"keçiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الماعز
        
    • عنزة
        
    • العنزة
        
    • ماعز
        
    • التيس
        
    Bence atlara baktı diye bu yaşlı keçiye eşit pay verilmesi çok fazla. Open Subtitles ولقد خصصت حصة لتلك الماعز الكبيرة من أجل مراقبة الخيول وهذه حصة كبيرة
    Olaylar nasıl başlamışsa başlasın o keçiye kötü şeyler olmuş olması fikri aklımdan çıkmıyor. Open Subtitles مهما كانت تلك القصّة الأولى، لا يسعني إلاّ أن أفكّر أنّ هناك أمور فظيعة حدثت لذلك الماعز.
    Ama bu yıl biz bu keçiye bir isim de verdik. Open Subtitles ولكن هذه السنة ,فكرنا في منح الماعز اسما
    - Boğazımı sıkmayı bırak, yoksa kusacağım. - keçiye benziyor. Open Subtitles أخرجه من حلقي , سوف أتقيأ يمكن ان تكون عنزة
    Adı "Önden Buyrun" olan bir keçiye oynarsan olacağı bu işte. Open Subtitles ماذا تتوقع حين تراهن على عنزة اسمها بعدك ؟
    Tam bu sırada yaramaz bir velet elindeki sopasıyla keçiye vurunca, keçi babanın kalçalasına geçirdiği gibi onu 3 metre uzağa çifteledi. Open Subtitles ومن ثم أزحت العنزة أباك بقرنيها مسافة ثلاثة امتار
    O kulaktan DNA'sını çıkardılar, klonlanmış yumurtasını bir keçiye naklettiler, keçi hamile kaldı ve yaşayan bebek bir Bucardo doğdu. TED أخذوا الحمض النووي من أذنها زرعوه بما يشبه البويضة المستنسخةوخصبوا به ماعز مرت فترة الحمل عادية ليولد بوكاردو صغير.
    Lâkin şimdilik, o ihtiyar keçiye istediğini sağlamalısınız. Open Subtitles ولكن الان يجب ان تعطوا ذلك الماعز العجوز ما يريد
    Joe'ya, o keçiye ne olduğunu söylersen ölüm senin de hayatının bir parçası olur. Open Subtitles إذا اخبرت جو مالذي حدث لذلك الماعز سيكون الموت جزء من حياتك
    keçiye sor sana açıklasın. Open Subtitles اطلب من الماعز أن تشرح لك ذلك.
    "Araştırmalarım sırasında keçiye benzeyen bir yaratığı gözlemledim." Open Subtitles "لقد تبعتُ و لاحظتُ مخلوقاً يشبهُ الماعز
    Ama cazibeye kapılıp bu savaşı kaybeder, keçiye binmeyi tercih edersek çekeceğimiz eziyeti biliyoruz. Open Subtitles ولكن إذا خسرنا معركتنا بالإغراء وآخترنا ركوب الماعز عندها سنعلم العذاب الذي سيكون علينا!
    Garip bir keçiye benzeyen. Open Subtitles واحد الذي يشبه الماعز على شكل غريب.
    Kafadaki kan bir keçiye ait. Open Subtitles اذا , الدم على الراس كان من عنزة
    Lily Teyzenizin bir çiftçiyi konuşması için sınıfına davet ettiğini ve o çiftçinin bir keçi getirdiğini ve tüm sınıfa günün ilerleyen saatlerinde keçiye ne yapacağını anlattığını ve Lily Teyzenizin merhamet duygularının kabarıp kaderini değiştirmek için o keçiyi adamdan satın aldığını. Open Subtitles بشأن قيام (ليلي) بإحضار مزارع محلي" "ليتحدث إلي فصلها ، وكيف أنه أحضر عنزة وكيف أنه أخبر الفصل بأكمله ما سوف " "يفعله بهذه العنزة لاحقاً في ذاك اليوم وكيف أن عمتكم (ليلي) بدافع الرحمة" "اشترت العنزة من الرجل من أجل تأجيل ذبحها
    Daha çok eşeğe ya da keçiye benziyordur. Open Subtitles بل هو شيء أقرب إلى الحمار أو العنزة
    Peki çift başlı keçiye ne diyorsun? Open Subtitles -ماذا عن تلك العنزة ذات الرأسين؟
    iki farklı canlı türü arasındaki hücre, doku veya organ naklini açıklayan bebekler üzerinde çalışıyor, ve ayrıca, birkaç sene öncesinden, keçiye örümcek geninin verilmesi. TED انه يعمل على الدمى التي تفسر زراعة الأعضاء من عدة سنوات أيضا نقل جينات من عنكبوت إلى ماعز
    Bir yarasaya,bir keçiye, ya da bir nun rahibesinin kıçına. Open Subtitles أو خفاش، أو ماعز أو موخرة راهبة
    O yaşlı keçiye karşı durmak yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles مواجهة ذاك التيس العجوز, كان أفضل شيء فعلته على الإطلاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more