Fakat, klasik müzikte bu kadar uykulu hissetmenizin sizden değil, bizden kaynaklandığını düşündünüz mü? | TED | ولكن هل خطر على بالك أن السبب الذي يجعلنا نصاب بالنعاس مع الموسيقى الكلاسيكية ليس سببه أنت بل سببه نحن ؟ |
İlk başka göğüs kemiğindeki kırığın darbe travmasından kaynaklandığını düşünmüştüm, | Open Subtitles | في البداية ظننت أن الكسر في عظم صدر تشارلي سببه أداة ثقيلة غير حادة |
Aramızdaki gerilimin sebebinin, senin hatandan... kaynaklandığını söylediği için sevmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تحبينه لأنه يقول أن كل التوتر بيننا سببه أنت |
"Yiyeceklerin zararları herkes tarafından biliniyor ve bu çocuklar kilo ve sağlık problemlerinin nedeninin McDietlerden kaynaklandığını ispatlayamazlar." | Open Subtitles | قالوا بأن خطر هذه الوجبات معروفة عالمياً وأن الأطفال يرون أن الزيادة في الوزن لا تمثل مشكلة بالنسة لهم وأن سوء صحتهم ناتج عن أسباب كثيرة |
Diğer teşhis raporunuzda, ...cinsel münasebetten değil, başka sebeplerden kaynaklandığını yazmışsınız. | Open Subtitles | ...التشخيص الثاني يقول ليس بسبب علاقة جنسية بل ناتج عن أسباب آخرى |
Çoğunun sebebinin nasıl senden kaynaklandığını görüyorken. | Open Subtitles | بإعتبار انك مسبب معظم المشاكل لها أستميحك عذراً؟ |
Testler karın ağrısının karaciğer yetmezliğinden kaynaklandığını doğruladı. | Open Subtitles | أكّدت الفحوصات بأنّ الألم البطني كان سببه فشل الكبد |
Sorunun ne olduğunu, ne kadar süreceğini neden kaynaklandığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف ما هو، ولا إلى متى سيدوم، أو ما سببه. |
1950'lere kadar tüberkülozun nispeten daha az romantik olan, bulaşıcı bir bakteri enfeksiyonundan kaynaklandığını biliyorduk, fakat onu tedavi etmek için ilaç üretebilme ihtimalimiz her şeyi tersine çevirdi. | TED | بحلول 1950، اكتشفنا أن مرض السل سببه عدوى بكتيرية مُعدية بشدّة، الأمر الذي كان أقل رومانسيّة، والذي دفعنا لمحاولة تطوير عقاقير لعلاجه. |
Hayır. Krizin akli yorgunluktan kaynaklandığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت بأنّ إنهيـاره سببه إجهـاد عقلي |
Daniel'ın tavrının viral ya da bakteriyel bir şeyden kaynaklandığını düşünmüyorum. | Open Subtitles | أتدري شيئاً؟ لست أعتقد حقاً أن سلوك (دانيال)... سببه أي طفيلي فيروسي أو بكتيري. |
Bunun bir ısırıktan kaynaklandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا ناتج عن عضة |
Bart'ın yıkıcı davranışlarının muhtemelen diğer çocuktan kaynaklandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | السلوك التخريبي لـ(بارت) هو ناتج على الأرجح عن شعوره |
Çünkü bana, "Çoğunun sebebinin senden kaynaklandığını görüyorken." demişsin gibi geldi. | Open Subtitles | ...لأنني اعتقد أنني سمعتك تقول " بإعتبار أنك المسبب لمعظم المشاكل لها" |