"kehribar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكهرمان
        
    • بالكهرمان
        
    • العنبر
        
    • كهرمان
        
    • على سرير
        
    • كهرماني
        
    • النحلة الطنانة
        
    Bunun etkisi, tabi ki, sadece Kehribar tahıl dalgaları değil, dağlar kadar tahıl. TED تأثير ذلك بالطبع، هو أنه ليس فقط موجات الكهرمان للحبوب، إنه جبال لأشياء.
    Babamız dönüp kapılar tekrar açılana kadar seni Kehribar içinde koruyacağız. Open Subtitles نحفظك فى الكهرمان حتى يعود ابانا و تُفتح الابواب مرة ثانية
    Lşık vurunca Kehribar rengini alıyor. Open Subtitles و لكن عندما يتعرضان للإضاءة يصبحان بلون الكهرمان
    O gün 63 sivil Kehribar'ın içinde kaldı. Bu zamana kadar da yüzlercesi. Open Subtitles علق 63 مدنياً بالكهرمان ذلك اليوم، والمئات من حينها
    "sen Kehribar rengi bir nehirde yüzen serbest bir nilüfersin." Open Subtitles أنتَ زهرة سوسن طليقة، تطفو على نهرٍ من العنبر
    Ve o bir çakıltaşı değil. Ender bulunan turuncu bir Kehribar. Open Subtitles وانها ليست صدفة, انها نادرة, كهرمان برتقالى مقطع على شكل مثلث.
    Sanırım Kehribar'dan çıkarılan adam olayı üstündesiniz. Open Subtitles علمت أنّك تعملون على قضية جديد، رجل ينزع من الكهرمان
    Kehribar'ı geliştirdiğim ilk zamanlar evrenimiz tehlike sinyalleri verecek düzeyde bozuluyordu. Open Subtitles عندما صمّمت الكهرمان أوّل مرّة، كان الكون يتحلل بوتيرة مخيفة
    Ama Kehribar kurbanlarının oradan çıkartılıp canlandırılabileceğini bilselerdi korkarım büyük bir isyan patlak verirdi. Open Subtitles لكن إن عرفوا أنّه بإمكان إنعاش العالقين داخل الكهرمان أخشى أنّ صيحات الاحتجاج ستنقلب إلى ثورة
    4 yıl, kardeşi Kehribar'da onun yüzünden sıkıştığı için suçluluk duyduysa bir daha insanlara zarar vermek istemeyecektir. Open Subtitles أعني، لو قضى 4 سنوات وهو يشعر بذنب أخيه العالق في الكهرمان فلن يقبل بأذية مخلوق آخر
    Gerekli tüp yerleştiriliyor ve gaz salınıyor. Saniyeler içinde de Kehribar katılaşıyor. Open Subtitles حالما توضع القنينة بالمكان، يطلق الغاز، وفي غضون ثوانٍ، يتجمّد الكهرمان
    Rengini görüyorsunuz, muhteşem koyu Kehribar rengini ama Avrupa meşesinde böyle bir şey bekleyemezsiniz. Open Subtitles سترون أن لونه غامق وصافٍ بلون الكهرمان ولكنه ليس شبيهاً باللون الذي نحصل عليه من مشروب أوروبي
    O bölge 2006'daki Kehribar isyanından beri terkedilmiş vaziyetteydi. Open Subtitles كانت المنطقة مهجورةً منذ اضطرابات الكهرمان عام 2006.
    Muhtemelen Kehribar patlama ufkuna fazla yakından maruz kalmış. Open Subtitles ربّما لأنّه كان قريباً جدّاً مِن مستوى انبعاث الكهرمان.
    Son çare olarak Kehribar kullanmayı onunla önceden konuşmuştuk. Open Subtitles لقد ناقشنا بالفعل إمكانيّة استخدام الكهرمان كملاذ أخير
    Ona Kehribar cihazını zaten vermiştim. Open Subtitles لقد أعطيتها جهاز حفظ في الكهرمان بالفعل.
    Kehribar cihazını da açık halde yerde bırakmış. Open Subtitles لقد ترك أيضاً ليزر الكهرمان شغّال وعلى الأرضيّة.
    4 yıl önce bir Kehribar'ın içinde hapsolduğunu söyleyen sizdiniz. Open Subtitles أخبرتموني قبل أربع سنوات أنّه علق بالكهرمان
    İşlediği suçlar yüzünden anneler, babalar Kehribar'da hapsoldu. Open Subtitles أمّهات وأزواج علقوا بالكهرمان بسبب جرائمه
    Teknik olarak onu ne Kehribar rengi yapar? Open Subtitles ما تقنيا يجعل من العنبر. أنت معرف آثار السوداء؟
    3. nesil Kehribar. Open Subtitles كهرمان الجيل الثالث.
    Bir balya lezzetli arpa ve Kehribar tohumu. Open Subtitles كومة لذيذة من الشعير والعشب ـ ـ ـ على سرير بارد من الشعير , أيه
    Ve Katy Perry sabah kahvesini Kehribar renkli bir baykuş kupadan içiyor. TED و"كاتي بيري" التي تشرب قهوتها الصباحية في كوب بومة كهرماني.
    "Yabanarısı, Kehribar rengi yabanarısı Open Subtitles " النحلة الطنانة ، النحلة الطنانة الملونة "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more