"kefen" - Translation from Turkish to Arabic

• الكفن
• كفن
• ككفن
• تابوتاً

Kefen iblis tarafından delirtilen baş rahip tarafından örüldü.
الكفن تم نسجه بواسطة الكاهن الأكبر تحت رعاية الشيطان

Angel'ın kefeni öğrenmesi gerek. Kefen herkesin farklı davranmasını sağlıyor.
يجب أن يعرف شيئاً بخصوص الكفن إنه يجعل الكل يتصرف بشكل مختلف

Eğer bana bir yılan armağan etmiş olsaydı, şu an Kefen giyiyor olurdum.
لو كان قد أهداني أفعى سامة لكنت الآن موجودة في الكفن

Sarma işi ritüelistik olabilir, bir nevi Kefen.
الغطاء ممكن أن يرمز إلى نوع من الشعائر، مثل كفن من نوع ما.

Paketleme için kullanılan tüyleri kabarık bir ipektir bu şu anki durum için söylersek, bir Kefen.
هذا حرير خشن يستخدم للتغليف وفي حالة كهذه ككفن.

Neden caiz olan bir Kefen düzenlemiyoruz?
لماذا لا نجهز لك تابوتاً ملائماً؟

Ama Kefen burada. Kefen, her 6 ayda bir restorasyon için başka bir bölmeye götürülüyor.
كل ستة أشهر ينقل الكفن لهذا الموقع من أجل الترميم.

Gerçek Kefen havaalanında bir dolap içinde ve anahtarı bende.
الكفن الحقيقي في الخزانة المطار والمفتاح معي.

"Ölümcül Kefen"in gizemini çözemeyeceğine dair 10 sterline bahse girerim.
أراهنك بعشرة جنيهات أنك لن تقوم بحل "الكفن المميت" هل تقبل ؟

1803 yılında, Kefen muhafazasından çıkarılmış.
فى عام 1803 الكفن أُزِيل من غلافه

Kefen bizi çok zengin edecek. Bunu hissediyorum.
الكفن سيجعلنا أغنياء أشعر بهذا

Londra'da Magna Carta. İtalya'da Kutsal Kefen.
"لندن"، و"الميثاق الأعظم"، و"إيطاليا" "الكفن المقدّس"

Kefen otomatik olarak başka bir bölmeye geçer.
سيذهب الكفن تلقائيا الى جزء آخر.

Ranveer, madem Kefen çalındı, peki nerede?
قل لي شيئا.. أذا سرق الكفن , أن هو؟

Fakat Kefen yeterince merak uyandıracak mı?
ولكن اتسائل إذا كان الكفن كافيا؟

Endişe hissi beni Kefen gibi sarıyordu.
شعور بالخوف كان يحوم حولي مثل الكفن.

Gerçekten mi? "Ölümcül Kefen" oyununa iki biletim var.
لدي تذكرتان لمسرحية " الكفن المميت"

Kefen! Kefen, çok tehlikeli.
الكفن الكفن خطير جداً

Kefen çalınacak.
سيظهر الكفن المسروق..

Makineyle kurutulmuş bu saçtan Kefen, Jovi'ye daimi bir gölge oluşturuyordu, adam adeta yıkılmaz bir kaleydi.
إنه كفن مجفف الذي يُغلف (جوني) في ظل دائم ومُستمر الذي يجعله يبدو راسخ.

Kefen örtüsüne benziyor.
تبدو وكأنها كفن

Perdeleri yırtılmış olan ölümcül bir Kefen gibi aşağı.
والستائر مُزقت ككفن ميت

Sana bir Kefen hazırlayacağım.
سأحضر لك تابوتاً