"keki" - Translation from Turkish to Arabic

    • كعكة
        
    • الكعكة
        
    • الكعك
        
    • كعك
        
    • كيك
        
    • كعكات
        
    • فطائر
        
    • الفطيرة
        
    • الكعكه
        
    • الكيك
        
    • الكيكة
        
    • كيكة
        
    • كب
        
    • مافن
        
    • كعكةَ
        
    Sen sadece, ben 75 keki pişirdikten sonra kasede kalanları yalamak istiyorsun. Open Subtitles اقترحت ذلك حتى تتمكن من لعق الزبدية بعد ان اخبز 75 كعكة
    Sarı pasta keki ve Meyer limonlu kaymak limonlu krema ile yapılmış. Open Subtitles كعكة الزبدة الصفراء مع ماير الليمون الرائب و موز حامض الليمون موس
    Dört numaralı keki başarıyla yaptığın zaman sana tatmanda yardımcı olabilirim. Open Subtitles عندما تنجح الكعكة رقم4 يمكنني مساعدتك في تذوقها في أي وقت
    Bu tıpkı bir keki kesmek gibi, fakat bu kek bir balina derinliğinde. TED تبدو وكأنها كقطع الكعك إلا ان هذه الكعكة تبدو تقريبا بعمق حوت
    Hayır, kesinlikle yayın balığı keki değildi. Sen iyi misin? Open Subtitles لا بالتاكيد لم تكن كعك سمك السلور؟ هل انت بخير؟
    Bir hata oldu. Bana ait olmayan keki verdi. Open Subtitles هناك خطأ قد ارتكبته, لقد اعطتنى كعكة لا تخصنى
    Siz bana pirinç keki veren yeni komşusunuz değil mi? Open Subtitles إنكِ الجارة الجديدة التي أعطتني كعكة الأرز
    Senin en sevdiğin çift çikolatalı decadence keki yapmaya ne dersin? Open Subtitles ما رأيكِ بأن نصنع ماهو مفضل لديكِ مثل كعكة الشوكولاتة المزدوجة المقلوبة؟
    Çikolatalı keki öylece çalıverdin... Open Subtitles يمكنك ببساطة أن سرق قطعة من كعكة الشوكولاته ..
    İşsizlik oranı artmış ve Eddie biraz önce o keki yalıyordu. Ben bakarım. Open Subtitles وقبل دقيقتين إيدي كان على وشك أن يلعق تلك الكعكة أنا سأفتح
    Artık keki önce yiyorum ve kremasını sona saklıyorum. Open Subtitles الآن آكل الكعكة أولاً وأترك طبقة المثلجات إلى الآخر.
    Çabuk ol, anne. Babam seni kovmadan keki hazırla. Open Subtitles أسرعي أمي ، اصنعي الكعكة قبل أن يطردك أبي
    Tebrik keki sepetlerinden besleniyoruz. Open Subtitles نعم ، نحن نعتاش على سلال الكعك المهداة لنا
    Melek keki yaptım. Umarım baban sever. Open Subtitles و لقد أحضرت بعض الكعك أتمنى أن يكون والدك محبا للكعك
    Evet, öyleydi. Mira, gel ve keki kes lütfen. Open Subtitles .نعم كانت كذلك ميرا, أحضري قطعة الكعك رجاء
    Her şeyden çok tavuk yahnisini pirinç keki ve sakatatla birlikte yemek istiyorum. Open Subtitles أكثر من أي شيءٍ آخر، أريد حساء الدجاج، مع كعك الأرز وكبد الدجاج.
    Lavanta çayıyla ıslatılmış madeleine keki geliyor aklımıza. TED نفكّر بقطعة كعك مغمّسة في كوب شاي بالخزام.
    Günaydın, Burt. Sana yarım kilo keki getirdim. Open Subtitles صباح الخير، لقد أحضرت لك شريحة باوند كيك
    Birinci sınıf. Şu çilekli turtalar da nefis. Ya öteki "sade keki" tattın mı? Open Subtitles من الدرجة الأولى ، وتلك كعكات الفراولة إنها شهية ، هل جربت العادية ؟
    Tava keki, erimiş yağ, akçaağaz pekmezi, az pişmiş jambon. Open Subtitles فطائر محلاة، زبدة، شراب القيقب الساخن، شرائح لحم
    Bütün keki yiyecek misin? Open Subtitles هل ستأكل هذه الفطيرة بأكملها ؟ ربما ، لمَ لا ؟
    Bazen Red velvet keki yiyip yemeyeceğime... Open Subtitles و أن أتجاوز خلافنا حول الكعكه المخمليه الحمراء
    İnsanlar uzay keki ile kafayı bulmuşken bir sürü tuhaf şey görürler. Open Subtitles الناس يشاهدون توهمات كثيرة عندما يحششون باكل الكيك الفضائي
    Bilmiyorum. keki almak için Lembridge'e gelen oydu. Open Subtitles لا اعرف, انه الشخص الذى جاء الى لامبريدج من أجل الكيكة
    Çocuklar noel sabahı uyanır, bir kutu lezzetli meyveli keki açarlar. Open Subtitles ,يستيقظ الطفل صباح الكرسماس يفتح علبة من كيكة الفواكه اللذيذة
    Bu, son model bir kek otomatının keki. Open Subtitles إنظرا، إنها كب كيك من آلة الصراف الآلي للكب كيك.
    12'lik pakette İngiliz keki alıp 50 cent tasarruf edeceksiniz. Open Subtitles (ستوفرِ 50 سنت علي علبه (12 مافن الانجليزيه
    Peynirli keki unutup yemeğimizi yiyelim. Open Subtitles لذا دعنا نَذْهبُ نَتغدّى ويَنْسي كعكةَ الجبن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more