"kaybolduğu gün" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوم اختفاء
        
    • يوم اختفائها
        
    • اليوم الذي إختفت فيه
        
    • اليوم الذي اختفت فيه
        
    • يوم إختفاء
        
    Oliver'ın kaybolduğu gün için, senin hayatının en kötü ve onunkinin ise en iyi günü olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أن يوم اختفاء اوليفر كان أسوء يوم في حياتك وأفضل يوم في حياته
    Bunlar Sırp'ın ortadan kaybolduğu gün çekildiler. Open Subtitles أخذت هذه الصور في يوم اختفاء الصربي نفسه
    kaybolduğu gün, Kelly annesiyle birlikte tatile çıkacakları için okuldan erken çıkmış. Open Subtitles في يوم اختفائها كيلي غادرت المدرسة باكرا لأنها و والدتها كانتا ستذهبان في اجازة
    Kurban'ın erkek arkadaşı, kaybolduğu gün şehirdeymiş. Open Subtitles عشيق الضحية كان بالبلدة يوم اختفائها
    Adam işteyse kaybolduğu gün çocukların yanında Melanie olmalı. Open Subtitles بوجوده في العمل، فإنّها ستكون مع الأطفال في اليوم الذي إختفت فيه.
    kaybolduğu gün, onun bir arkadaşı ölmüş, değil mi? Open Subtitles و في اليوم الذي اختفت فيه ماتت احدى صديقاتها. أليس كذلك؟
    Kefaleti Kristin'in kaybolduğu gün yatırmış. Hırsızlıkla alakasının olmadığını söylemiş. Open Subtitles لقد دفع كفالته يوم إختفاء (كريستِن) وزعم بأنه ليس له علاقة بسرقة السيارة
    4 Şubat Judy'nin kaybolduğu gün. Open Subtitles الرابع من فبراير يوم اختفاء جودي
    Stills'in kaybolduğu gün üzerine kayıtlı arabanın döşemesinde ve bagajında olduğu gibi. Open Subtitles مثل السّجّادة وصندوق السّيّارة التي سجّلت خروجها يوم اختفاء (ستلز).
    Ama Charlie'nin kaybolduğu gün Raul Losada'yla Hector ve Samuel adına kayıtlı numaralar arasında bir telefon trafiği olmuş. Open Subtitles ‫ولكن في يوم اختفاء (تشارلي) ‫كان هناك سيل مكالمات بين ‫(هكتور) و(صموئيل) بأرقامهم المسجلة ‫مع (راؤول لوسادا)
    Danny'nin kaybolduğu gün, sen, annen ve kardeşin şehir dışındaydınız, değil mi? Open Subtitles يوم اختفاء (داني)، أنت وأمك وشقيقك كنتم خارج البلدة، أليس كذلك؟
    Dan Pinard'ın kaybolduğu gün tüm randevularını iptal etti. Open Subtitles -في يوم اختفاء (دان بنيارد )... ألغى كل مواعيده، حتّى يستطيع أن يذهب لرؤية الد.
    Hanna'nın kaybolduğu gün. Open Subtitles يوم اختفاء (هانا).
    kaybolduğu gün buluşmak gibi bir planımız yoktu. Open Subtitles لم يكن لدينا خطط لمواجهة يوم اختفائها.
    Duncan, kaybolduğu gün Ali'yi.. ..havaalanına bıraktığını söylemişti. Open Subtitles قال (دونكان) بأنه أقلّ (آلي) إلى مهبط طائرات يوم اختفائها
    kaybolduğu gün yazılmış. Open Subtitles مكتوبة يوم اختفائها
    Lisa'nın banka hesabı en son bakıcılık yapmaya gittiği ve kaybolduğu gün saat 15.54'te kullanılmış. Open Subtitles آخر مرة تمّ فيها استعمال حساب (ليسا) المصرفي كانت في الساعة 3: 54 يوم اختفائها ..
    Eşinin kaybolduğu gün evde temizlik yaptın mı? Open Subtitles هل قمتَ بـ عملية التنظيف في اليوم الذي إختفت فيه زوجتُك؟
    Ve geminin ortadan kaybolduğu gün O da Smallville'den ayrıldı. Open Subtitles (وقد إختفى من (سمولفيل في نفس اليوم الذي إختفت فيه السفينة
    Ona, karımın kaybolduğu gün nerede olduğumu söylemeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تخبرها أين كنت في اليوم الذي اختفت فيه زوجتي
    Bay Walton, ilk çocuğun kaybolduğu gün Martindale Yolu'ndaki arızalı elektrik hattını kontrol ettiğinizi biliyoruz. Open Subtitles سيّد (والتون)، نفهم أنّ في يوم إختفاء الفتى الأول كنت تتحقق من خط وقع على طريق (مارتنديل).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more