"kehanetin" - Translation from Turkish to Arabic

    • النبوءة
        
    • النبوئة
        
    • النبؤة
        
    • النبؤه
        
    • النبوة
        
    • نبوءة
        
    • تحقق نبوئة
        
    • النبوءه
        
    • الإقتراحِ
        
    kehanetin dediğine göre "Shard"ı bulmak zorundasın. Open Subtitles حيث أن النبوءة تقول أنك يجب أن تجد الشظية
    En azından o kehanetin gerçekleşmesini önledim. Önledin. Open Subtitles حسناً ، على الأقل ، لقد جعلت تلك النبوءة لا تتحقق
    kehanetin yakında gerçekleşeceğine ve bu savaşın biteceğine inanıyorum. Open Subtitles أؤمن بأن النبوءة ستتحقق قريبا ً وأن الحرب ستنتهي أيضا ً
    Tüm bu tehditler, şiddeti gereksizce tırmandırmalar bu kehanetin mümkün olan en kötü sonucuna sürükleniyoruz. Open Subtitles كلّ تلك التهديدات، وهذا التصعيد غير الضروريّ للعنف تهوي بنا للمنتهى الأسوأ لهذه النبوئة.
    Babam, kehanetin gerçekleşmemesi için önlemler almıştı. Open Subtitles أخذ أبّي الإجراءات لضمان بأن النبؤة لن تتحقق
    kehanetin ne olduğunu anladım. Open Subtitles اعتقد انى عرفت المغزى من النبؤه
    kehanetin yakında gerçekleşeceğine ve bu savaşın biteceğine inanıyorum. Open Subtitles أؤمن بأن النبوءة ستتحقق قريبا ً وأن الحرب ستنتهي أيضا ً
    - kehanetin gerçekleşmemesi için. Open Subtitles ـ هي لا تريد أن تتحقق النبوءة تريد قتلكم
    Anna, saçma bir kehanetin gerçek olması için bizi ayırmaya çalışabilir ama artık beraberiz. Open Subtitles آنا يمكن أن تحاول تمزيقنا إربا إربا، لجعل البعض النبوءة المضحكة تتحقّق. لكنّنا سوية الآن.
    Eğer istersen beni öldür, fakat şunu bil: sonunda insanlarınız yenilecek, kehanetin önceden haber verdiği gibi. Open Subtitles , أقتلني لو أردت لكن ليس هذا في النهاية , أنت وجماعتك سيتم هزيمتكم فقط كما أخبرتنا النبوءة من قبل
    Bir kehanetin pek çok yüzü vardır. Open Subtitles النبوءة لديها العديد من الوجوه والطرق لتصبح حقيقة
    kehanetin sözlerini okuyan ve işitenler ve yazılanları kavrayanlar kutsanmış kişilerdir. Open Subtitles بورك من قرأ وورث كلمات تلك النبوءة والتزم بتلك الأمور المكتوبة بها
    Bu kehanetin anlamının da büyük bir zorbayı yeneceğin olduğunu söylediler ve sen yendin. Open Subtitles قالوا أنّ هذهِ النبوءة تعني أنـّكَ ستهزم الطاغية المُستبد. و أنتَ فعلتها.
    Bir çocukla beraber olduğunu görürlerse kehanetin doğruluğunu anlayacaklardır. Open Subtitles و إن وجدوه مُسافراً مع طفلٍ، فسيعلمون أنّ النبوءة حقيقية.
    Eğer kehanetin eksik parçası kötü bir şeyse? Open Subtitles ماذا لو كان قطعة مفقودة النبوءة هو أسوأ؟
    Tüm bu tehditler, şiddeti gereksizce tırmandırmalar bu kehanetin mümkün olan en kötü sonucuna sürükleniyoruz. Open Subtitles كلّ تلك التهديدات، وهذا التصعيد غير الضروريّ للعنف تهوي بنا للمنتهى الأسوأ لهذه النبوئة.
    kehanetin gerçekleşmesini engellemek için bir araya gelmemiz gerek. Open Subtitles علينا أن نتّحد لمنع تحقق تلك النبوئة
    kehanetin bahsettiği çocuk... Çocuğu müjdeleyen yıldızı aylardır takip ediyoruz. Open Subtitles ـ النبؤة تتحدث عن طفل ـ متمثلاً في النجم الذي تبعناه منذ شهور
    Tek bildiğim kehanetin engellenemeyeceği. Open Subtitles .كل ما اعرفه ان النبؤه لا يمكن تجنبها
    kehanetin, istediğimi yapabilmem için bana bir ejderha yumurtası getirmesini istedim. Open Subtitles صليت أن النبوة تحضر لي تنين واحد
    ya da size kehanetin bir parçası olduğunu söylendiğinde başladığını anlattığımız sürece Liderliğin en önemli gerçeğini farketmelerini engelliyoruz. içimizden geldiği gerçeğini. Hayallerinizin peşinden koşmaktır -- TED ان البطولة تأتي جراء علامة موجودة على جبهتك او نبوءة قديمة تبشر بك فنحن نفقد المعنى الاساسي للبطولة والقيادة والذي يأتي من السعي لتحقيق أحلامك كفرد
    Oğlum, kehanetin sonuçlanması için gelmek zorundaydım. Open Subtitles يا بني , لقد أتيت من بعيد عبر البوابة المخفية كي تحقق نبوئة الفانيين
    kehanetin gerektirdiği gibi buraya getirildin. Open Subtitles من خطر خارجي لقد جئنا بك إلى هنا كما قررت النبوءه
    kehanetin gücü. Open Subtitles قوَّة الإقتراحِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more