"kazdığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يحفر
        
    • حفرها
        
    • حفرته
        
    Köpeğin kazdığı yer. Şu çiçeklere bir bakın. Open Subtitles المكان الذى كان الكلب يحفر فية إنظرى إلى تلك الزهور
    Köpeğin kazdığı yer. Şu çiçeklere bir bakın. Open Subtitles المكان الذى كان الكلب يحفر فية إنظرى إلى تلك الزهور
    Çiçek yataklarını kazdığı için köpeğimden şikâyet edip duruyordu. Open Subtitles لقد ظل يشتكي من ان كلبي كان يحفر في أناء زهوره.
    Sonraki beş dakikada ise, kazdığı toprak ile üzeri örtülmüş olur. Open Subtitles فى غضون 5 دقائق , يصبح مدفوناً فى الحفرة التى حفرها
    Oğlu olduğunu anlamış olmalı çünkü arazinin etrafında kazdığı çukurlarda tuzaklar bulduk. Open Subtitles لا بدّ أنّه عرف أنّه ابنه، لأننا وجدنا شراكاً منصوبة في كلّ هذه الحفر التي حفرها بأرضه.
    Kazıcı bir dişi arı kendi yavruları için az önce kazdığı tüneli terk ediyor. Open Subtitles تخرج من نفق حفرته للتوّ لصغارها.
    Ancak Avustralya'nın uçsuz bucaksız buğday kuşağında başka bir fare kumlu tarlaların kenarlarında kazdığı yuvalarda yaşarken bu bolluktan faydalanır. Open Subtitles لكن فى مزارع القمح الواسعه فى أستراليا هناك فـأر مختلف يستفيد من هذه الوفرة المعروضة من الغذاء وهو يحفر ملاجئه على طول حافة الحقول الرملية
    Diğeri de Henry'nin kazdığı, ama toprak kuruydu. Open Subtitles والأخرى عندما كان يحفر كان جافاً
    Evet, Eddie'nin kazdığı çöp alanına çöplerini boşaltan tüm şirketlerin kayıtları bunlar. Open Subtitles أجل سجلات كل الشركات الأخرى التي ألقت قمامتها في نفس " المكان الذي يحفر به " إيدي
    Eddie'nin kazdığı çöp alanına. Open Subtitles نفس التي كان " إيدي " يحفر بها
    kazdığı falan yok. Open Subtitles -إنه يحفر
    Çünkü Joel'in Lavon'a su özelliği katması için kazdığı çukura düşüp bileğimi burktum. Open Subtitles هل هو كذلك؟ لأنني تعثرت و سقطت في تلك الحفرة التي حفرها جويل محاول لإستخراج "ماء المستقبل" من أجل ليفون
    Bence bu sadece "Korkutucu Carl"'ın kazdığı çok derin bir delik. Open Subtitles أعتقد بأنّها مجّرد حفرة عميقة حفرها المخيف ( كارل)
    Alvis kendi kazdığı kuyuya kendinin düşmesi benim suçum değil. Open Subtitles - بكلام هذه القوات - البكاء على الحفرة التي حفرها (ألفيس) لنفسه, ليست من صميم عملي
    Olay yeri incelemeyi kazdığı çukura tekrar gönder. Open Subtitles أرسل فريق الأدلة إلى حفرته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more