Ama keşfettim ki, koşmakla ilgili güzel şey şu; bu etkinlik sırasında sürekli acayip birşeyler oluyor. | TED | ولكن الامر الجميل في هذا الخصوص .. انني اكتشفت ان هناك امرٌ عجيب يحدث في هذا النشاط طيلة الوقت |
Fakat bir süre önce keşfettim ki, sol gözümü kapattığım zaman elde ettiğim şey beklediğimden farklı olarak şu; | TED | ولكن فيما مضى, اكتشفت انني اذا غطيت عيني اليسرى, بدلا من ذلك, احصل على هذا |
Küvetteki tüm dişleri bulup yeniden yerleştirdikten sonra keşfettim ki, bir tane fazlam var. | Open Subtitles | بعد استعادت و تجميع كل سن من الحوض اكتشفت أنه لدي سن زيادة |
Genç yaşımda keşfettim ki, yeterince uzun konuşursam her şeyi doğru ve yanlışa dönüştürebilirim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت في عمر مبكر جدا أنني ان تكلمت لمدة كافيه يمكنني أن أجعل أي شيء صحيحا أو خاطئا |
Ama sonradan keşfettim ki, ...bu kenar mahallelerin resmi içeceğiymiş. | Open Subtitles | لكن لاحقاً اكتشفت هذا كان الشراب الرسمي في الضواحي |
Şehrin daha saygın müzayede evleriyle konuştum ve keşfettim ki Bray haritası aslında "Virginia'lı Smythe Ailesi" adlı atlasın bir parçasıymış. | Open Subtitles | تحدثت مع أماكن المزاد ذات السمعة الحسنة في المدينة وقد اكتشفت |
keşfettim ki; eğer daha büyük boyutlarda ve büyük malzemelerle çalışırsam elim çok ağrımayacak. Ve sanata tek bir yaklaşımdan bakarken, sanatsal ufkumu tamamen değiştiren bir yaratıcılık yaklaşımına ulaştım. | TED | اكتشفت أنني إذا عملت على نطاق أوسع ومع مواد أكبر فإن يدي لن تؤلمني و بدلاً من إتخاذ نهج واحد للفن انتهى بي الامر بإتخاذ منهج إبداعي و الذي غيّر تماماً من آفاقي الفنية. |
- Az önce keşfettim ki kariyerim babamın umrunda değil. | Open Subtitles | - لقد اكتشفت هذا للتو . ابي لا يهتم بمستقبلي المهني |
Yakın zamanda keşfettim ki Grayson Global'ın Nolcorp Yazılım ve Elektronik'te multi milyar dolarlık hissesi var. | Open Subtitles | حديثا اكتشفت أن (غريسون غلوبال) لديها حصة بالبلايين |
Ama şöyle bir şey keşfettim ki; | Open Subtitles | ولكني اكتشفت أنهم في الواقع |
"keşfettim ki... " | Open Subtitles | " لقد اكتشفت..." |
Ama keşfettim ki | Open Subtitles | لكنني اكتشفت |