"kaybolup" - Translation from Turkish to Arabic

    • تختفي
        
    • الإختفاء
        
    • الاختفاء
        
    • يختفوا
        
    • يختفون
        
    • بالإختفاء
        
    • ضاعوا
        
    • يختفي
        
    • الظهور
        
    Sonra ondan sı kıldığın anda birden kaybolup gitti. Open Subtitles ثم فجأة تختفي تماما ، عندما كنت أسئم منه
    Zaman geçtikçe daha az göreceksin, daha sonrada kaybolup gidecek. Open Subtitles مع الوقت سوف تقل هذه الرؤيه الى ان تختفي
    Ama bir yerde kaybolup başka bir yerde ortaya çıkamazsın. Open Subtitles ولكنك لا يمكنك الإختفاء من مكان والظهور فى مكان أخر
    Ama bir yerde kaybolup başka bir yerde ortaya çıkamazsın. Open Subtitles ولكنك لا يمكنك الاختفاء من مكان والظهور في مكان أخر
    Savaşçılar bu dünyadan kaybolup gidecek mi diye merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل عما إذا كان المحاربون سوف يختفوا من هذا العالم.
    Görülmemiş büyüklükte fırtınalar, su altında kalan şehirler, yerle bir eden büyük yangınlar, dalgalarda kaybolup giden binlerce göçmen. TED فهناك العواصف الشديدة، وغرق المدن، وحرائق ضخمة تهدد بالتهامهم، والآلاف من المهاجرين يختفون تحت الأمواج.
    - Anti-kahraman. Biz bu çocuğu bulmadan onların kaybolup gitmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا السماح لهم بالإختفاء حتى نجد هذا الفتى
    3 yıllık mutluluğun ardından bir kez daha kaybolup geri gelmiş. Open Subtitles بعد ثلاث سنوات سعيدة، تختفي مرّة أخرى. وبعدها عادت.
    Öylece gözden kaybolup, havaya karışacak. Sonsuza dek yok olacak. Open Subtitles إنها تختفي و تتبخر في الهواء وتضيع إلى الأبد
    Ve şimdi ise, onun kişiliği sürüngen derisi altında kaybolup gidiyor. Onu geri getirmen gerek. Open Subtitles والأن ، هويته تختفي تحت جلد السحالي ويجب أن تعيده
    Ardından Yarasa prezervatifi molaları geldi. Sonra da öylece kaybolup gittin! Open Subtitles ثم تمزق واقي الخفاش الذكري ثم تختفي فحسب
    - Zamanda yoldan sapıp tamamen kaybolup gitme olasılığı? Open Subtitles أيُمكن أن يجعلها تختفي وتعود، تختفي تماماً، تشتعل بها النيران؟
    Verimli, hızlı, gözden kaybolabiliyor -- bir proton bir noktada gözden kaybolup diğer tarafta belirebilir. TED إنه كافِِ وسريع وبمقدوره الاختفاء بمقدور البروتون الإختفاء من مكان ما ومعاودة الظهور في مكان آخر.
    O zamandan beri, eğer ışık yeşilken tuşa basarsam kaybolup bir yerden diğerine hareket edebiliyorum. Open Subtitles منذ ذلك الحين, إذا ضغطت هذ الزر عندما يكون أخضر سأتمكن من الإختفاء, و التنقل من مكان إلى آخر
    Ya bir anda bitip kaybolup gidersek? Open Subtitles ومن ثم الإختفاء وكأننا لم نكن حتى هنا بالمقام الأول؟
    Niye öldüğümü bilmezsem kaybolup gidemem. Open Subtitles لا يمكنني الاختفاء هكذا دون أن أعرف لماذا مُت
    Grup iki saldırı planları kaldığını, ardından kaybolup daha büyük bir örgüt olarak döneceklerini söylüyor. Open Subtitles تلك المجموعة قالت أنه تبقى لها عمليتان، إلى أن يختفوا ثم يظهرون بمنظمة كبيرة.
    Öylece kaybolup gidiyorlar. Open Subtitles أعني، أنهم يختفوا
    Böyle zamanlarda insanlar kaybolup garip yerlerde ortaya çıkarlar. Open Subtitles في مثل هذه الأوقات الناس يختفون ويظهرون في أماكن أغرب
    Neden koridorun sonunda kaybolup dururlar ki? Open Subtitles لماذا يستمرون بالإختفاء أسفل نهاية هذا الرواق؟
    kaybolup gittiler. Kimseye ihtiyaçları yok. Open Subtitles لقد ضاعوا منى فى مرحلة ما لا يريدون اى أحد
    Son günlerde ortadan kaybolup duruyor. Open Subtitles ذلك الولد لا يحرك حتى مؤخرته والآن يختفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more