"kaynar su" - Translation from Turkish to Arabic

    • الماء المغلي
        
    • ماء مغلي
        
    • الماء يغلي
        
    Dayanabileceğiniz kadar sıcakta elinizi suya sokup durmadan kaynar su ekliyorsunuz, tahammül sınırlarınızı aşana kadar. TED تضع يدك داخل ماء ساخن على قدر ما تطيق، وتستمر بإضافة الماء المغلي حتى تعتقد أنك ستصاب بجنون تام.
    Bilinçli yumurta bakımının bir sırrı daha! Bir kap dolusu kaynar su ve yaklaşık sekiz dakika. Open Subtitles السر الأخر للعناية بالبيض ضع الماء المغلي لمدة ثمانية دقائق
    Döndü ve bacağıma kaynar su döküldü. Open Subtitles التفتت حولها، وكنت أعرف قبل ذلك، هناك وعاء من الماء المغلي في جميع أنحاء ساقي.
    Kuşkusuz, burada hiçbir şey yaşayamaz görünüyor kelimenin tam anlamıyla kaynar su bu. Open Subtitles بالتأكيد لا يمكن لشيء أن يعيش هنا إنه ماء مغلي بالفعل
    Bir keresinde, tavandaki çatlakların arasından aşağıya kaynar su dökmüştü. Open Subtitles أتذكرون حين صبت ماء مغلي عبر الأرضية؟
    Hey, şehriye. Ve de kaynar su. Open Subtitles ياسلام ، المعكرونة و الماء يغلي بالفعل
    Biraz kaynar su, sicim ve iğne iplik getirin. Open Subtitles أجلبي بعضاً من الماء المغلي و خيوط و أبرة كبيرة
    kaynar su fışkırdı nereden geldi bilmiyorum. Open Subtitles كان هناك هذه النافورة من الماء المغلي لا أعلم من أين جاءت
    kaynar su, yer elması öldürürken sarkıtla bıçaklama etkisi yapar. Open Subtitles الماء المغلي هو كالطعن بسلاح جليدي بالنسبة لقتل البطاطس
    Jelatin karışımına kaynar su ekle, ananas ekle, karıştır, buz dolabında beklet. Open Subtitles أضيفي الماء المغلي إلى خلطة الجيلاتين، أضيفي الأناناس، حركي، بردي
    Birisi bana biraz kaynar su ve temiz bez getirsin. Open Subtitles ليعطني أحدكم بعض الماء المغلي وبعض القماش النظيف
    kaynar su, soğuk sudan daha hızlı donar. Open Subtitles الماء المغلي يتجمد أسرع من الماء البارد.
    Sorun değil Roz. Ocakta kaynar su var. Open Subtitles هناك a مغلاة الماء المغلي على الطبَّاخِ.
    Güzel bir çay hazırlamanın ana unsuru kettle'ın en az kaynar su kadar sıcaklığa ulaşmasıdır. Open Subtitles المفتاح إلى a صحيح كأس الشاي يُدفّئُ المغلاةَ مَع a بقعة الماء المغلي.
    Biraz kaynar su lazım, çay için. Open Subtitles أريد بعض الماء المغلي لكي أعد الشاي.
    Bir keresinde, tavandaki çatlakların arasından aşağıya kaynar su dökmüştü. Open Subtitles أتذكرون حين صبت ماء مغلي عبر الأرضية؟
    kaynar su ve havlu lazım. Open Subtitles أريد ماء مغلي ومنشفتان مقطوعتان لقطع.
    Biraz da kaynar su getir. Open Subtitles و أحضر لي ماء مغلي
    kaynar su demiştim ben. Open Subtitles ماء مغلي
    kaynar su lazım. Open Subtitles ماء مغلي.
    Hayır, kaynar su kadar sıcak! Open Subtitles -‏ "‏كيلي"‏ -‏ لا، فهذا الماء يغلي! ‏

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more