open Subtitles | في فلوريدا مزود بحديقة شاي وصخور مزيفة مصنوعة من الرغوة لأنها تقع كثيراً |
| Kayaların arasında sıkıştım. Birinin kayaları kaldırması gerekiyor. | Open Subtitles | إننا عالقون بين الصخور، ونحن بحاجة إلى من يُزيل الحجارة. |
| Taslakları unut. Madendeki kayaları da. | Open Subtitles | انسوا أمر المخطّطات وانسوا أمر الصّخور من المنجم. |