"keşfettiler" - Translation from Turkish to Arabic

    • اكتشفوا
        
    • إكتشفوا
        
    • اكتشفوه
        
    • بحاجه لشيء
        
    • اكتشف
        
    • واكتشفوا
        
    • قاموا بإكتشاف
        
    • فليكس
        
    Maalesef bazı kampçılar spor olarak cinayeti tercih eden birini keşfettiler. Open Subtitles لسوء الحظ بعض المخيميين اكتشفوا ان احدهم اختار القتل كرياضة له
    1990 larda origami sanatçıları bu prensipleri keşfettiler ve sadece daireler yerleştirerek her karmaşıklıkta figürü yapabileceğimizi farkettiler. TED وفي التسعينيات، فنانو الأوريغامي اكتشفوا هذه المبادئ وأدركوا بأنه يمكنهم صنع أشكال معقدة و تعسفية فقط بحزم الدوائر
    Saydam güneş pilleri için yeni bir bağ, yeni bir madde keşfettiler. TED لقد اكتشفوا رابط جديد، مادة جديدة لخلايا الطاقة الشمسية الشفافة.
    Evet. Arkeologlarımız orjinal madenin altında yeni yataklar keşfettiler. Open Subtitles نعم، علماء الأثار إكتشفوا مدخل لمنجم تحت الموقع الرئيسي
    Bu yaralanma sayesinde yaşlanma hastalığının da olduğunu keşfettiler. Open Subtitles وبسبب تلك الإصابة إكتشفوا أن لديها مرض الشيخوخة
    Netflix'teki sıralanmamızda buldukları efsane bir mücadelenin bizim gelecek tutkulu raflarla teşvik edici rafların arasında yaşandığını keşfettiler. TED ما اكتشفوه هو أن في قوائم نت فليكس الخاصة بنا يجري صراع ملحمي بين أنفسنا الطموحة المستقبلية وأنفسنا المندفعة الراهنية.
    Bu süreçte, gazın, hasta askerlerin kemik iliklerine geri döndürülemez biçimde zarar verip kan hücreleri üretme yetisini durdurduğunu keşfettiler. TED في غضون ذلك، اكتشفوا أنَّ الغاز يقوم بإتلاف نخاع عظم الجنود المصابين بوضع حد لقدرتها على صنع خلايا الدم.
    Kraliyet ailesiyle ilgili başlıkları keşfettiler. Open Subtitles اكتشفوا عنوان لمخطوطة تابعة للعائلة المالكة
    Müttefikler ilerlerken, Almanların suçlarının tüm dehşetini keşfettiler. Open Subtitles ومع تقدم الحلفاء، اكتشفوا جرائم الألمان المروعة
    Mezozoik Mastodon'un kalıntılarını bulduklarında Paleozoik amfibi kalıntılarının onun çenesinde olduğunu keşfettiler. Open Subtitles عندما اكتشفوا بقايا فيل في العصر القديم وجدوا مابدا بقايا حيوان في فكه
    Erimiş kurşun kadar sıcak olan suları püskürten çok yüksek bacalar keşfettiler. Open Subtitles ..اكتشفوا مداخن شاهقة تندفع منها مياه حارة .بحرارة المواد المصهوره
    Atomun yapısını inceleyerek, iki yeni kuvvet daha keşfettiler. Open Subtitles بتقصِّى تركيب الذرات اكتشفوا قوتان أُخرتان
    Dalgıçlar derinlere indikçe cenotelerin, büyük ve karmaşık tünel ve mağara ağlarının bir parçası olduğunu keşfettiler. Open Subtitles عندما استكشف الغواصون أبعد، اكتشفوا أن السينوتي جزءٌ من شبكة معقدة ضخمة من الأنفاق والكهوف.
    "birden en iç bölgede çalışan matematikçiler temellerdeki bir şeylerin kesinlikle düzene konulamadığını keşfettiler". Open Subtitles علماء الرياضيات الذين يعملون في أعمق المناطق اكتشفوا أن شيئاً في الأساسيات، لا يمكن وضعها نهائياً بالترتيب.
    Bilim insanları cismi analiz ettiklerinde amino asitleri içerdiğini keşfettiler protein yapı taşlarından oluşuyordu yaşamın çoklu dokusu. Open Subtitles عندما حلل العلماء المادة إكتشفوا أنها تحتوي على الأحماض الأمينية الحوامل الأساسية للبروتينات
    18. yüzyılda, gökbilimciler galaksilerin nebula adı verilen gezgin gaz bulutlarıyla dolu olduğunu keşfettiler. Open Subtitles بحلول القرن الثامن عشر الفلكيون إكتشفوا ان تلك المجرات مملوء بسحب متراكمة "من الغاز تدعى.. "السديم
    Ve Lechuguilla Mağarası'ndaki kireç taşını eritenin, sülfürik asit olduğunu keşfettiler. Open Subtitles لقد إكتشفوا إن الحجر الجيري لـ"ليكوجيليا" "قدتأكلفي الواقعبواسطة"حامضالكبريتيك،
    Restorandaki o 4 adam öldürüldü çünkü bu programla bir şeyi keşfettiler. Open Subtitles هؤلاء الاربعة رجال في المطعم ، قتلوا بسبب شيئا ما اكتشفوه بهذا البرنامج
    Drifti ilk bulanlar drifti burada, dağlarda hissederek keşfettiler. Open Subtitles كي تقوم بالالتفاف في المره الاولى على الجبل، لست بحاجه لشيء سوى الاحساس
    150 kişi kadar büyük ve üç kişi kadar küçük gruplar halinde, bu gençler yeni yerler, yeni düşünceler ve yeni bakış açıları keşfettiler. TED في مجموعات كبيرة مكوّنة من 150 طفل و صغيرة مكوّنة من 3 أطفال, اكتشف هؤلاء الصغار أماكن جديدة, أفكاراً جديدة ، وجهات نظر جديدة.
    Bir meteor kraterinde yumurta olduğu çıkan bir şeyin bölümlerini keşfettiler. Open Subtitles إلى ألاسكا، واكتشفوا شظايا ما يبدو أن البويضة في حفرة نيزكي.
    A.B.D geçerliliğinde... büyük bir hırsızlığı keşfettiler. Open Subtitles قاموا بإكتشاف سرقة ضخمة للعملة الأمريكية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more