Çalışma odasından bir şeyi kaydetmek istiyorlarsa uzaktan çalıştırıyorlar sonra da gelip alıyorlardır. | Open Subtitles | إنهم يُفعّلونها عن بُعد عندما يُريدون تسجيل شيء من المكتب ثم يأتون ويأخذونه |
En sevdiğim ise, ki bir açıdan mantıklı kayıt cihazına sevdiğin dizileri kaydetmek böylelikle reklamları atlayabilesin. | TED | هو تسجيل برامجك التلفازية المفضلة حتى يمكنك تخطي الإعلانات التجارية. |
Bilgisi olmadan görüntülerini kaydetmek beş yıl hapis cezası alabileceğin bir suç. | Open Subtitles | التسجيل لها بدون معرفتها يعتبر جريمة لها عقوبة السجن لمدة خمس سنوات |
Benim arayışım, insanların, sıradan insanların hikayelerini kaydetmek, paylaşmak ve belgelemek. | TED | إنني دائماً أبحث عن طرق أسجل فيها، وأشارك وأوثّق قصص عن ناس، ناس اعتياديين. |
Bakteri davranışını kaydetmek için yüksek hızlı bir video mikroskopisi kullanıyoruz. | TED | نقوم باستخدام فيديو مجهري سريع جداً لتسجيل سلوك البكتيريا. |
Tek yapman gereken uyuşturucuyu alırken sesini teybe kaydetmek, tamam mı? | Open Subtitles | ما عليك فعله أن تسجل اعترافه على الشريط، حسنا؟ أنه سيشتري هذا الكوكايين، حسنا يا بطل؟ |
Gidip yaşlı insanlarla zaman geçirmek ve onların hikayelerini dinleyip sözlü geçmişlerini kaydetmek istiyoruz. | TED | نريد أن نذهب ونقضي وقتا مع كبار السن ونسمع قصصهم ونقوم بتسجيل تاريخهم الشفهي. |
Şey ben sadece bunu kaydetmek zorunda hissettim unutmamak için. | Open Subtitles | شعرت أنّي يجب أن أسجّل هذا قبلما أنسى. |
İlk yaptığım şey yusufçuklar Maldivler'de ortaya çıkınca onları kaydetmek oldu. | TED | وأول شيء فعلته هو بدأت تسجيل أوقات ظهورها في المالديف. |
Bir maçı kaydetmek istiyorlardı. | Open Subtitles | بعض أصدقائه إستأجرو هذا المكان أعلى الجبال كانوا يحاولون تسجيل مباراة كرة قدم |
Sanırım bana ayrılan tüm zamanı kendime bir mesaj kaydetmek için kullanacağım. | Open Subtitles | ربما مع كل الوقت المتاح لدى يمكننى تسجيل رسالة بنفسى |
Bu düşünceyi aklında tut. Bunu kaydetmek istiyorum. | Open Subtitles | تمسكي بهذه الفكرة، أريد فعلاً، تسجيل ذلك على الشريط |
Bu faciayı kaydetmek istiyorum. | Open Subtitles | فرقة بيرس ستعزف وأريد تسجيل أغنية حطام القطار |
Şaşırtıcı nicelikte bilgiyi kaydetmek zorundadırlar. | Open Subtitles | تعلم، يُجبرون على تسجيل كميّات مدهشة من المعلومات |
Sizin kadar paranoyak iki insanı kasede kaydetmek ne kadar zor biliyor musunuz? | Open Subtitles | تعلمون كم من الصعب التسجيل لأشخاص متشككين مثلكم |
- Tamam. Rüşvet için yetki verdiğini kaydetmek zorundayız. | Open Subtitles | نريد سماع صوتها على شريط التسجيل تأمر بتقديم الرشوة |
Gelecek kuşaklar için bazı anları kaydetmek istiyorum | Open Subtitles | سأذهب في موعد ساخن الليله ,و أريد أن أسجل بعض الأحداث المحدده |
Şeytan çıkarma seanslarında olan her şeyi kaydetmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أودّ أن أسجل كل ما يحدث في جلسات طرد الأرواح |
Suç mahallinde, memur Poe delillerin bağlantısını kaydetmek için... isminin baş harflerini kovanlara yazmış. | Open Subtitles | في مكان الحادث, الشرطى بو يضع أحرف علامات على الفوارغ لتسجيل سلسلة من الأدلة |
VCR'ımı ayarlarmısın. .... kaydetmek istiyorum. | Open Subtitles | هذا يذكرني هل يمكنك أن تضبط المسجل لتسجيل برنامج أرليس |
kaydetmek istiyorsan, yanlış yapmışsın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد ان تسجل أنت تفعلها بالطريقة الخطأ |
Bildiğiniz gibi, bir şarkı kaydetmek istediğinizde, bir stüdyoya ve bir prodüktöre ihtiyaç duyardınız. | TED | كما ترون، كانت العادة إذا رغبت بتسجيل أغنية، تحتاج استديو و منتج. |
Greta'nın bugeceki programını kaydetmek istiyorum. | Open Subtitles | ما الذي تحاولين فعله؟ أريد أن أسجّل عرض (جريتا) مساء الغد |
Dur biraz, bunu kaydetmek istiyorum böylece şerefsizlik yaptığında sana tekrar dinletebilirim. | Open Subtitles | انتظر لحظة.. اريد ان اسجل هذا لاسمعه لك عندما تكون حقيرا |
Özel kameralar fırtınayı neredeyse 300 kez yavaş çekimde kaydetmek için bekliyorlar. | Open Subtitles | ضُبطت آلات تصوير متخصصة للتسجيل عند 300 مرة أبطأ وهي جاهزة للتصوير. |