"kayalardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصخور
        
    • صخور
        
    • الصخر
        
    • جرفها للصخور
        
    • والصخور
        
    Ayrıca baksana ne kadar güzel. kayalardan yansıyan ışığa bak. Open Subtitles بالإضافه إلى إنه جميل إنظرى إلى الضوء المنعكس على الصخور
    Güneşe bırakılmış kayalardan bir tanesi bile plakalarda etki yaratmadı. Open Subtitles ليست واحدة من الصخور لقد تتعرض لأشعة الشمس أثرت على لوحات في أي حال.
    Tek gördüğüm kayalardan birinin bana ateş ettiğiydi. Open Subtitles كل مارأيته هو اطلاق النار علي من بين الصخور
    Hava ve su az, kayalardan başka birşey yok etrafta. Open Subtitles لا يوجد الكثير من الماء أو الهواء، لا شيء سوى صخور للعيش عليها.
    Bu, California kıyılarındaki kayalardan sökülen dev bir deniz yosunu bitkisidir. Open Subtitles هذا عشب بحري ضخم، انتزع من صخور شاطيء كاليفورنيا.
    Dinle, geri döndüğünde fırsat bulursan, o tatlı kayalardan birazını buraya göndermeye ne dersin? Open Subtitles لو سنحت لك الفرصة، ماذا لو أسقطت لنا بعض الصخر الحلو بين وقت والآخر؟
    Ben kayalardan geçemezler demiştim. Open Subtitles انا قلت بانها لايمكنها المرور خلال الصخور
    kayalardan birinde yankılanıyor olabilir. Open Subtitles .تبدو معدنيه ممكن ان يكون صدى احدى الصخور
    Büyük dalgalara göğüs geren penguenler, kayalardan yuvalarına doğru fırlamak zorunda kalırlar. Open Subtitles يتعين على البطريق، وبعد أن واجه الأمواج الهادرة أن يُقدِم على وثبة مجنونة عبر الصخور العارية ليصل لعشه
    Büyük kayalardan biri de olabilir. Open Subtitles أنه من الممكن أن يكون أحدى تلك الصخور الكبيرة
    Uzaydan gelen dev yanan kayalardan mı? Open Subtitles الصخور العملاقة الملتهبة من الفضاء الخارجي من لن يخاف؟
    -Nehre düşmüş kayalardan kayarak öyle mi ? Open Subtitles قال لي انه سقط بالنهر واصطدم ببعض الصخور اهذا ماقاله لكي
    Şok dalgası zeminden derinliklere doğru iner ve yüzeydeki kayalardan çok daha sert şeylere çarpar. Open Subtitles بينما تشق الموجة الصدميّة طريقها في الأرض، فإنها تصطدم بشيء صلب، أكثر صلابة من الصخور المحيطة.
    Genç deniz filleri büyük dalgalarla kayalardan açık denize doğru çekilme tehlikesi altında. Open Subtitles صغار فقمات الفيل تواجه خطر النزول عن الصخور بواسطة الأمواج المندفعة وتنجرف نحو المياه المفتوحة
    - Teknesi batmış. - kayalardan kaçmaya çalışıyordum. Open Subtitles لقد غرق قاربه كنت أحاول أن أتقادى الصخور
    Sıcak hava akımları kayalardan yükselip, anakaraya geçiş için onlara ihtiyaç duydukları yükselmeyi sağlıyor. Open Subtitles ارتفاع الدوائر الحرارية من الصخور يعطيهم الدّفع الّذي يحتاجون له للعبور الى لليابسة.
    Volkanları katı kayalardan oluşan dağlar gibi düşünüyoruz. Open Subtitles قد نعتقد أن البراكين جبال من الصخور الصلدة
    ...yörüngede, buzlu kayalardan ve cüce gezegenlerden oluşan bir kuşak. Open Subtitles وهو عبارة عن صخور ثلجية وكواكب قزمة سيارة
    Bu alevlerin jeokimyasal analizi gazın yerin derinliklerindeki karbon açısından zengin kayalardan geldiğini gösteriyor. Open Subtitles تحليل جيوكيميائي لهذه المشاعل يُشير أن الغاز يأت من صخور غنية بالكربون في أعماق الأرض
    Çukurlar volkanik kayalardan oyulmuş. Open Subtitles التجاويف منحوتة من صخور الحمم البركانية.
    Bunlar evvel zamanın karları buz ve kayalardan oluşan ipin koparmış dağlar Güneş Sistemi'nin doğuşunun korunmuş kalıntılarıdır. Open Subtitles جبال منجرفة من الجليد و الصخر البقايا المحفوظة من ولادة النظام الشمسي
    Tıpkı... kayalardan aşağı süzülen bir derenin suları gibi. Open Subtitles إنه مثل... مثل المياه في الغدير وطيرقة جرفها للصخور
    Bunlar evvel zamanın karları buz ve kayalardan oluşan ipin koparmış dağlar Güneş Sistemi'nin doğuşunun korunmuş kalıntılarıdır. Open Subtitles هذه هي ثلوج العام الماضي تجرف جبالاً من الجليد والصخور بقايا لعملية توليد النظام الشمسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more